| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Trabzon Devlet Tiyatrosu'ndan Beklenen Oyun: Rumuz Goncagül Fatma Babuşçu "Rumuz Goncagül” adı, size Türkan Şoray ve Hakan Balamir'in baş rollerini paylaştığı ünlü sinema filmini çağrıştırdı, değil mi? Oktay Arayıcı'nın 1977 yılında yazdığı oyun, Türkiye'nin değişik yerlerinde sahnelendi. Tıpkı filmiyle olduğu gibi başarılı bulunup ödüllendirildi. Trabzon Devlet Tiyatrosu, sezonun son oyunu olarak repertuarına aldı bu oyunu. Çok yerinde bir karardı doğrusu. Bir kere sağlam bir metni var oyunun. Ele alıp irdelediği konu ya da konular önemli. İki boğazı geçindirecek gücü olmayan, oturduğu evin kirasını veremeyen, dünyayı sırtında taşımaktan yorulan herkesi kapsıyor oyun. Ekonomik yetersizlikler yüzünden evlenemeyen ya da zengin biriyle evlenmeyi bir çıkış yolu olarak görenleri özellikle. TV dizilerinden de tanıdığımız ünlü oyuncu Ege Aydan, oyunun yönetmeni olarak Trabzon'un konuğuydu. Yeni yılın ilk haftasından bu yana, oyuncusundan ışıkçısına kadar oyunu sahnelemek için kolları sıvadılar. Geleneksel orta oyunu özelliklerinden yararlanılarak yazılan Rumuz Goncagül, kadının toplumdaki yerini ve evlilik kurumunu sorguluyor. Oyunun dramatik ve bir o kadar da komik bir dille kaleme alınan öyküsünü birlikte hatırlayalım: İnsaf Hanım, kızı Gülsün'le yaşayan dul bir kadındır. Kocasından kalan emekli aylığıyla geçinemedikleri için zaten kira olan evlerinin bir odasını bekar bir gence kiraya vermek durumunda kalır. Ancak onlar için yeterli bir çözüm değildir bu. Kızını zengin biriyle evlendirmenin yollarını arar. Bu uğurda ziyaret etmedik, adak adamadık yatır bırakmaz. Sonuç? “Hepsi paralının hizmetinde!” diyerek çaresizliğini dile getirir. Son çare olarak internete baş vurur. Sanal alemde Goncagül rumuzuyla kızına koca arar. Oyun, günümüz şartlarına göre günceleştirilip sözü edilen yayın organı internet, iletişim yolu ise e-posta olarak değiştirilmiştir. Doğrusu, hoş oldu böylesi. Günümüzün sanal alem konulu gelişme ve çarpıklıklarına da son derece komik bir dille ayna tutulmuş oldu. Sanala bel bağlayanlara, bir takım içsel boşluklarını orada doldurmaya çalışanlara, internet kafelerde harcanan para ve zamana, TV'lerdeki çöpçatan programlarına ve biri bitip yenisi başlayan o sevimsiz, soğuk yarışmalara yönelik de göndermeleri var oyunun. Ana kız, sanal alemdeki yaygın modaya uyarak, Goncagül rumuzuna düştükleri notta, küçük ama albenisi olan bir yalana baş vurup, kendilerine ait bir evleri olduğunu belirtirler. Onlarca mail alırlar sonrasında. Kiracıları Sıtkı'nın da yardımlarıyla dört tanesinin üstünde dururlar. Hazır yiyici Halet Rezaki, köşeyi dönme heveslisi Dursun Ali, kadın satıcısı Refik Mayısoğlu ve kararsızlığıyla dikkat çeken ana kuzusu Müfit Mürted üstünde. Gerçek kişiliklerini bilmedikleri taliplilerle gerçekleştirilen görüşmelerde ve gereken elemeyi yapıp içlerinden birine karar verecekleri anlarda hiç beklenmedik gelişmeler yaşanır. Gülsün bu dört kişiden hangisini seçecek? (içten içe ilgi duyduğu kiracıları gençle birlikte aslında beş) İstenilen evlilik gerçekleşince ana-kızın ekonomik sorunları kökünden çözülecek mi? Sorunlardan kaçıp evliliği çıkış yolu olarak görmek ne derece sağlıklıdır? Ya sanal alemden çare ummak? Sevgi yakınımızdayken onu uzaklarda aramak? Oyunun final kısmında, daha yoğun olarak bu sorulara yanıt aranıyor. Bireyin sorulanlarının ardındaki toplumsal gerçekleri de irdeleyerek yanıt aranıyor. Rumuz Goncagül'ü, tiyatro oyunu olarak izlememiştim hiç. Sahneye nasıl taşınır? O bildik komik öyküsü sahnede nasıl toparlanır? Toparlansa bile aynı etkiyi yaşatır mı? Oyunu izlemeden önce böyle bir merak büyütmüştüm içimde. Çünkü iyi bir oyun için sadece sağlam bir metin yetmez. Oyunun sahneleniş şekli, seyirciyle kurulan güçlü diyalog, oyunculuklardaki etki gücü de çok önemlidir. Oyunda rol alan Sinem Şahin, Aslı Artuk Şener, Barış Bağcı, Şevki Çepa, Fatih Topçuoğlu, M. Ceyhun Gen, Duygu Dokgöz ve Yiğit Gümüşada, temposu bir an bile düşmeyen başarılı bir oyun çıkardılar. Gülsün'ün taliplileri birbirinden renkli karakterler. Halet Rezaki karakterini canlandıran M. Ceyhun Gen, komedilerde ne derece başarılı olduğunu, bir kez daha ispatladı seyircisine. Fatih Topçuoğlu'nun canlandırdığı Dursun Ali tiplemesi ise bir harikaydı. Topçuoğlu, yerel dili o kadar iyi, ayrıntılı kullandı ki… Karadenizli biri bile, o kadarını beceremezdi doğrusu. Her hareketi, sözü seyircide alkışla, kahkahayla karşılık buldu. İnsaf Hanım rolündeki Sinem Şahin ise sanki oynamıyor, kendi doğal haliydi oradaki. Rolünü bir başka oyuncu üstlenseydi, asla ve asla aynı etkiyi yaratamazdı, diye düşündüm izlerken. Özellikle de komedilerde çok, çok başarılı bulduğum bir oyuncudur kendisi. Oyunun prömiyeri, 12 Mart Perşembe akşamı gerçekleştirildi. İlk sahnesinden son sahnesine kadarki sürede müthiş bir keyif duydum. İşte bu! dedim. Trabzon Devlet Tiyatrosu'ndan ne zamandır beklediğimiz oyun bu!.. Ege Aydan ve ekibinin ellerine sağlık!.. Fatma Babuşçu Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|