| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Kültür Başkenti Ajans 2010 Yönetimi’ne Açık Mektup
İlkay Sevgi




Danışma Kurulu, Gösteri Sanatları Bölümü’nden geçen, Yürütme Kurulu’ndaki istifalardan önce Yürütme Kurulu tarafından değerlendirilerek onaylanan ve bunun üzerine Avrupa’nın 30 şehrinde tanıtımına başlanan 5 Avrupalı partner, 3 Avrupa Kültür Kurumu işbirliğiyle düzenlenen, Avrupa’nın 30 ülkesinden katılımcının katılacağı, festivali ile görünürlüğünün, buluşma bölümüyle Avrupa ile kültürlerarası etkileşimin ve sanatçılar için ortak bir platformun, uluslararası diyaloğun hedeflendiği, merkezi Avrupa’da olan bir Avrupa organizasyonunun buluşması’nın yeni YK tarafından tekrar değerlendirilerek olumsuz bulunduğu ve projelerin reddinden ötürü Prof. Dikmen Gürün’ün istifa ettiği basına yansıdı. Kültür 2010 ajansında, başlangıçta iki ay olarak öngörülen değerlendirme süreci;18 ay sürmüş, Avrupa’lı network, network yöneticileri ve otuz ülkeden grupların takvimini aksatmıştı.

European Off Network- EON 2010 Avrupa Sanatçıları buluşması’nın kabul edilmediği basına yansıdı fakat tüm yönetmelik ve danışmanlık grubunun onayını alan, ajansta 5 toplantı gerçekleştirilen, daha önce onaylandığı bildirilen bir projenin -eğer doğruysa ( bir açıklama yapılmadığı için bilemiyoruz) - geçmediği haberi proje mükellefi ve Avrupa sanatçılar Organizasyonu Türkiye temsilcisi Simya Sanat’a duyurulmamış, bir mektup, gerekçe veya resmi karar açıklanmamıştır. Simya Sanat’ın 50 bin Euro ve EON Network’ün yatırım yaptığı projenin basına bu şekilde yansıması olumsuz bir imaj yaratmıştır. Proje değerlendirme sürecinde kriterler değişmiş (Başlayan bir şeyin kurallarının değişemeyeceği belirlidir.) Eski kriterler; uluslararası olmak, ilgililik, yabancı partner, ve Avrupa’dan ortaklar iken yeni kriterler maliyet, uzmanlık ve sürdürülebilirlik olmuştur. Buna rağmen uzmanlık (Simya Sanat 10 senelik patentli meditatif dans projesi, 4 senelik sanat eğitim firması, IETM üyesi, EON Network Türkiye temsilcisidir), sürdürülebilirlik, maliyet gibi kriterlere proje fazlasıyla uymaktadır. . EON 2010 projesi Avrupa Festivaller Birliği’nin (Yaratıcılık) alanında projeleri arasına seçilmiştir. Diğer kriterler olan maliyet kriterinde ise Simya Sanat’ın projenin dörtte birlik bir kısmını devlete sunması, diğer kısımlarının Avrupa’lı proje partnerleri, EON Network, Avrupa fonları, özel sektör ve Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ajans, çok uygun bir maliyetle büyük bir uluslararası kültür ve sanat projesine destek olacak, bu proje ortak çalışmalara, sürüdürülebilir ilişkilere ve gösterilere, kültür turizmine hizmet edecekti.

Avrupa kriterlerinin kullanıldığı ifade edilen proje sunumu ve değerlendirmesi için, son başvuru ve değerlendirme tarihi belirtilmemesi, değerlendirme süresinin bir buçuk sene sürmesi; (Simya Sanat, projeyi tümüyle sahiplenmek isteyen özel sektör sponsor’larına olumlu cevap bildirmemiştir.) proje değerlendirme kriterleriyle bağdaşmamakta, projeyi tehlikeye sokmaktadır. EON Avrupa Sanatçılar Organizasyonu Buluşması Projesinin hangi kritere uymadığının düşünüldüğü bize belirtilmeli ve en azından bir mülakat yapılmalıdır diye düşünüyoruz.

