| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Sokaklarımız Savaşla Değil, Barış Gösterileriyle Dolsun...
Hüseyin Köroğlu




Evet dostlar, herkese sevgiyle, dostlukla, hasretle, MERHABA…

Sizlere bu satırları yazdığıma göre, yavaş yavaşhayatın normal ritmine dönüyorum demektir. Uzun süredir, yani yaklaşık iki aydır özel hayatım adeta yok oldu diyebilirim. Bir yandan Coriolanus (Koriyolanus) oyununun zevkli, yorucu, doğurgan provaları, bir yandan da Kollama adlı dizinin yoğun çekimleri içinde buldum kendimi…

Sonra da kahin Nostradamus gibi yazmış oyunu…

Evet dostlar bugün konumuz Coriolanus(Koriyolanus). Shakespeare’in o muhteşem eserlerini yazmaya başladığı ilk dönem oyunlarından bizlereyazıp armağan ettiği bir başyapıt. İçinde Hamlet oyunu var, Kral Lear oyunu var, III. Richard oyunu var, Othello oyunu var… Düşüne biliyor musunuz,Shakespeare bir oyun yazıyor Coriolanus adında, içinden de en az dört-beş oyun çıkarıyor insanlık için.Tarihsel bir tragetya Coriolanus. Shakespeare o kadar büyük bir yazar ki, oturmuş, nasıl olsa iki binli yıllarda dünyada her zamanki gibi iktidar kavgaları sürecek. İnsanların birbirini arkadan hançerlemeleri, halk ve yönenetenler arasında oluşacak olan uçurumları sanki yüzyıllar içinde zamanda yolculuk yapar gibi bir yolculuk yapıp, adeta günümüze uçarakgelmiş. Sonra da kahin Nostradamus gibi yazmış oyunu…

Aslında ise içi dışı bir, sözünün eri bir lider…

Oyunu izlerken ve oyun bittikten sonra da, günümüzde yaşadıklarınız bir film şeridi gibi geçmeye başlıyor gözlerinizin önünden. Bir yandan ülkesi için gözünü bile kırpmadan savaşan, söz konusu vatanı olduğunda olabildiğine alçakgönüllü bir kahraman ve lider Coriolanus. Ama, diğer yandan da, tıpkı 4.Murad oyununda olduğu gibi, annesinin etkisi ile, halkı olabildiğince aşağılayan, onlardan nefret eden, her ortamda halka olan güvensizliğini çekinmeden, açıkça dile getiren bir soylu. Aslında ise içi dışı bir, sözünün eri bir lider…

Othello oyununu Othello Kalesi’nde oynamak bir düştü.

Büyük süprizler var oyunda. Bendeniz de tahmin edeceğiniz gibi değerli dostum, kardeşim ŞükrüTüren’in yönetmenliğinde “Coriolanus” rolünü oynuyorum. Şükrü Türen kardeşimle oyuncu-yönetmen ilişkisi içerisinde üçüncü yolculuğum bu. Bu güne kadarki bütün yolculuklarımızı da, izleyenler tanık olmuştur. İlki, Yılmaz Karakoyunlu’nun yazdığı “Önce İnsan” oyunu idi. Bu oyunda da 2.Abdülhamid’i oynuyordum. Doğduğum topraklar olan K.K.T.C.’de de 2000 yılında perde açmıştı oyun. Özellikle Salamis Harabeleri’nde oynadığımız oyun hala belleğimde. İkincisi ve tarihe mal olan oyun da “Othello” oyunu idi. Gazi Mağusa’da OthelloKalesi’nde oyunun “Dünya prömiyeri”nigerçekleştirmiştik. O muhteşem anları hep birlikte yaşamıştık doğduğum topraklarda. Othello oyununuOthello Kalesi’nde oynamak bir düştü. O düşü gerçekleştirdik dünya arenasında. Üstelik ısrarla K.K.T.C.’yi yok sayan dünyanın gözleri önünde yaşandı her şey. Bütün bu oyunları da, Türk Tiyatrosu’nun adeta kilometre taşı olan İ.B.B. Şehir Tiyatroları’nın çatısı altında gerçekleştirdik. Yeri gelmişken de, bizlere tiyatronun o kutsal bayrağınıdevreden ustalarımızı da saygıyla anıyorum buradan.

Hale Akınlı ablamız gibi ustalarımızı Allah başımızdan eksik etmesin.

Daha önce sizlerle paylaştığım gibi, provalar sırasında Türk Tiyatrosu’nun değerli oyuncularından, ustamız Ayşegül Devrim ablamızı sonsuzluğa sakladık dostlar. 2 kasım pazartesi akşamı oyunun galası yapıldı Şehir Tiyatroları’nın Kağıthane Sadabatsahnesinde. Ben ve arkadaşlarım o akşam AyşegülDevrim ablamız adına çıktık sahneye, oyunun her anında onu hissederek oynadık. Özellikle onun yerine annemi oynayan Hale Akınlı ablamıza sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim. Hale Akınlı ablamız gibi ustalarımızı Allah başımızdan eksik etmesin. İyi ki varlar… Onlar olmasa tiyatronun kanatları eksik kalır… Pamuklar içinde sarıp sarmalamamız gerekiyor bu ustaları…

İnanın sesim nerede ise hiç çıkmıyordu!

