Ramazan'la Jülide - Başkent Tiyatrosu
Füsun Balkaya
"Ramazan'la Cülide" Yazar-Rejisör Erhan Gökgücü imzasını taşıyan ödül'lü bir müzikaldir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkent Tiyatrosu'nun oyuncuları tarafından Kemal Günüç'ün şefliğinde ve Kent Orkestrası'nın başarılı yorumu'yla Ocak ayı'nın ilk haftasında sahnelendi ve Ankara seyircisi'yle buluştu.
Tiyatro sezon'una iddialı bir şekilde bu yıl giriş yapan Başkent Tiyatro Topluluğu,17 yıllık tiyatro geçmişine sahip olarak Ankara'nın kalıcı tiyatroları arasında yerini almaya hakettiğini bu oyunla da bir kez daha ispat etmiştir..
Yazar-Rejisör Erhan Gökgücü "Oyun'u bir usta'dan arakladık da düzdük." sözlerinin ardından kitabında " Ol namdar pir Şekispir. Ki döktürmüş nice eser-i muazzama bunu,yani Kusurumuz affoluna ,Arakladığımızı da Tesmiye etmiş, "Romeo ile Jüliet" açıklama nezaketini yapmış ve hoş görüsünü de bir yazar olarak ustası Shakespeare' den istemiştir.
"Ramazanla Jülide" müzikalinde kent'e göçmüş Samantepeli'ler ile Ahırdağlı'lar hikaye edilmiştir.Temelde sosyo-ekonomik ve kültürel çıkmaza dönüşen çaresizliğin getirdiği mahkumiyetin bu iki aile'yi Barut Osman da birleştirmesinin nedenleri sergilenmiş, Oyunda doğru sorunun getirdiği yanıt ise yazar tarafından seyirciden istenmiştir.
Rejisör olarak Gökgücü'nün sembol'ler'le yarattığı sahne dil'inin oyunda zirve yaptığını, oyun'nun yakın tarihimize de ayrıca anlamlı çağrışımlar yaparak zamanlaması da son derece abartı'dan uzak tutularak dün'lerine atıflar yapılmıştır. Seyircinin sahne'yi kolay okuyabildiği bu çağrışımların aynı zamanda sosyo-ekonomik ve kültürel yapımıza da yılları içinde bir ayna getirmesi aynı sadelikle olmuştur.
Gökgücü tarafından ikinci kez sahnelenen bu ödüllü müzikal,profesyonel anlamda Oyunculuk eğitim ve öğretimi görmemiş ama heyecanlı ,bilinçli ve sanata saygılı arkasında Büyükşehir Belediyesinin bulunduğu bir tiyatro topluluğunun elemanlarından oluşması anladığımız kadarı'yla rejisör'ü daha da heyecanlandırmıştır.
"Ramazan ve Cülide'de" iki aile'yi kuruyarak çatlamış toprak ile taşlaşmışlığın getirdiği sonun habercisi görsel olarak dekorda karşılıklı ama çarpık,çurpuk evleri'yle bozulan özün, biçimde ise müzikal'in ahenkini bozmadan tam yerine yakışırcasına dokundurmuşluğu ve uzaklığa kullandığı malzeme'yle rejisör tam isabetle pekiştirmiştir.
İnsanoğlu'nun değişim ve dönüşümlerinin kaçınılmazlığının müzikal dilinde yapılan vurgularla biraz da rahat nefes almamızı sağlayan bu oyun, Ankara'da bir çok 'perde' diyen oyun'un önünde tüm teatral malzemelerindeki lezzeti'yle sanat adına, tiyatro adına özenli bir duruş sergilemenin haklı gururunu yazar ve rejisör olarak Gökgücü oyuncuları'yla seyircisine göstermiştir.
Büyükşehir Belediyesi Başkent Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Tahir İkller'in Başkent Tiyatrosu üzerindeki emeklerini gözardı etmenin mümkün olamayacağı bir çabada ayrıca kendini topluluk içinde göstermiştir.
Tiyatro sanat'ına gönül veren herkese duyduğum yakınlık ve sempati duygusu içinde uzun yıllara dayanan çalışmalarında ki kararlılık için kendisini öncelikle kutluyarak Cülide_Nazife Oğlakçıoğlu,Ramazan_Hakan Örge,Çığırtkan_Kadir Çöklü ve diğer tüm oyuncuları,Koro ve Dansçılar ile birlikte koreografi'de Volkan Gündüz,Gamze Karababa Özdemir kostüm de Emre Kaleci'yi başarılı çalışmaya verdikleri destekle birlikte Besteci Günüç,Orkestra Kurtuluş,Anıl,Koçak,Duranoğlu,Erdemli ve Yazar-Rejisör Gökgücü'ne
Türk Tiyatrosu adına en güçlü alkışlarımı sunarken:
......ÖNCE PABUCUNU BAĞLA
B AK YOLA UZAYIP GİDER
BAK YOLA ÇAMURLU TAŞLI
DİK YOKUŞLU
BİR AYAĞIMI ATINCA
ÖBÜRÜ GEÇER ONU MUTLAKA
YOLA BÖYLE DÜŞÜLÜR........
.....DOĞRULAR HEP MASALLARDA MUTLU OLURLAR
TÜM ZAFERLER ASLINDA HEP KÖTÜNÜN OLMAKTA!
AH! KALLEŞ DÜNYA.....
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...