İnsan hayatında kaç defa hata yapar? Peki bu hataları düzeltmek yerine, üstüne yeni hatalar ekleyerek, bir hatalar binası oluşturmak insana ne kazandırır? İnsanın hataları sadece kendisini mi etkiler, yoksa çevresindeki herkes bundan nasibini alır mı?
Tiyatro dünyası Oyuncuları yeni oyunlarında bu sorulara cevap arıyor. Michael Cooney’in kaleme aldığı oyunun yönetmeni İsmail Can Törtop. Kadrosunda Berke Hürcan, Ümmühan Kıldiş, Ferhat Balaban, Bülent Keser, Can Mutluca, Hande Melek, Demet Erdem, Fevzi Erden gibi isimleri barındıran oyun, işsiz kaldığı halde bunu karısına itiraf edemeyen bir adamın, eski kiracılarının üzerinden işsizlik parası almaya başlaması ve bunu türlü yalanlarla devam ettirerek çevresindekileri de bu oyunun içine çekmesini anlatan keyifli bir komedi.
Berke Hürcan ve İsmail Can Törtop iyi bir ikili olma yolunda hızla ilerliyor. Esprileri yakalama ve paslaşmaları çok başarılı. Ama Berke Hürcan’ın biraz daha sahneye alışması, rol becerisini arttırması gerekiyor. Zaman zaman İsmail Can Törtop’un sırtlamasıyla başarı yolunda ilerleyen ikili, genel olarak oyunun içinde ayakta durmayı başarıyorlar.
Komedi oyunlarının vazgeçilmezi olmaya aday olan Ümmühan Kıldiş, rolünü bütün ciddiyetiyle ele alarak, seyircinin daha çok gülmesine ve rol arkadaşlarının da motive olmasına yardımcı oluyor. Ferhat Balaban bu oyunla kendinde ciddi bir gelişim kaydetmiş. Canlandırdığı tipi görsel ve işitsel olarak üst seviyelere taşıyor.
Tiyatro Dünyası Oyuncuları, ekip olmayı öğrenerek, birlikte eğlenmenin verdiği keyfe ulaşmayı başarıyor. Kendileri eğlendiği için de seyircinin daha çok eğlenmesine yardımcı oluyor. Ekip çalışması ve amatör ruhla oyunlarına dört elle sarılarak, en ufak bir açığı bile kapatma çabası içine giriyorlar.
Oyunun süresi 2,5 saate ulaşıyor. Belli sahnelerin çıkarılması gibi ufak düzeltmelerle sürenin kısaltılması oyunun bütünlüğüne daha çok hizmet edecek gibi duruyor. Komedi olsa bile süre bir tiyatro oyunu için oldukça fazla.
Komedi oyunlarının en önemli özelliği her an bir aksiyonun olması ve bu aksiyon içinde seyirciye çok fazla düşünme payı bırakmadan, sona erdirilmesidir. Böylece oyun içinde aksayan noktanın fark edilmesi de engellenir. Ayrıca bu tür komedi oyunlarının ciddi bir matematiği vardır. Kapı açılır, kapı kapanır. Biri çıkarken, aynı anda diğeri girer ki, seyirci hem heyecanı hissetsin, hem de duruma çok gülsün. Sanırım bu oyunda henüz eksik olan buydu. Ekip çalışması olması ne kadar güzelse de, komedinin matematiğinin tam olarak oluşmaması da o kadar sıkıntı yaratıyor.
Bu tür oyunlarda komedi oyunun matematiğini iyi bilen bir yönetmen koltuğa oturursa tadına doyulmaz bir komedi ortaya çıkar. Sanırım bu oyunda ihtiyaç duyulan da bu matematik. Zamanla oyuncuların da oyuna ısınmasıyla atlatılabilecek bu sıkıntıların ileride çok güzel meyveler vereceği belli.
Sezonun ilk oyunu olması bakımından umut verici, bol kahkahalı bu oyunu izlerken, “olacak şey değil” sözleri ağzınızdan dökülebilir. Mutlaka seyredin.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...