| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Çöpiş ile Kıpkıp (Ç.O.) Aysel Sarıca --------------------------------- Aysel Sarıca www.sanatkop.com --------------------------------- ÇÖPİS İLE KIPKIP TEMA: Doğa anayı koruyalım, çevremizi temiz tutalım. HEDEF KİTLE: 8-12 yaş. KARAKTERLER DOĞA ANA OKSİ KIPKIP PALYAÇO ÇÖPİS CARBON CAN ANNESİ YAŞLI TEYZE( ince, titrek sesle konuşur) PERDE 1 SAHNE 1 Çöpis ve Kıpkıp sahnenin sol köşesinde, yüzleri seyirciye dönük, yan yana dururlar. Çöpis ayrıştırılmayan çöplerin atıldığı çöp konteyneri, Kıpkıp ise ayrıştırılan çöplerin atıldığı çöp konteyneridir. Sahnenin sağ köşesinde de ev vardır. Evde Can ile annesi yaşar. Yan komşuları da Yaşlı Teyze'dir. Annesi Can’ı çöp atmaya gönderir. Can, Çöpis’e yönelir, bu arada Kıpkıp konuşur. KIPKIP: Hey o çöpün hali ne öyle? Can,elindeki çöple bir iki adım geriler. Korkar. CAN: Konuştu… (Eliyle ağzını kapatır, sonra yine açar) CAN: Şeyyy konuştu… ( Bu kez Kıpkıp’a yaklaşır.) KIPKIP: Hey sakın yaklaşma bana, o çöpü bana atamazsın. Can yine korkar bu kez eve doğru koşar, yine duraklar. CAN: Çöp konuştu. Yine Çöpis’e yaklaşır ve hızla çöpünü atar. Eve doğru anneeeeeeeeeee diye bağırarak koşar. Anne pencereden çıkar. ANNE: Ne oldu yavrum. CAN: Anne çöp konuştu. ANNE: Yine korku filmi izledin dimi benden gizli. Uydurma uydurma çabuk eve gel. Daha ödevlerin duruyor. Can eve girer. YAŞLI TEYZE: Bizim zamanımızda çocuklar geç saate kadar film izlemezdi. Korku filmi nedir bilmezlerdi. ANNE: Sizin zamanınızda sizin zamanınızda der perdeyi çeker. Kıpkıp Çöpis’le konuşmaya başlar. KIPKIP: Görüyorsun hep senin dediğini yapıyorlar. Beni hiç dinlemiyorlar. ÇÖPİS: Çünkü doğru olan bu. Niye çöpleri ayrıştırsınlar ki kolay olan bu. Atsınlar tek bir poşete ya da kovaya, ne olacak Kıpkıp, dünyayı sen mi kurtaracaksın? Aklını başına al, bu Oksi yok mu bu Oksi, senin kafanı yıkıyor işte. Hoş temizlikten gelirmiş adı hıhh. Yaşlı Teyze evden iner, yavaş yavaş Çöpis’e yaklaşır, elindeki çöpü atar. KIPKIP: Teyzeciğim ne yapıyorsun öyle? Çöpleri ayrıştırmadan atmamalısın. YAŞLI TEYZE: Bizim zamanımızda çöpler ayrıştırılmazdı, bizim zamanımızda çöpleri bir tenekeye atardık (Kıpkıp ile Çöpis’in konuşmasına hiç şaşırmaz. Bastonuyla evine döner). KIPKIP: Yaşlılar böyle yaparsa çocuklar ne yapsın? Eskiden çöpler ayrıştırılmazdı evet ama kirlilik bu kadar değildi, tüketim bu kadar değildi, nüfus bu kadar artmamıştı. Ah be teyzem bizim zamanımızda da böyle işte, ayrıştırmak gerekiyor. ÇÖPİS: Bizim zamanımızda Kıpkıp hepsini çorba yapacaksın ki Carbonumun karnı bi güzel doysun. O öyle seviyor canım. Al işte kimse seni dinlemiyor. Büyükler bile. Ha ha ha KIPKIP: Of Çöpis ya sen tam bir çöp canavarısın! Sorun sadece çöp değil anlasana, Doğa Ana kanser oldu. Ve önlemler alınmazsa Carbon dünyayı ele geçirecek bu da tüm canlıların sonu demek. Savaşlarda atılan bombalar, nükleer denemeler Doğa Ana’yı her geçen gün eritiyor. Fabrikalardan, zehirli atıklar ayrıştırılmadan