Evet dostlar, inanın 2 kasım sabahı, yorgunluktan artık sesim hiç çıkmıyordu diyebilirim. O akşam bir mucizeye tanık oldum. Oyun başlamıştı başlamasına, seçkin izleyiciler galada yerlerini almıştı almasınaama, ben nasıl oynayacaktım oyunu? İnanın sesim nerede ise hiç çıkmıyordu! Galanın iptal edilmesi bile düşünülebilirdi. Ama, hayır; ustalarımızdan aldığımız terbiye ile “Perde her ne olursa olsun açılmalıydı.”Ölüm hariç tabii ki. Ölüme çare yok…

Sevinçle sarıldık birbirimize, gözlerimizde yaşlarla…

Bu özel anları sizinle paylaşmak istiyorum.Arkadaşlarım sahnede oyunu oynarken, kuliste içimden Ayşegül Devrim ablamıza seslendim.“Ablacığım, bu akşam burada olduğunu biliyorum. Oyunu senin için oynayacağım. Sesim çıkmasa da, sahneye çıkıp enerjimle var olacağım. Umarım sana layık olurum.” dedim ve adeta attım kendimi sahneye. Söz bana geldi… Konuşmaya başladım… İnanamayacaksınız ama, bülbüller gibi şakıyordumsahnede… Üstelik pürüzsüz çıkıyordu sesim… Bu bir mucize idi dostlar… Uzatmayayım, oyun muhteşem bir şekilde oynandı o akşam… Selamımızı verdik, perdemizi onurla, başımız dik bir şekilde kapattık…Sevinçle sarıldık birbirimize, gözlerimizde yaşlarla…Kulise çıktım… İnanamayacaksınız ama sesim yine kısılmıştı… İşte dostlar, sahne üstü, o kutsal tahta bu derece büyülü bir yer… Anlayana, hissedene…Yaşayana…

“Kötülükle başa çıkamayanın iyiliğe hiç gücü yetmez.”

Oyundan birçok sözler uçuşmakta kafamın içinde…“Kötülükle başa çıkamayanın iyiliğe hiç gücü yetmez.”, “ Bir zamanlar ambarlarımızdaki buğdayın parasız dağıtılmasını kim tavsiye ettiyse, o öğüdü kim verdiyse ayaklanmayı o besledi, devletin çöküşünü o hızlandırdı.”, “Eeee, bedava kömür dağıtırsanız, olacağı buydu.”, “Yargıç koltuklarımıza değerli insanlar otursun, birbirimize karşı sevgimiz bol olsun, sokaklarımız savaşla değil, barış gösterileriyle dolsun.”… Replikler, replikler, replikler…

Oyuna emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Tiyatro, çok büyük emeklerle yapılan bir sanat dalı dostlar. Bu mesleği yapanların kıymetini bilin…

Coriolanus oyununu izledikten sonra, toplumları ve toplumlar üzerindeki baskıları düşünmek zorunda kalıyorsunuz, yeniden…

Oyunu izlerken, vatanı için canını ortaya koyan bir kahramanın, kendi vatanının vatandaşları tarafındandüzmece bir komplo ile sürgün edilmesinin ne kadar acı olduğunu görüp içiniz sızlıyor, hayatın tüm çıplaklığına tanık oluyorsunuz tiyatronun o büyüsü içinde…


Halk, cahil ve aç bırakılarak yönetilmek istenirse, sonuçlarının neler olabileceğini adeta suratınıza çarpıyor Shakespeare Coriolanus oyunu ile… Bize uyarıların en büyüğünü yapıyor… “Unutmayın” diyor suratımıza haykırarak… UNUTMAYIN…

Cahil ve bilinçsiz yığınlara dönüşen halkı yönetenlerin kendi çıkarları uğruna, bir ülkenin başına ne çoraplar örebileceklerini; üstelik bu çorapları ne kadar kolay ördüklerini tokat gibi vuruyor suratınıza o büyük dehaShakespeare…

Oyun bitince de, “Keşke bütün bunları sadece bir oyunda görseydim.” duygusu ile herkes kendi sırça kümeslerine dönüyor, suratlarına maskelerini takıp…

O büyülü dünyaya, özel anları hep birlikte yaşamaya bekliyoruz sizleri…

DOSTLUKLA kalın…

Hüseyin Köroğlu

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Zeynep - ( 11/17/2009 )
Othelloyu siz ve Burak Davutoğlu,Murat Daltaban bu isimleri sahnede hayal meyal hatırlıyorum.Kırmızının ön planda olduğu bir sahne.Güç vardı sahnede.Göz alıcı bir pelerin hatırlıyorum.Bu oyununu da o oyundaki tadı yakalamak için görmek istiyorum.