Resmi karar bize bildirilmediği, gerekçe sunulmadığı için, daha önce olumlu kararları ilettiğimiz partnerlerimize açıklama yapamıyoruz, bilgi soran basın yayın kuruluşlarına açıklama yapamıyoruz
Ayrıca EON'un 2010 haberlerimizin yer aldığı binlerce broşür basıldı ve Avrupa'da dağıtımı başladı.
Sürüdürülebilirlik konusunda Proje, öncelikle bir Avrupa organizasyonu ve network'unde üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirerek sürekli iletişim ve işbirliği yaratması açısından önem taşıyor. Bu projede Türkiye için festival kısmı sürdürülebilir'dir ve Network toplantılarının İstanbul’u takiben Londra ve İsveç'de 2012 ve 2014'de yapılması planlanmaktadır. Bu buluşmalara Türkiye’den onlarca sanatçı katılmakta, ve ürünlerini Avrupa’da göstermesi için fırsat yaratılmakta, kalış ve yol masrafları karşılanmaktadır. 2010 toplantısının bu kadar geç bir zamanda tehlikeye düşürülmesi bir Avrupa network'u için çok vahim bir durumdur..

Türkiye, gençlerin yeterince proje geliştirdiği bir ülke değildir. 10 milyonluk nüfusu olan bir şehirde, 2 milyon genç nüfus da düşünülürse, hiçbir önşart aranmadan çağrı yapılan İstanbul projeleri için bin veya iki bin başvuru çok yüksek rakamlar olarak görülmemelidir.Projenin uluslararası olması, bir sanat veya kültür firması ya da organizasyonunun üstlenmesi,merkezi Avrupa’da olan bir iletişim ağı ve sanatçılar organizasyonu olması, Avrupa’dan çok sayıda partneri olması ve 2010 konseptine ve sanat ve kültür alanına birebir uygunluğu temel alınırsa, yüzlerce değil, bir elin parmağı kadar proje kalmayacaktır. Çok sayıda Avrupa ülkesini ilgilendiren bir Avrupa network'ü için değerlendirme, mülakat dahi olmadan tamamlandı ve gerekçe bildirilmedi..

Ayrıca proje, Kültür Bakanlığı ve Belediye tarafından onaylanmıştır fakat ajans seneler öncesine dayanan onaylara rağmen, bu buluşmada resmi taahhütlere karşı farklı bir tutum geliştirerek koordinasyonunun düzgün gelişim gösterememesine neden olmuştur. Kültür Başkenti’nin ilk hedefi sanat ve kültür alanında ortak işler yapabilmek, sanatçıları biraraya getirmek, ikinci hedefi de bir altyapı oluşturabilmek için resmi kurumlar ve belediyeleri ve özel sektörü buluşturmak ve bu koordinasyonu yaratan projelere ev sahipliği yapmaktır. Daha önceki YK'nın bu projeyi olumlu değerlendirdiği gözönüne alınırsa, aynı kurumların temsilcilerinin ne üzerine karar değiştirdiğini anlayamıyoruz.