denizlere bırakılıyor. Denizlerde balıklar ölüyor. Bacalara arıtma cihazları takmıyorlar, bulutlar hastalanıyor, yağmurları zehirli yağıyor, ozon tabakası deliniyor. (Kıpkıp konuşurken Çöpis eline pamuk alır ve kulaklarını tıkar, dinliyormuş gibi yapar.) KIPKIP: Milyarlarca otomobilden atmosfere yayılan egzoz gazını bir düşün. O atmosferin hali ne olur. İnsanlar bilinçli tüketici olmaktan çıktı. Tüketim çılgınlığı fırtınasına kapıldılar. Teknoloji tüm hızıyla ilerlerken, alınması gereken önlemler alınmadığında, canlı türlerini tehdit ediyor. Kuşlar, arılar, kelebekler yok oluyor. Güneş zararlı hale geliyor. Mevsimler değişiyor. Buzullar eriyor, oradaki canlıların sonu demek bu. Doğa Ana’nın dengesi bozuldu. Vahşi hayata alışan canlılar ne yapacağını şaşırdı. Bak geçen gün yanımdan yaban domuzu geçti, az daha açlıktan bir aileyi yiyecekti, ne kadar acı anlasana. (Kıpkıp Çöpis’in kendini dinlemediğini fark eder) KIPKIP: Aaaaaa (diye bağırır) beni dinler misin? Sen de Oksi’nin yanında yer almalısın. ÇÖPİS: (Kulağındaki pamukları korkuyla atar)Bana ne ya benim görevim bakterileri beslemek. Carbon’u da bu dünyanın efendisi yapmak. Göreceksin biz başaracağız. KIPKIP: (Öfkelidir. Yüzünü buruşturur.) Seninle boşuna konuşuyorum ben. Boşuna… Sahneye Palyaço girer. Elinde çöp poşeti vardır. Çöpis’e yaklaşır. Tam elindeki çöpü atacakken, KIPKIP: Dur. PALYAÇO: Dur-dum. Kim konuştu ya? KIPKIP: Hey ben Kıpkıp! PALYAÇO: Kıpkıp mı sen de kimsin? KIPKIP: Ben ayrıştırılmış çöplerin atıldığı çöp konteynırıyım. PALYAÇO: Ama ama çöp kutuları konuşmaz. KIPKIP: Ben konuşurum ben konuşurum, delirtmeyin beni, ben konuşurum ben konuşurum. ÇÖPİS: O konuşur o konuşur o konuşur. PALYAÇO: Ben de konuşurum ben de konuşurum bakın konuşabiliyorum evet ben de konuşabiliyorum. YAŞLI TEYZE: (Camdan çıkar): Bizim zamanımızda kimse konuşmazdı. (İçeri girer) ÇÖPİS: Palyaço bugün Kıpkıp’ı çok sinirlendirdiler, laf aramızda herkesin beni tercih etmesini çekemiyor. Benim karizmatik oluşum onu deli ediyor. Üzerine alınma. Çöpü bana atabilirsin rahatlıkla. (Tam atacakken) KIPKIP: Dur PALYAÇO: Dur-dum KIPKIP: Yazıklar olsun sana Palyaço! Herkesi anladım ama seni anlamıyorum. Sen ki çocukları eğlendiriyorsun. Onlar sana tapıyor. Seni örnek alırlar. Ama sen ne yapıyorsun çöplerini ayrıştırmıyorsun. Yazıklar olsun! PALYAÇO: Şey ben bu çöpü atsam da sonraki çöpü ayırsam. ÇÖPİS: Ne uğraşacaksın ya Palyaço. Sanki çöp atarken çocuklar seni mi takip ediyor. Yapma özel hayatınla işini karıştırma, sen beni dinle at gitsin. PALYAÇO: Haklısın galiba. KIPKIP: Of ya of çıldırtmayın beni! PALYAÇO: Çıldırt-mam. KIPKIP: Sana çocuklara doğru örnek olmandan bahsediyorum. Anlasana! PALYAÇO: Haklısın evet sen haklısın Kıpkıp, söz bundan sonra çöplerimi ayırıp öyle getireceğim. Çocuklar benim için çok önemli haklısın. (Der ve çöpünü Çöpis’e atar, Kıpkıp’ın koluna girer, birlikte şarkı söylerler) Çöpleri ayrıştıralım Plastikler kâğıtlar Elbette camlar Doğa ana için Tüm