Michael Jackson Öldü! Kime Gideceğiz Biz Şimdi?
Arda Aydın
Michael Jackson’un ölüm haberini aldığımdan beri aptal gibi oturuyorum evde. Tiyatro Dünyası’nda bu ne iş diyebilirsiniz ama, öyle. Yazmalıyım.
Tam 7 gün sonra hayatımda yapmadan ölmeyeceğim dediğim şeylerden sıra 3’teki Michael Jackson konserini izlemek üzere Londra’da olacaktım. Ama kısmet olmadı, ömrü vefa etmedi. Izlemeliydim, çünkü bu adam tüm zamanların en büyük pop ikonuydu. Izlemeliydim, çünkü bu zenci-beyaz, tüm dünyanın en muhteşem popüler şarkılarına imza atmıştı. Izlemeliydim, çünkü sahnede kendi işimi yapmaya başladığım andan itibaren örnek alınabilecek her dansıyla bana kılavuz olmuştu. Dikkat edin, benim kuşağım ya da benden bir önceki kuşaktaki tüm oyuncularda, MJ’den bir kaç kare mutlaka görürüsünüz.
Kısa hayatı ve 45 senelik müzik kariyeriyle, insanı kıskandıran yaşantısıyla, olmaz denen şeylerin oldurulduğu Neverland’iyle, tüm zamanların en çok plak satışıyla ( şu ana dek 750 milyon, muhtemelen 1 ay içinde 1 milyar) sahnelerin en büyük şovlarına attığı imzayla, daha once hiç duyulmamış ritmleri ve melodileri ortaya çıkarmasıyla, tuhaf oksijen çadırlarıyla ve en önemlisi, adı binbir türlü şaibeye karışmış da olsa, hala en büyük olmasıyla, MJ dünyayı değiştirdi.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...