Ben üzülmüyor muyum sanıyorsunuz?
İçine düştüğümüz bu anlamsızlık,
Bu döngünün ziyanı bana dokunmuyor mu sanıyorsunuz yoksa?
Hayatın bu kadar kendini açık ifade ettiği dönemde
Acımasızlığı görmüyor musunuz?
Sağınıza bakın, solunuza bakın
Ama kör ebe niyetine değil.
Çıkarın artık yancıklarınızdan at gözlüklerinizi
Çıkarın.
Beni yargılamayın dostlar,
Benimde ahbabımdır Bülent hoca bilirsiniz
Hepinizden daha çok severim hatta,
Ama onun bu çaresizliğini bu düşkünlüğünü görünce
İçimde ki bir başka ben duur, diyor, duuur dostlar.
O adam, Bülent hoca, kırk yıl boyunca, okudu okuttu.
Analığımıza, babalığımıza paydaş oldu.
Ama şimdi nerde,
Bizim gibi işe yaramayan
Ve bir baltaya sap olamamış,
işçi kahvehanesinde sürünen
İnsancıklarının içinde.
Niye
Ekmek davası için.
Ne ekmeği beyim, ekmek mi kaldı.
Ona söylediğim, o mahsumiyetsiz kelimelerin azabını çekmiyor muyum sanıyorsunuz?
Yoo, yanlıyorsunuz…
Hepinizden daha çok ölüyorum,
Bu ülkede yaşayan her insandan daha çok ölüyorum.
Tanrının gücüne gitmezse
Ki umurumda değil artık, giderse gitsin
İsa dan daha çok acı çekiyorum.
Artık bu ülkede çok okumak,
Çok çalışmak,
Çook şey bilmek önemli değil.
Az bileceksin çok çalacaksın.
Hırsız olacaksın çırpacaksın
Varsa gücün, vereceksin bankanın kapısına hortumu
Yok mu gücün, saracaksın o zaman yetimin boğazına bağırsaklarını.
Yada biçer Niyazi olacaksın, kara kaplı nizami.,
Veya başka bir şey,
İsteğin zaman yaşayacak, istediğin zaman yaşlanacak
Kuş tüyü yatakta istediğin zaman öleceksin.
Yani kaderin kendi elinde olacak.
Saltanat makamında oturun ilgili bakanlar gibi…
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...