| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kurt Puslu Havayı Sever Nedim Saban "Yahya Kemal" 'in dörtüklerini sansürleyerek koltuğunu sağlama almaya çalışan Orhan Alkaya, Tiyatro Dünyası adlı internet sitesinde bu gerçeği ortaya çıkartmamdan sonra pek rahatsız olup, beni kamuoyuna yalancı ilan etmiş ve iddialarımı ispatlamaya davet etmişti. Çok üzülerek iddialarımı ispatlamak zorunda kaldım. Üzülerek diyorum çünkü siyasal ve sanatsal çizgisinden bu kadar sapabilen bir kişinin değişimini görmek beni üzüyordu ama bundan daha da fazla üzen şey, iki tane ustayı öne sürmesiydi. Toron Karacaoğlu, hayran olduğum bir oyuncu, iyi ve kötü gününde yanında olduğum bir dost; Engin Uludağ ilkeli, dürüst, bilgili bir duayenimizdi. Sevgili Alkaya, onları ortaya sürerek, bu dizelerin, oyunda hiç yer almadığını söyleyince, önce şöyle bir yazı aldım kaleme: Kanıtlarsam, koltuğu bırakır mısın? Aynı gece İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda Yücel Erten'in "Ne Dersin Azizim" oyununun galasına katıldım. Devlet Tiyatrosu'nda bu kadar cesur bir oyun sunulurken, benim tiyatromda (1976 yılında Şehir Tiyatrosu seyirci bürosunun 001 numaralı kartını taşıyorum, İstanbulluyum, sanırım benim tiyatrom diyebilirim) bu tür sansür ayakları uygulanıp, üstüne üstlük sanatçılar paravan olarak kullanılırken, üstüne üstlük tiyatro yıkılırsa buldozerlerin altına yatacağını söyleyen kişi genel sanat yönetmeni olduğu gün, hem de içeride oyun oynanırken tiyatroyu yıktırmaya başlamışken, istifayı beklemek fazla hayalci olurdu! Orhan Alkaya, aynen "Yeditepeli Aşk"ı sansürlerken Kenan Işık ve oyunun yönetmeni Ersin Umulu'yu paravan olarak kullanmış, Alevi vatandaşların olmayan tepkisini bahane etmiş,bir oyuncuyu rapor alması ve oyunun kalkması için ofisine davet etmiş "Kendi Gök Kubbemiz" için de aynı yola başvurarak, bu kez iki duayen üzerinden tehlikeli oyunlar oynamaya başlamıştı. Toron Usta'nın el yazısıyla aldığı notları yayınlamak zorunda kalmam, yalan söylediğimi iddia eden ve beni belgeleri ispatlamazsam şerefsiz ilan eden genel sanat yönetmeninin isteğiyledir. Bugün (10 Mart) Cumhuriyet gazetesi'nde bu kez oyun yazarı Sönmez Atasoy'u öne sürmüşler. Bu usta tiyatrocu oyun yazarı olabilir ama son nokta koyma hakkı yoktur. Yazılarımda açık açık bu şiirin metinde olmadığını, provalarda eklendiğini, 10 yıl boyunca söylendiğini belirtiyorum. Sayın Karacaoğlu önceleri böyle bir şiir yok derken, bugün Cumhuriyet Gazetesi'nde yönetmen Engin Uludağ'ın eklediğini söylemiştir. Oysa Sayın Uludağ, 6 Mart'ta Tiyatro Dünyası'na gönderdiği bir açıklamada bu dizelerin hiç bir zaman yer almadığını iddia etmiştir. "Kurt puslu havayı sever" sözü bu kez geçerli olmayacaktır. Birleştirici olması gereken genel sanat yönetmeni, koltuk sevdasıyla sanatçıları birbirine düşüremeyecektir. Çok üzülerek, Sayın Karacaoğlu'nun hiç söylemediği dizelerin video bandının da elimde olduğunu açıklamak istiyorum. Gelelim meslek etiğine... Şehir Tiyatrosu sanatçıları büyük bir ailedir ama Türk Tiyatrosu da büyük bir ailedir. "Kol kırılır yen içinde" düşüncesi artık kabul edilemez, devletin bütçesiyle yönetilen kurumlarda şeffaflık ön planda olmalıdır. Kaldı ki, bir rol defteri mahrem olsaydı, en büyük oyuncuların rol defterleri dünyanın en büyük müzelerinde yayınlanmaz, biz de Olivier, Hamlet'in oyuncu tiradını oynarken ne not almış; Bergman Miss Julie'ye nasıl yaklaşmış diye tiyatro müzelerinde kuyruk oluşturmazdık! Ben barda duyduğum bir haberi ya da kuliste kulağıma fısıldanan bir olayı yazmadım. Türkiye'yi karanlığa boğan bir işbirlikçi zihniyeti açığa çıkartan ve bunun için cadı kazanı kaynatmaya çabalayan puslu havayı seven kurtun havasını dağıttım. Hadi diyelim ki bütün bu