bunlar Dünya bizim Doğa bizim Çocuklar Gelecek sizin Korumazsanız doğayı Çölleştirir dünyayı 2. SAHNE Sahnenin sol köşesinde Kıpkıp ile Çöpis vardır. Sahne cips, çikolata, bisküvi poşetleriyle doludur. Can sahneye girer. Elinde cips poşetiyle. Bir iki cips yedikten sonra elindeki poşeti yere atar. Sonra gülmeye başlar. CAN: Yaşasın… Her yer çöp. Bıktım annemin nasihatlerinden. Ellerini yıka. Ağzını sil. Yere çöp atma. Yatmadan önce dişlerini fırçala. Ayaklarını yıka. Çevremizi temiz tutalım. Doğayı koruyalım. Bana ne ya. Annem bir takvim yapmış kendine, her temiz olduğum gün için gülen yüz yapıyor. Ama o günler ben gülemiyorum. Onun her üzgün yüz yaptığında, ben gülüyorum he he hee he. Ne yapayım seviyorum işte çöpü, kiri pasaklı olacağım. Onlar yapma dedikçe ben daha çok çöp atmak, kirli olmak istiyorum. KIPKIP: Of ya of gıcık oluyorum böyle çocuklara! Biz burada dururken, onun yaptığına bak. Hem çevreyi kirletiyor hem de Doğa Ana’ya hiç saygısı yok. ÇÖPİS: Daha çok of çekersin Kıpkıp. Bence çocuk içinden geldiği gibi davranıyor. İyi de yapıyor. Ben böyle dağınık bayılıyorum. Doğa Ana pek süsüne düşkün. Ona iyi bir ders veriyor. KIPKIP: Delirdin mi sen? Ne süsü ya! Bakımlı olmayı seviyor diye, Doğa Ana’yı suçlayamazsın tamam mı o temizliği seviyor. Üstelik insanlar havasız yapamaz. Doğa Ana’mız Oksi’yi korumaya çalışıyor. ÇÖPİS: Bütün olanlar Carbon’a oluyor ama. KIPKIP: Ne dedin sen? ÇÖPİS: Hiiiiç hiç bir şey demedim öylesine. YAŞLI TEYZE: Bizim zamanımızda böyle cips çikolata yoktu. Annesi, sahnenin sağ tarafında bulunan evlerinin penceresinden, bağırmaya başlar. ANNE: Can oğlum nerdesin? Hadisene oğlum, çabuk eve gel. Aman yine çöp atmışlar yerlere. Oğlum çabuk çık o pisliğin içinden! Aman hasta olursun sonra. Hadi gel de bi güzel yıkan yavrum hadi hadi. YAŞLI TEYZE: Bizim zamanımızda çocuklar, annelerini bağırtmazdı. CAN: Of ya yıkan diyor! Tamam anne geliyorum. (Can eve girer. Kıpkıp şarkısını söyler. Şarkı sırasında sahneye Palyaço gelir Kıpkıp’a eşlik eder. Şarkı söylenirken, sahne ortamı, evin içi olarak düzenlenir. Paravan kullanılıyorsa Canların ev kısmı, sahneye uygun kapatılarak, evin içine dönüştürülebilir. Paravan imkânı yoksa perdelerle olanak sağlanabilir. Şarkı bitiminde Palyaço sahneden çıkar. ) Temizlikten gelir adımız Pırıl pırıl parlarız Coşkuyla yaşarız Sevgiyle bakarız dünyaya Temiz olmazsak eğer Mikroplar hep beraber Saldırır sağlığımıza Gidip geliriz doktora Aman çocuklar aman Sakın uymayın o pek yaman Aman çocuklar aman Can olacak bin pişman. (Can banyodan çıkar. Giyinmiştir. Saçlarını taramıştır. Misler gibi kokuludur.) CAN: Of ya of suyu hiç sevmem ki ben! Zorla işte zorla temiz yapıyorlar beni. Anne Can’ın yanına yaklaşır. Onu kucaklar. ANNE: Amanın benim yakışıklı oğlum misler gibi kokarmış. Çok temiz olmuş yine. Hadi acıkmışsındır benim güzel oğlum. Bak senin sevdiğin yemekleri yaptım. Hadi mutfağa geçte ye yavrum. (Can sahneden çıkar. Tekrar sahneye girer. Koluyla ağzını