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 702
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • -Çıkmaz Sokak- Çıkmazları (Cüneyt İngiz) - 11/30/2009
  • Nedim Saban'dan Bayram Yazısı (Nedim Saban) - 11/30/2009
  • Balıkesir Muhasebecisi'nden: Tek Sermaye Namus'tur (Yurdagül Yurtseven) - 11/30/2009
  • Festivalin İçinde ve Dışında Olmak (Gılman Kahyaoğlu Peremeci) - 11/25/2009
  • Ankara’da Tiyatromuzun Çatı Örgütü Kuruldu mu? (Ömer F. Kurhan) - 11/25/2009
  • Kan Çağırdı mı, Tutamazsın; Yazıdan Kaçamazsın: Ölümü Yaşamak (Üstün Akmen) - 11/25/2009
  • Antalya Devlet Tiyatrosu’nda Kadeş Gelini- Hüseyin Erdoğan ; Veeee Orhan Alkaya! (Melih Anık) - 11/18/2009
  • Adana Devlet Tiyatrosu - Rita'nın Şarkısı… Tülay Günal ve Çetin Tekindor - Bir Oyunu Seyretmenin Nedenleri (Melih Anık) - 11/18/2009
  • Kadeş Gelini, Hüseyin Erdoğan ve Facebook Sayfası… Bir Sansür Üzerine… (Melih Anık) - 11/18/2009
  • İstanbul Yeni Sahne, Tiyatromuza Hoş Geldi: Uçurtmanın Kuyruğu (Üstün Akmen) - 11/18/2009
  • Sokaklarımız Savaşla Değil, Barış Gösterileriyle Dolsun... (Hüseyin Köroğlu) - 11/16/2009
  • Saldırı Tiyatrosu! - Polemikler Üzerine Bir Yazı (Ceren Okur) - 11/15/2009
  • Sanatçı Toplumun Gerisinden Giden Kişidir (Nedim Saban) - 11/15/2009
  • 10. Antalya Piyano Festivali'ni Fazıl Say ve Arkadaşları Açtı (Üstün Akmen) - 11/11/2009
  • Kerem Yılmazer - 20 Kasım 2003 Perşembe (Pınar Çekirge) - 11/10/2009
  • Çıkmaz Sokak (Dündar İncesu) - 11/5/2009
  • Nevra Serezli (Pınar Çekirge) - 11/4/2009
  • Orhan Kemal ve 72. Koğuş (Yurdagül Yurtseven) - 11/4/2009
  • İnsan, İşkencecisine İşkence Mi Etmeli, Sevmeli Mi: Çıkmaz Sokak (Üstün Akmen) - 11/4/2009
  • Gizli Oturum (Cüneyt İngiz) - 11/3/2009
  • Dikkat! Kaygan Zemin (Cüneyt İngiz) - 11/1/2009
  • Trabzon'da Bir Oyunculuk Gösterisi: İstibdat Kumpanyası (Üstün Akmen) - 11/1/2009
  • Aşk'a Sözcükler Yetseydi... (Deniz Zengin) - 10/27/2009
  • Tiyatrokare'nin On Sekizinci Yıl Oyunu : Bu Da enim Ailem (Üstün Akmen) - 10/25/2009
  • Gizli Oturum (Dündar İncesu) - 10/25/2009
  • Sahi ya bi AKM vardı n’oldu? (Arda Aydın) - 10/25/2009
  • Oyunculuk Tarihimizde Bir Kilometre Taşı : Erdal Beşikçioğlu ve Bir Delinin Hatıra Defteri (Savaş Aykılıç) - 10/25/2009
  • Mecbur Adama Mecburiyet (Cüneyt İngiz) - 10/22/2009
  • Ailenizin Komedisi (Rengin Uz) - 10/21/2009
  • Aşk Molekülleri Eskiyince ya da Tarla Kuşuydu Jülyet (Pınar Çekirge) - 10/20/2009
  • İBŞB Şehir Tiyatroları'nda Çıkmaz Sokak - Tuncer Cücenoğlu / Mazlum Kiper (Melih Anık) - 10/20/2009
  • Bozuk Düzen (Deniz Zengin) - 10/20/2009
  • Gelenekçi Değilim, İnsan Namına Medeniyetçiyim... (Yurdagül Yurtseven) - 10/15/2009
  • Aşk Bir Erkeğe Ancak Bu Kadar Yakışabilir (Deniz Zengin) - 10/15/2009
  • Murat Atak'tan Ekip Çalışması Örneği: Uysal Yurttaş Projesi (Üstün Akmen) - 10/15/2009
  • Sevginin Yalın Hali… Peer Gynt (Deniz Zengin) - 10/5/2009
  • Haluk Bilginer'ce Broadway Müzikali: 7 (Cüneyt İngiz) - 10/5/2009
  • Ne Tuhaf Ki Dünyada Bunları Bilenler Çok... (Hüseyin Köroğlu) - 10/5/2009
  • Zamanda Kaybolmak (Yurdagül Yurtseven) - 10/5/2009
  • Diyarbakır Notları: Orhan Kemal - 72. Koğuş ve Sivas Devlet Tiyatrosu (Asmin N. Singez) - 10/5/2009
  • Yeniden Çocuk Olmak (Yurdagül Yurtseven) - 10/5/2009


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..