iddiaların ardında meslek etiği bilmeyen, kulislere sızarak rol defterleri çalan, kötü niyetli bir çete var: Yahu bre dostlar, on yıldır seyircinin gözünün içine baka baka oyun oynuyor, bu dizeleri her gece okuyorsunuz.Bu kadar İstanbullu tiyatrosever sizi ayakta alkışlamış, oyununuz televizyon çekimlerinde ölümsüzleştirilmiş. Biz çeteyiz de ,sizi izleyen ve bu şiiri her gece duyan kişiler de sağır mı yahu? Nedim Saban ----------------------------------------- Konu ile ilgili tüm yazılar 1-Şehir Tiyatroları'nda Yeni Bir Sansür Hikayesi (Nedim Saban) 2-Orhan Alkaya’nın Nedim Saban'ın Yazısı ile İlgili Açıklaması (Orhan Alkaya) 3-Şehir Tiyatroları ve Kendi Gök Kubbemiz ekibi Nedim Saban'ın yazısına tepkili 4-İşte Toron Karacaoğlu'nun El Yazısıyla Sansürlenen Belge (Nedim Saban) 5-Atasoy'dan tartışmaya son nokta (Cumhuriyet) 6-Kurt Puslu Havayı Sever (Nedim Saban) 7-Neden Fırtına Koptu ve Neden -Kendi Gök Kubbemiz- Çatırdadı? (Rıfkı Demirelli) 8-Eskişehir Günlükleri - Kendi Gök Kubbemiz (Rıfkı Demirelli) 9-Kendi Gök Kubbemiz - Topal Ördek (Rıfkı Demirelli) 10-Yahya Kemal’e Şehir Tiyatroları’nda Sansür! (Mehmet Nuri Yardım) 11-Kendi Gök Kubbemiz (Mehmet Nuri Yardım) 12-Tiyatro Dünyası, Kendi Gök Kubbemiz oyunundaki sansür tartışmasına son noktayı koyuyor Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet Mert Güven - ( 3/10/2009 ) Bence Orhan Alkayanın artık yapacağı şey istifa etmektir. Genel sanat yönetmeni makamının fazlaca küçük duruma düştüğünü düşünüyorum. Bu yaşananların sebebi Orhan Alkayanın yalanın ortaya çıkmasıdır..... Timur Taşkın - ( 3/10/2009 ) Teşekkürler Nedim bey,bir tiyatro sever olarak tiyatro kimlerin eline kalmış öğrenmiş olduk sayenizde.Özellikle Toron ustada ve yönetmen Engin beye bu yalancı duruma düşmelerine çok şaşırdım,demek ki gerçek hayattada rol yapıyolanmış.Orhan alkaya ise artık orda ne yüzle duruyor anlamıyorum.sansürcü zihniyete yazıklar olsun... cem erdene - ( 4/6/2009 ) orhan alkaya karşıdaki kişiyi yalancılıkla ve şerefsizlikle suçladıgına göre kendiside öyle bir içerikte olaki karşısındakileride öyle görüyor yazıklar olsun ki insan bu kadar içten pazarlıkçı olur Ayhan bey sizde isterseniz yazılanları ve yapılanları bir kez daha iyi okuyun yapılan müdahale oyunun var olan realitesine olan bişeydir olaya, bunda dogallık yok sahtekarlıkvar birde siyasal düşüncesine bakarsanız asıl amacın ne oldugu gün yüzüne çıkıyor iyi oldu bari eli degmişken oyunu kendsi baştan yazsın böyle yerlere daha iyi adam gibi adam ve olaylara ve oyunlara daha objektif bakabilen orjinalini tam anlamıyla gerçekleri gerçekçi bi şekilde sunan şahsiyetlerin gelmesi veya getirmeleri daha iyi olacaktır.. Ayhan - ( 3/10/2009 ) nedim saban ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum bir yönetmenin oyuna müdahale etmesinden daha doğal ne olabilir? Murat Esen - ( 3/10/2009 ) Orhan Alkaya Bana Göre Hayatının Oyununu Oynuyor... Solcu geçineceksin...Ama sağa göz kırpacaksın.... İştisanda görev alıp Muhsin Ertuğrul Sahnesini Yıktırmam Diyeceksin Ama İlk Fırsatta Muhsin Hocanın Tiyatrosunu Kendin Yıktıracaksın... Hemde Göstermelik basın toplantısıyla birde açılama getirerek Tiyatronun çatısında fareler vardı diyerek :) .... Bizim gibi bir çok insanı kandırıp iktidara ve sanata yapılan baskılar için yürüyüşler düzenleyip daha sonrada bizleri satacaksın koltuk uğruna.... Uğruna bizleri kandırdığın projelerini de görüyoruz... Bir ata sözü vardır bilirmisin... Sultan Süleymana kalmayan koltuk sana da kalmaz.... Yazık hemde çok yazık... Tarih seni muhsin hocaya ihanet eden Koltuk uğruna bir çok entrika çeviren tiyatro binalarını yıkan yönetmen olarak hep hatırlayacaktır.... |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|