silerek. Masaya oturur ödevlerini yapmaya başlar.) YAŞLI TEYZE: Bizim zamanımızda çocuklar ağızlarını kollarıyla silerlerdi. Çok çamaşır yıkardık elimizle. Bizim zamanımızda masa yoktu. Çocuklar ödevlerini mum ışığında yerde yaparlardı. (Hava kararır. Can yatağa geçer. Tam uzanacakken, annesi bağırır.) ANNE: Oğlum dişlerini fırçaladın mı? Oğlum kalk çabuk banyoya. Aman bu ne ya yine defterlerini toplamamışsın. İşe yaramaz kâğıtları da yere atmışsın. Olmamış yani. Kaç kere diyorum. Bunları çöpe at diye. Can kıs kıs gülerek banyoya yönelir. Seyircilere kulağındaki pamukları gösterir. Yine tıkamıştır kulaklarını. Yatağına geçer. Uyur. Palyaço ile Kıpkıp yeniden şarkı söyler. Çöpis onlara hiç katılmaz, somurtur. Temizlikten gelir adımız Pırıl pırıl parlarız Coşkuyla yaşarız Sevgiyle bakarız dünyaya Temiz olmazsak eğer Mikroplar hep beraber Saldırır sağlığımıza Gidip geliriz doktora Aman çocuklar aman Sakın uymayın o pek yaman Aman çocuklar aman Can olacak bin pişman. SAHNE 3 Sahnede dumanlar vardır. Sahneye sendeleyerek Oksi girer. Yere çömelir. OKSİ: Çocuklar Carbon çok kötü. Doğa Ana’yı esir aldı. Bizler karşı koymaya çalıştık ama başaramadık. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler bana ve Doğa Ana’ya destek olmaya çalıştılar ama doğa anayı koruyamadık. Birçok canlıya temiz havayı ulaştıramıyorum. Her geçen gün tükeniyorum. Eğer bir şeyler yapılmazsa her şey çok geç olacak. (Oksi bayılır) Sahneye Kıpkıp ve Palyaço girer. Kıpkıp yere çömelir ve Oksi’yi kucağına alır. KIPKIP: Oksi ah Oksi ne oldu sana? Doğa ana nerde? Bu dumanlar da ne böyle? (arada öksürürler Palyaço ile) Lütfen uyan. (Palyaço’ya döner) Hep Çöpis’in yüzünden, Çöpis bütün bakterileri korudu, zehirli atıklarla güçlerini birleştirdi. İnsanların çoğunu bir şey olmaz diye kandırdı. Kötü insanlarla işbirliği yaptı. Sonunda bu oldu işte. Bir şeyler yapmalıyız Palyaço. İnsanları bilinçlendirelim. PALYAÇO: Sen merak etme, ben hemen işe başlayacağım. Biliyorum bunu ancak çocuklar sayesinde başaracağız. (Palyaço sahneye iner, imkan dâhilinde mikrofonla, çocuklara Oksi’yi kurtarmak için neler yapmalıyız diye sorar. Çocuklar fikirlerini açıklar.) Her doğru öneride Oksi gözlerini açar ve ayağa kalkar. Sahnedeki duman azalır. Öneriler bittikten sonra, sahnedeki duman tümüyle yok olur. OKSİ: Ne oldu bana, nerdeyim ben? En son dumanlar arasındaydım. KIPKIP: Çocuklara teşekkür et Oksi, onlar seni kurtardı. Önerileri o kadar güzeldi ki seni hayata döndürdüler. OKSİ: Doğa Ana’yı kurtararak sizlere teşekkür edeceğim. Çok yaşayın. Oksi sahneden çıkar. Kıpkıp ve Palyaço, köşesinde abur cubur yiyen Çöpis’in karşısına dikilir. KIPKIP: Hey sen! PALYAÇO: Afiyet olsun. ÇÖPİS: Aaa siz yaşıyor musunuz? Carbon sizi buralarda görmesin. Çok kızar sonra bana. Olmuyor ama kış kış! KIPKIP: Ya öyle mi, Carbon’u kızdırmasak mı acaba palyaço? PALYAÇO: Aacaba??? KIPKIP: Çöpis yediklerin lezzetli mi? Çöpis hım mm çookkk lezzetli a affedersiniz size teklif etmedim. Siz