İstanbul’u Avrupa Kültür başkenti yapan girişim grubunun yürütme Kurulu’ndan istifası büyük hayalkırıklığı olmuştur. Uzun soluklu bir projede, kısa soluklu tartışmaların, kültür başkenti yönetiminde kültür ve sanat alanından insanların yer almaması üzücüdür. Ajans 2010’da en fazla proje yapan yöneticilerden olan, gösteri sanatlarının görünürlüğü ile en fazla habere konu olan Gösteri Sanatları başkanı Dikmen Gürün’ün istifası, çok aşamalı projeler için büyük bir problemdir. Ajans yönetiminin tüm bu gelişmelere karşı ilgisiz yaklaşımları ise ajansta yaşananlarla birlikte soru işaretleri uyandırmaktadır. Avrupa’nın kültür başkenti haberlerini Türkiye’den çok daha sıkı takip ettiğini tecrübelerimizle öğrendik. Bazı gelişmeleri bizden önce duyuyorlar. Bu projede güvensizlik yaratılması AB üyeliği için de olumsuzdur. Türkiye artık üyeliğe kabulünü değil Birlik’deki yerini düşünmeye başlamalı ve bu konuda girişimler, planlar geliştirmelidir. İşin tuhafı bu sefer ne kaynak sorunu, ne yönetici eksikliği ne de başka bir sorun var. Tiyatro eleştirmenleri Derneği’nin söylediği gibi vizyon sorunu var ki, başka bir alandan uzmanları başka bir alanın başına alırsanız, bu kaçınılmazdır. Koordinasyon için kurulan bir ajansın tüm koordinasyonu bozması sorunu var. Proje yapmak nasıl uzmanlık gerektiriyorsa, proje değerlendirmek de uzmanlık işi. İki senede iki bin projeyi değerlendirememek anlaşılır gibi değil. Örneğin Avrupa Kültür Programları tüm Avrupa ülkelerinden başvuru alıyor, tek bir form değil, çok sayıda doküman istiyor. İlk eleme konusunda iki ay içinde haber veriyorlar ve sonuç hakkında 5 ay içinde yazılı ve resmi bir belge yollanıyor. Bunun nedeni proje, eğer cevap olumsuzsa yoluna gidebilsin, eğer olumluysa, hazırlıkları yapılsın.
Sorunların bazıları ise çok daha derin. Örneğin bir kuşakta yerleşik bir kanı ile yüz yüze gelmek çok şaşırtıcı, genç kültür sanat insanlarının vaktinin değerli olmadığı, verilen sözlerin tutulmasına gerek olmadığı, değerlendirme kriteri, açıklama, zaman kriteri ve hatta son başvuru tarihi gibi ufak gözüken ama insanların vakitlerini, emeklerini, verilen sözleri, firmaların prestij ve güvenirliğini koruyan ayrıntıların bilerek ya da bilmeyerek gözden kaçırıldığını görmek üzücü.

İstanbul için kültür başkenti projesi, diğer Avrupa kentlerinden çok daha önemlidir. Avrupa’yı sadece AB’ye girmek olarak algıladığımız Avrupa’nın hiçbir organizasyonuna dahil olmak konusunda çaba göstermememizden de bellidir. Avrupa’nın organizasyonlarına katılım gösterirsek, zaten hukuk sistemi, gümrük birliği, çok sayıda anlaşma ile bağlı olan siyasal yapı, kendini reel anlamda gösterecektir.

Özel sektörün küreselleşme hakkında girdikleri seminerlerden pek bir verim alamadıklarını düşünmeye başlıyorum. Komşumuz olan Avrupa hala çok uzak görünüyor. Artık rakibiniz sektörünüzdeki diğer firmalar değil, rakibiniz ülkeler.. Bu yüzden birleşmeler söz konusu. Her yere boş billboard’lar asıp isimlerini ve logolarını tekrar tekrar göstermek yerine, bir projenin, yıllarca süren emeğin, zekanın, kıvılcımın, paylaşımın, üretimin yanında yer alsalar, adlarını bu şekilde duyursalar, çok daha fazla şey anlatmayacaklar mı insanlara?

Küresel krizin panzehiri kültür sanat alanında atılacak güçlü adımlar, ortak sanat ürünleri, uluslararası çalışmalar olmalıdır. Yurtdışında bir sanat eseri veya kültürel organizasyon ile telafuz edilen her Türkiye sözcüğü tüm alanlara değer katar, tüm ekonomiyi canlandırır. Ekonomi algılandığının aksine öncü değil takipçidir.

Gazetelerde yer alan Yürütme Kurulu'nun basın açıklamalarında diğer kültür başkentlerinden örnekler veriliyor. Ve karşılaştırmalar yapılıyor.
Bu konuda Avrupa ile kesintisiz iletişimimizde bize yansıyan Kültür Başkenti çalışmaları bu açıklamalarla örtüşmemekte. Her ülke ikinci hatta üçüncü kültür başkentine bile büyük önem veriyor. Kültür başkentinin birincil amacı sanatçıları biraraya getirmek,ortak çalışmalara zemin hazırlayabilmek. Bir sanat ve kültür devi İtalya bile 2020 kültür başkenti'ne şimdiden hazırlanıyor. Açıklamaların aksine kültür başkenti İstanbul gerçek bir maraton gibi görülmeli, fazlasıyla çalışmaktan kaçınılmamalı, yıllarca süren görüşmeler ve çabalar heba edilmemelidir diye düşünüyoruz.

