Bazen Neyzen olasım gelir… Bazen de Hayyam…
Yurdagül Yurtseven
Ey çelişkili ülkemin güzel insanları nasılsınız? Beni sorarsanız sıcaklarla aram iyi olmamıştır hiç, zira üşümeyi özlediğim anlarda kendimi memleket havasına bırakırım… Memleket nire? diye sorarsanız eğer, her ne kadar İstanbul doğumlu olsam da, güzel ülkemin orta yeri diyebilirim sadece…
Son zamanlarda yaşananlar beni de çok güldürmüştür… Fazıl Say’ı koltuğundan düşürdü, beni de terasımdaki salıncaktan…
İdil Biret olayını izlerken televizyondan kalabalığın gelişi, yüzlerindeki mimikler, tavır bana inanın Madımak’ı hatırlattı… Sanki Madımak Oteli’ne gidiyorlardı… O hissi uyandırdı bende… Sonrasında gelen özür… İyi bir gelişme demek mi lâzım bilemiyorum ama o fotoğrafı gördüğümde sanki zoraki bir samimiyet vardı suratlarında… Ben pek gerçekçi bulmadım açıkçası…
Kutsal emanetlerin orda şarap içilmez diye konserin basılması ve ardından gelen özürle ilişik olarak “biraz celallenmişler” lafı bana şu deyimi hatırlattı “özrü kabahatinden büyük…”
Padişahın biri içkiyi yasaklatmıştı da adam su içerken ölmüştü hangi padişahtı o hatırlayamadım… Fakat daha önce izlediğim bir filmi hatırladım “Harem Suare”
Nitelikli ve akılcı toplumlar yaratmanın baş şartı eğitim, bilim ve sanattır.
Rakı, şarap içiyorsam sana ne.
Yoksa kimseye bir zararım içerim.
İkimiz de gelsek kıldan köprüye,
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.
Demiş hayran olası Neyzen…
Adam olduysan hesap ver kendine
Getirdiğin ne? Götüreceğin ne?
Şarap içersem ölürüm diyorsun
İçsen de öleceksin, içmesen de!
Demiş hayran olası Hayyam…
Neyse…
Sonra Doğu Türkistan’da yaşananlar ve Tayip Erdoğan’ın taraftarlarına Çin malı oyuncak dağıtması…
Tuhaf anlam veremiyorum doğrusu…
Neyse…
Maliye Bakanı hakkında yolsuzluk dedikodularının dolaştığı bir dönemdir ve sormuşlar Neyzen’e; “Çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?
Neyzen; " Maliye vekili değilim ki, çalarken zevk alayım " demiş.
Eee sözün özüne gelince çelişkinin ve bu anlamda da farkındalığın farkında olunca insan bu güzelim ülkede, gülerken de her tür krizi geçiriyor…
Sallanmaya gidiyorum yine, dilimde “rakı içenler öldü de su içen ölmedi mi?” türküsü eşliğinde… Yo yoo yanlış anlamayın içmeden sallanmayı kastediyorum… Teras ve salıncak durumu anlayacağınız… Umarım düşmem yine…
Gerçi içmeden de sarhoş oluyor insan bu güzelim ülkede...
Ay'a ayak basmanın 40. yıldönümü kutlandı geçtiğimiz günlerde… Daha biz neredeyiz nerede…
Kutlu olsun. Şerefinize…
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...