de yemek istemez misiniz? KIPKIP: Yookk. Biz yemeyiz ama madem bu kadar açsın, sana ayrıştırılmış plastik yedirmeyi düşünüyoruz, üzerine sos olarak da ayrıştırılmış kağıt, içecek olarak da soda şişesi ne dersin? ÇÖPİS: Şey siz benimle dalga geçiyorsunuz! KIPKIP İLE ÇÖPİS: (birlikte) neden acaba? ÇÖPİS: Yoksa az önce yanınızdan ayrılan Oksi miydi? Kıpkıp ve Palyaço birlikte kafalarını sallarlar. ÇÖPİS: Arkadaşlar şeyy ben doydum yemek listeniz yeterince açıklayıcı, bennn arkadaşımla buluşacaktım müsaadenizle.( Hoşça kalın der ve sahneden koşarak çıkar. Kıpkıp ve Palyaço da Çöpis’in ardından koşarlar) SAHNE 4 Sahnede temiz çevre görsellerle de sağlanabilir. Ama mutlaka temiz güneşli bir gün tasvir edilir. Fondan kuş sesleri gelir. Sahneye Carbon sendeleyerek girer. Yere yığılır. Çöpis sahneye girer. Carbon’a yaklaşır. ÇÖPİS: Carbon sana ne oldu böyle? Sana inanmıştım. Şimdi ben ne olacağım? Kıpkıp ile Palyaço canımı okudular bak. Kağıt yiyorum ben kağıt. Hani kazanacaktın? Hani sen beni kirlilikten sorumlu başkan yapacaktın. Soruyorum sana Carbon cevap versene. Ben şimdi ne başkanı olacağım. (Ağlamaya başlar. Carbon kendine gelir Çöpis’in gözyaşlarıyla) CARBON: Beni ayılttın Çöpis. Bu iyiliğini unutmayacağım. Güçlerimizi toparlayıp yeniden geleceğiz ve ben seni zehirli atıklardan sorumlu başkan yapacağım. ÇÖPİS: Sahi mi yaşasın. Zehirli atıklar ha bu iyiymiş. Sahneye Yaşlı Teyze bastonunu sallayarak girer. YAŞLI TEYZE: Bizim zamanımızda Carbon böyle yaramazlıklar yapmazdı. Şimdi sorarım ben sizeeee… Çöpis ile Carbon arkalarına bile bakmadan kaçarlar, Yaşlı Teyze onları kovalar. Sahneye kraliçe olarak Doğa Ana girer. DOĞA ANA: Gelecek sizindir çocuklar. Biz kazandık. Dünyamızı korumak için bir dayanışma örneği gösterdik. Ve bu dayanışmanın sağlanmasında büyük emeği geçen Oksi’yi sahneye çağırıyorum. Oksi sahneye gelir. DOĞA ANA: Söyle Oksi, temizlik prensesi tacını bu yıl kime vereceğiz. OKSİ: Elbette bunu çocuklara soralım, bakalım onlar kimi prenses olarak görmek ister? Çocuklar kimi seçelim? Çocuklar seçimi yapar ve seçilen oyuncuya tacı takılır. Ona en çok destek olan oyuncuya da madalya takılır. Seçilen oyuncular sahnede teşekkürlerini sunarlar. Sahneye Can gözlerini ovalayarak pijamalarıyla girer. CAN: Bu bir rüya değil miydi? DOĞA ANA: Rüya ya da gerçek ne farkeder? Sahneye Yaşlı Teyze girer. YAŞLI TEYZE: Bizim zamanımızda Doğa Ana daha gençti. Biraz yaşlanmış mı ne? --------------------------------- Aysel Sarıca www.sanatkop.com --------------------------------- Paylaş Tweet Aysel Sarıca - ( 12/29/2010 ) Merhaba. Bu yazının yazarı benim. Bu ürünler çıkacak olan kitabın içindeki oyunlardan biridir. Ayrıca bu ürünler sanatkop sitesinin forum bölümünde benim adımla yayınlanmaktadır. Lütfen başlıkta yer alan ANONİM kelimesinin yerine benim ismimi yazın ya da yazıyı yayından kaldırın. Anlayışınız için şimdiden teşekkürler. mail: aysel.sarica@gmail.com |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|