Ve basına haberler yansırken EON projesi olmayacak gibi bir imaj oluşturmamaya dikkat edilmesi. Ajans 2010'un 18 ay süren değerlendirme süreci proje için çok zorlayıcı olsa da devlet yöneticileri, belediye ve kültür kurumlarından ve Avrupa kurumlarından aldığımız destekler bizi motive etmektedir.

İlkay Sevgi
Simya Sanat

www.meditatifdans.com

Bir Uyarı: Kültür Varlıkları Koruma kanununa göre tarihsel değeri bulunan ve yıkılamayacağı belirlenen Atatürk Kültür Merkezi her şeye rağmen yıkılıyor. Avrupa’da yüzyıllık binalar restore edilip kullanılırken, 60 yıllık AKM’nin tüm sistemlerinin iflas ettiği söyleniyor. Yeni kurulması planlanan Atatürk Kültür Merkezi’nde AKM’nin çok fonksiyonlu sahnesi yer alabilecek mi acaba? 55 milyon harcanacak yıkma ve yeniden yapma süreci, Taksim merkezinde Gümüşsuyu’na doğru çıkarken yer alan bir otel enkazı olan İstanbul’un, Cihangir’in tüm manzarasını mahveden, çok katlı hilkat garibesi varken, ışıl ışıl pırıl pırıl Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılıp yeniden yapılması akıl almaz bir şey. Zaten AKM yıkılırsa yeniden de yapılması bir hayal olur. Kültür Varlıklarını koruma kanunu çok nettir, ve bu yıkım dondurularak şehir merkezi yeni bir dev ucubeye sahip olur. Bundan sonra ne tamamen yıkılabilir, ne de yeniden yapılabilir, mühürlenip kalır. Kültür Başkenti’nin ilk altı ayında, açılışında, şehrin en merkezi ve yoğun yerinde kocaman bir inşaat olmasına ne gerek var.

Yöneticilerin kültür sanat düşmanları olduğuna inanmıyorum. Sadece bir koordinasyon sorunu var. Bilgi, uzmanından alınmıyor. Herkes kafasına göre davranabileceğini sanıyor.

AKM, boyatılıp, tadilat yapılsa, şimdi otopark olan bu otel enkazının kültür merkezi olmasını isteriz ama dev bir alışveriş merkezi ve içinde sanat salonları ve sergileri olmasına da razıyız. Alışveriş merkezine İstanbul’un simgesi olan cami kubbelerinin ve minarelerinin mimarisinden esinlenerek, bir görüntü verilebilir, merkezin mesciti de olabilir. Böylece Taksim’de cami ve alışveriş merkezi istekleri ve namaz kılmak isteyenlerin ihtiyacına da cevap verilebilir. Altı yine otopark olabilir. Yeter ki Taksim Sahnesi’nde ve AKM’de 2010’un başından itibaren yine tiyatro yapılsın. Paramızla rezil olmayalım. Fikirlerimizle ve çözümlerimizle vezir olalım. Herkesin bu toprakların insanı olduğunu düşünerek hiçbir kesimi dışlamadan yaşayalım ki, geleceğe adım atmaya başlayalım.

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

KEMAL OCAK TAŞHAN İSTANBUL - ( 1/16/2010 )
Yazınızı dikkatlice okudum,malesef üzülerek şunu belirtmek istiyorumki cokkk ekmek yememiz lazımki biz kültür başkenti olalım.Ben 1987 den beri maddi manevi her şeyimi tarihi Taşnan için harcadım,devletimizden hiçbir destek almadım bunuda üzülerek belirtmek istiyorum. www.tashanarkat.com

