| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Öldün Duydun Mu? – Altıdan Sonra Tiyatro İsmail Can Törtop Altıdan Sonra Tiyatro, 444 oyununun kazandığı büyük başarıdan sonra bu sezon, eski oyunlarından birini 444 ile birlikte yeniden görücüye çıkardı. Bence çok da iyi yaptı. Ekibin "Öldün Duydun Mu?" adlı oyunu Oyuncular Tiyatro Kahve'de sahnelenmeye devam ediyor ve tiyatroseverlerin ilgisini fazlasıyla hak ediyor... Yiğit Sertdemir'in yazıp yönettiği oyun çok renkli ve bir o kadar da düşündürücü. 6'dan Sonra Tiyatro'nun en beğendiğim özelliklerinden biri; bir yandan tempo ve eğlence ile seyirciye keyif vermeyi sürdürürken bir yandan da son derece önemli, ciddi gerçekleri seyircinin yüzüne çarpıyor olması... İzleyici hem oyundan düşmüyor (bazı oyunlarda eğleniyor da) hem de kendini ciddi ciddi sorguluyor bu ekibin oyunlarında… Öldün Duydun Mu? oyununun konusu kısaca şöyle: Adam, uyandığında kendisini boğazına kadar toprağa gömülü şekilde bir küvetin içinde bulur. Az sonra yanına gelen Masalcı’nın söyledikleri ile öldüğünü anlar. Kendini intihar edenlere öbür tarafta bir şans daha verildiğini öğrenir. Hayatı, Masalcı ile gözden geçirilecek ve yanlışlarının farkına vararak kendini değiştirirse cezalandırılmaktan kurtulabilecektir. Çok kısıtlı vakti vardır. Bir süre sonra denetleme yapmakta olan Tanrı’nın (Ebe) da aralarına katılmasıyla adamın hayatı bir masal gibi gözden geçirilmeye başlar, adam hatalarıyla yüzleşir… Oyunun sonunda seyirciyi güzel bir sürpriz bekliyor. Bence bu sürpriz son, ayakları yere basan bu ekibe yakışıyor. Yiğit Sertdemir’in tekstinin çok başarılı olduğunu söylemek gerek. Oyun ilginç konusu, eğlenceli açılış ve gelişmesi ile seyirciyi bir anda içine çekiyor. Bu da mizahı silah olarak kullanan bir yazar için çok önemli bir özellik. Ancak eleştirmeden geçemeyeceğim nokta şu ki, bu silahı gayet güzel kullanan, seyircinin sempatisini kolayca kazanan bu oyun seyirciyi bu kadar avucunun içine almışken daha sert şeyler de söyleyebilirdi. Oyunda adamın hayatı gözden geçirilirken toplumumuzun buhranlarına, darbelere, siyasal gelişmelere değiniliyor ama bence biraz teğet geçiliyor. Bu oyun biraz daha sert teması kaldırabilir, yadırgatmaz. Bunu bir kenara koyarsak Tanrı kılığında bir oyuncunun sahnede oynaması, onun üzerinden çeşitli espriler yapılması toplumumuzda riskli bir kulvar, espri yapacağım derken seyircinin kasılması, oyuna tepki göstermesi de kuvvetle muhtemel, fakat böylesine bıçak sırtı bir konu ancak böyle kararında ve keyifli yazılabilir ve oynanabilirdi herhalde… Gülhan Kadim’i iki farklı oyunda dördüncü kez sahnede izliyorum ve artık rahatlıkla söyleyebilirim ki böylesine bir yeteneği izlememek tiyatroseverler için büyük kayıp. Kendi ekibinde çok mutlu olduğuna eminim ama onu daha büyük sahnelerde daha büyük kalabalıklar önünde de izlemeliyiz. Adam’a öbür dünyanın kurallarını anlatan ve adamın hayatını gözden geçiren (kendisi de ölü) reklamcı rolünü yine çok keyifli ele almış. Tanrı’dan açık açık korkarken kendi içinde onu sorgulayan, gergin anlarda bile muzip tavrını koruyan oyunculuğu, oyunun temposunun canlı kalmasında da çok önemli bir role sahip… Ebe (Tanrı) rolünde Aslı Can Kortan’ı izliyoruz. Aslı Hanım Tanrı’yı (Ebe) son derece doğal bir karakter olarak yorumlamış. Canı sıkılan, espriler yapan, örgü ören Tanrı yeri geldiğinde gücünü kullanmayı ve korku yaratmayı da iyi başarıyor. Karakter bu kadar doğal çizilmişken çok yerinde sahnelerle Aslı Hanım’ın çizdiği karakterin Tanrı olduğuna seyirci çok kolay inandırılıyor. Örneğin, nefesiyle karşısındakini savurabiliyor Tanrı veya bir hikayeyi anlatırken Masalcı’ya bu rolü oynatıyor ve Masalcı’yla aynı anda konuşurken çok etkileyici bir performans çıkıyor ortaya... Aslında bir oyuncu için çok doğal bir durumdur, hiç üzerinde durmamak gerek ama Tanrı rolünü oynayan kişi repliğini ara sıra karıştırınca her zamankinden biraz farklı hissettiğimi, biraz yadırgadığımı itiraf etmeliyim. Bu yadırgamam da aslında karakterin son derece başarı çizilmiş olmasından kaynaklanıyor… Adam rolünde Erkan Kortan’ı izliyoruz. Gömülü olduğu yerden hiç çıkmamasına ve hiç konuşmamasına rağmen belki de en ağır rol onun üzerinde çünkü rolü oyundan her an kopmaya çok müsait. Ancak, bu zor duruma rağmen doğru ve kararında mimikleri ile oyunu her an takip ettiği ve desteklediği için tebrik ediyorum… Öldün Duydun Mu?, izlemeniz gereken bir oyun. Bence en yakın zamanda gidin izleyin, hatta arkadaşlarınıza da çekinmeden tavsiye edin, birlikte gidin.. Yazımın sonunda bir de müjde vereyim; ekip yeni bir oyun hazırlıyor ve Nisan ayından itibaren bu oyunu da oynamaya başlayacak… İsmail Can Törtop can@tiyatrodunyasi.com Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet Ebru Tamer - ( 3/6/2009 ) Altıdan Sonra Tiyatro ekibi ölüm gibi, çoğu insanın kikirdeşerek kendi aralarında bahis konusu edemeyeceği bir olayı alıyor ve size tekstin müthiş yaratıcılığı ve oyuncularının muzip performansıyla sunuyor, izlenesi ve izletilesi. |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|