Neden doyumsuzdur insanoğlu? Neden yokluğun sınırlarında açlıkla, açıklıkla mücadele ederken, acıların en sonsuzunu yaşarken, talihinin dönmesiyle yükselişe geçtiği merdivenlerin basamaklarında arkasına bakmaz? Geldiği yeri çok iyi bildiği halde, hatırlamak istemez de, zirveye çıktığında kendisine yapılanları yapmaya başlar başkalarına? Zincire vurulmuş bir köleyken özgürlük düşleri kurar da, neden efendi olduğunda köleleri olsun ister? Karnı açlıktan midesine yapışmışken çektiklerini unutup, neden karnı doymaya başladığında başkalarının aç kalmasını umursamaz? Neden? Neden? Neden?
Tiyatro Tatavla, Raymund FitzSimons’un kaleme aldığı Aktör Kean oyununu, Tolga Yeter’in rejisi, Alican Kargın’ın müzikleri koordinatörlüğü, Canan Göknil’in kostümleri, Sibel Taka’nın dekoru, İsmail Oğuz’un ışığı ve Eraslan Sağlam’ın tek kişilik performansıyla sahneye taşıyor. Oyun, bir dönem İngiliz Tiyatrosu’na damga vuran Edmund Kean’in inişli çıkışlı, acılı sancılı hayatına bir bakış atıyor. Kean’in eşi ve çocuklarıyla turne tiyatrolarında çektiği sıkıntıları, büyük oğlunun ölmesiyle Londra’ya dönüşünü, Drury Lane Tiyatrosu’nun çöküş döneminde başrollere çıkıp tiyatroyu canlandırmasını ve yine kendi sonunu hazırlamasını anlatıyor.
Yıllar önce Tiyatro İstanbul’un başrolünde Cihan Ünal ile sahneye taşıdığı bu zor rolün üstesinden gelme işi bu defa Eraslan Sağlam’a düşüyor. Tek kişilik oyunların seyirci ilgisini tutma sıkıntısı Eraslan Sağlam tarafından kolayca aşılmış. Eraslan Sağlam nakış gibi işlediği Kean’i bize yaşatıyor. Gerek sahnede, gerekse seyircilerin arasında dolaşarak seyirciyi oyunun içine çekiyor. Eraslan Sağlam’ın performansı üst seviyede. Oyunun her anını damarlarına kadar yaşayan, Kean’in iç aksiyonunu, Kean’in acılarını, sancılarını ve küstahlığını her adımında net olarak gösteriyor. Cihan Ünal’ın Kean performansından bir üst noktaya taşıyor Kean’i. Sert, köşeli bir Kean yerine, yumuşak, insancıl ama aynı zamanda egosunun ve hırsının etkisi altındaki Kean’i görüyoruz.
Eraslan Sağlam yıllardır Şehir Tiyatrolarında sahneye çıktığı halde, anlaşılan o ki kendi tiyatrosunda çalışmanın ve rahatlığının keyfini çıkarıyor. Bir oyuncunun en özgür alanı olan sahnede, yaratımın zirvesine çıkan Eraslan Sağlam, tek kişilik performansı ve aktör Kean’e kattığı yaşanmışlık duygusuyla seyirciyi kendine hayran bırakıyor. Eraslan Sağlam’ın açık biçimli yorumu da seyirciye anlaşılabilirlik anlamında yardımı oluyor. Eraslan Sağlam seyirciye temas ederek, onlarla göz iletişimi kurarak, Kean’i hiç tanımayanlara bile onu çok güzel anlatıyor. Ödüllük bir performans olduğunu da ayrıca belirtmek gerekiyor.
İki sezon önce kendi tiyatrosu Tatavla’nın, ilk adımlarıyla Kurtuluş’ta başladığı mücadelesine, Cihangir Taktaki Yokuşu’nda kendi sahnesinde oyunlar koyarak başlamış olması da takdire şayan. Eraslan Sağlam hedefine emin adımlarla ilerliyor. Bu arada Tatavla’nın ne demek olduğu soranlara, Eski Yunanca adıyla Kurtuluş semti olduğunun bilgisini verelim.
Tatavla Sahne’nin kapısından girdiğiniz anda sizi gülümseyen yüzleriyle karşılayan görevliler bütün sıcaklıklarıyla o küçük sahneyi büyütüyorlar. Her ne kadar kısıtlı bir anlana sahip olsa da, Tatavla Sahne Off Broadway’in alternatif sahnelerini hatırlatıyor. Üstelik Tatavla Sahne diğer tiyatroların kullanımı için de tahsis ediliyor. Bir ekip dayanışmasıyla tiyatronun kapısını bütün herkese açan Tatavla Sahne, uzun soluklu bir oluşum içinde olduğunu da hemen belli ediyor.
Gösterimleri azalan Aktör Kean performasını bir kez de Eraslan Sağlam’ın yorumuyla izlemeyi kaçırmayın derim.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...