Geçen haftalarda çok güzel bir haber aldım. Ve bu haber beni ta çocukluğuma götürdü. Hiç unutmam daha çocukluk günlerimde bir tanıdığımın elime tutuşturduğu şiir kitabını… Soluk gök mavisi kapağını ve saman sarısı iç yapraklarını… Tekrar o güne dönsem inanın hiç aklıma gelmezdi, o günü bugünle pekiştireceğim… Ve ustayla bir şekilde tanışacağım ve hakkında bunları yazacağım…
Şairlerin ve yazarların tiyatroya-sinemaya-müziğe katkısı inkâr edilemez… Ve sanatçılar kendilerini sanatçı yapan, üne kavuşturan, şairlerin, yazarların kıymetini bilmelidir her zaman…
Türkü tadındadır bütün şiirleri…
Şafak Türküsü, Müebbet Türküsü, Kitap Türküsü…
1960 Sinop-Boyabat doğumlu şair 1980 Mart’ında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu Grafik bölümü birinci sınıfta okurken düşüncesinden dolayı idam istemiyle yargılanmış ve yedi yıl hapis yatmıştır. 1987 Aralık ayında tahliye olduktan sonra 1990 yılında Suda Seken Hayat ve Yağmur Yağması isimli iki şiir kitabını çıkardı. 1998 Ekim ayında Sevgili Yoldaş Kurbağalar adlı şiir kitabını, 2005 Nisan ayında ise ilk romanı Bağışlanmış Hüzün yayımlandı. Şafak Türküsü, Bekleyiş, Sıcak Saklayın Gecelerimi, Tutuşur Dizelerim, Kirli Gömlek şiirleri Ahmet Kaya tarafından bestelenmiştir.
Ve bana göre dünyanın en güzel anne şiirleri ona aittir.
Canım benim güzel annem, bir solukluk izin ver.
Analık hakkınla bağlama beni.
Aşk dedim, sevda dedim, umut dedim, kavga dedim,
Elimde gençliğim vardı, onu verdim neyleyim.
Şu an kendisi senaryo çalışması nedeniyle Çanakkale’de bulunmakta ve oradan da İzmir’e doğru yol alacak. Şafak Türküsü’nün sinema filmi olacağını kendisinden öğrendiğimde çok sevindim. Ve bu şekilde Şafak Türküsü severlerine müjdeyi vermek istedim.
Ustaya hiçbir zaman sapmadığı, özünü yitirmediği, değişmediği bu güzel yolda başarılar diliyorum.
"Bir yanda yangın vardı, bir çağ yangını. Herkese şu ya da bu oranda bir pay düşüyordu bu yangından. Kıyısında, köşesinde yananlar vardı. Bir de tam ortasında yananlar! Ben, yangının tam ortasında, hem de hiç yakınmadan yananları, etiyle kanıyla, özlemleri, kavgaları ve umutlarıyla duyurmak istedim." (Nevzat Çelik)
Ogün-Selma-İdil-İrem-Şeyma-Derya-Deniz - ( 3/21/2009 )
Bu haberi Dershanedeki arkadaşlarıma söylediğimde onlarda çok sevindiler. Babam Nevzat Çelikin şiirlerini çok sever. Hatta arkadaşlarımla Şafak türküsünü söyledik. Ben ve arkadaşlarım sizin bu filmde oynamanızı çok istiyoruz. Müthiş bir karaktere ve bilgiye sahipsiniz sizi çok seviyoruz. Ayrıca geçen hafta sizi Taksim Metroda gördük harley çizme ve yeşil parkanız vardı. Herkes yürüyen merdiveni tercih ederken siz normal merdivenlerden çıktınız. Bu yüzden arkadaşımla iddaya girmiştim ve kazandım. Diğer vagondada İlkay Akkayayı görmüştüm. İyi çalışmalar dileriz. Çiğdem T. - ( 3/19/2009 )
Bu habere çok sevindim. Filmi sabırsızlıkla bekliyorum. Elif T. - ( 3/20/2009 )
Ben de ablam gibi çok sevindim bu habere. Bu filmde sizin de oynamanızı istiyoruz. Bu filmde rôl alacak mısınız? Kaliteli, anlamlı, hafızalarda kalacak bir film olacak Şafak Türküsü... Leyla - ( 3/25/2009 )
Bence yazarın üzerine gitmeyin oyna diye. Zaten oynayıp oynamayacağını bilen bir kişi vardır o kişi de Nevzat Çelikdir. Tahminim yazar da bu konuyla ilgili açıklama yapacaktır. Çiğdem T. - ( 3/22/2009 )
Dün defalarca dinledim bıkmadan. Ve nasıl bir film olacak diye düşündüm, hayal ettim... Yurdagül senin bu filmde oynamanı çok istiyoruz. Bizleri kırma... resul - ( 12/16/2009 )
çok güzeldi
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...