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 425
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Seyirci Kalma! Seyirci Ol! (Ahmet Şefoğlu) - 10/5/2009
  • Hayatımız Tiyatro (Deniz Zengin) - 10/5/2009
  • Alev Oraloğlu - Kötü Tohum (Pınar Çekirge) - 10/5/2009
  • Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Orhan Asena Yerli Oyunlar Festivali İçin Bir Öneri (Asmin N. Singez) - 10/5/2009
  • Saçma Seçmeler (Cüneyt İngiz) - 10/5/2009
  • İstanbul 2010 Avrupa Bakenti Yürütme Kurulu Neyi Yürütüyor (Üstün Akmen) - 10/5/2009
  • Bazen Neyzen olasım gelir… Bazen de Hayyam… (Yurdagül Yurtseven) - 10/5/2009
  • …Sadri Alışık Gibi Adamsın… (Deniz Zengin) - 10/5/2009
  • niÇİN ? (Ali Erdoğan) - 10/5/2009
  • Dinci Faşistlerin İdil Biret'e Saldırısı (Üstün Akmen) - 10/5/2009
  • Kültür Başkenti Ajans 2010 Yönetimi’ne Açık Mektup (İlkay Sevgi) - 10/5/2009
  • Londra Güncesi 3 (Arda Aydın) - 10/5/2009
  • Ayten Gökçer (Pınar Çekirge) - 10/5/2009
  • Tiyatrocu Andı (Ali Erdoğan) - 10/5/2009
  • Devlet Tiyatroları'nda Yeni Düzenlemeler (Savaş Aykılıç) - 10/5/2009
  • Diyarbakır Notları: Tek Kişilik Şehir (Asmin N. Singez) - 10/5/2009
  • Aaaah Ah ! (Eser Ali) - 10/5/2009
  • Londra Güncesi 2 (Arda Aydın) - 10/5/2009
  • 37. Uluslararası İstanbul müzik festivali’nin ardından… (Üstün Akmen) - 10/5/2009
  • Londra Güncesi 1 (Arda Aydın) - 10/5/2009
  • Susam Sokağı Değil Avenue Q (Yurdagül Yurtseven) - 10/5/2009
  • Onu Hiç Unutmadım ! - Zuhal Olcay (Pınar Çekirge) - 10/5/2009
  • Gözünüze Yaş Düşerim (Yurdagül Yurtseven) - 10/5/2009
  • Kısacık bir liste: Çince'de Türk edebiyatı (Özcan Buze) - 10/5/2009
  • Dr. Fuat Ulus İle Sinema Filmi Terapisi (Üstün Akmen) - 10/5/2009
  • Yalçın Otağ (Pınar Çekirge) - 10/5/2009
  • Aydın Orak'a Yanıt (Ömer F. Kurhan) - 10/5/2009
  • Biz Oyuncular Neden Oyun İzlemiyoruz? (Sevinç Aktansel) - 10/5/2009
  • Kürt Tiyatrosu Tartışması - Alkaya ve Kurhan'a Yanıt (Aydın Orak) - 10/5/2009
  • Michael Jackson Öldü! Kime Gideceğiz Biz Şimdi? (Arda Aydın) - 10/5/2009
  • The Great Debaters; Münazara; Shakespeare ve Tiyatroda Özerklik (Melih Anık) - 10/5/2009
  • Necati Zengin'in İmbiğinden Trabzon'un Zengin Tiyatro Tarihi (Üstün Akmen) - 10/5/2009
  • Nisa Serezli'yi özlerken.. (Pınar Çekirge) - 10/5/2009
  • Tiyatrocular (Hülya Nutku) - 10/5/2009
  • Her Yere Karagöz Perdesi - Tiyatro sanatçısı Yalçın Akçay ile söyleşi… (Kadir İncesu) - 10/5/2009
  • 41 Yıl 41 Hayat Tek Ad: Gülsen Tuncer (Pınar Çekirge) - 10/5/2009
  • Meektuup Vaaaaar! (Yurdagül Yurtseven) - 10/5/2009
  • Kadın İstasyonu'nu Tiyatro İstakoz sergiledi! (Dündar İncesu) - 10/5/2009
  • Signor Caroniti, Salerno'da Ağaç Köklerine Can Verirken (Üstün Akmen) - 10/5/2009
  • Diyarbakır Notları: Ziyaretçi'nin Diyarbakır Ziyareti (Asmin N. Singez) - 10/5/2009
  • Mutlu Son Falan Yoktur, Hollywood Tesellisi Vardır (Yurdagül Yurtseven) - 6/15/2009


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..