| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Tiyatroda -Entelektüelleri Rehabilite Etmek-
Melih Anık



Mao, devrimden sonra demiş ki: “Şimdi sıra entelektüelleri rehabilite etmeye geldi.” (Bu söz derin bir tartışmaya götürür bizi ama kapsamı daraltayım.)

‘Onlar’ günlük hayatımda ‘kanaat önderi’ diye önüme çıkıyor. Kimini gazete köşelerinden, kimini tv’lerdeki tartışma programlarından tanıyoruz. Dediklerini dinliyorum, yazdıklarını okuyorum, ülke ve dünya analizlerini anlamaya çalışıyorum. Pek azını sonuna kadar dinleyebiliyorum. Bazen ruhumu eğitmek için onları dinlemeye, okumaya zorluyorum kendimi. Çilehaneye girdim farz ediyorum ama en çok iki paragraf ya da iki dakika dayanabiliyorum. Çoğu aynı şeyleri tekrar ediyor, ufuklarının darlığı içimi sıkıyor. Yazdığı yazının başlığından, tvde söylediği ilk cümleden ne ve hangi tarafta olduğunu anlamak mümkün. Lâfı evirip çevirip kimin övgüsü haline getireceğini bilmek beni çok sıkıyor. Pek çoğu tiyatroya gitmiyor ama ülke ve dünya üzerine ahkâm kesiyor. En çok beni aptal yerine koymalarına dayanamıyorum. Kendini dinletecek olan dinleyenden daha ârif (akıllı, sezgili, anlayışlı ve bilgili) olmalı değil mi!

Beni ilgilendiren tiyatronun entelektüeli. Tiyatronun haline bakarak, ülkemin ilerlemesinde önemli rolleri olduğuna inandığım için “onlar neyi eksik yapıyorlar da bu haldeyiz” sorusunu düşünüyorum sık sık.

“Tiyatromuz 100 yıl önceden daha ileri. Daha iyi yazarlarımız, oyuncularımız, yönetmenlerimiz vb var. Kurumsallaşma üzerine epey yol aldık. Eğitim gelişti. Ekonomik yapısı iyi aileler, çocuklarını oyuncu olsun diye yönlendiriyorlar. Oyuncuların kazançları daha iyi, kitap sayısı artıyor, salon sayısı artıyor, seyirci sayısı artıyor, eleştirmen sayısı artıyor" vesaire vesaire..

Ama ortada açık bir sorun var. Tiyatro yaygınlaşmıyor. Olması gereken etkinlikte değil. Hayatın içine girmiyor. Satılan bilet sayısına bakarak 70 milyonluk bir ülkede en çok (tahmini)500 bin kişi var tiyatro seyreden. Okuyanı az. Türkiye'nin aydınları tiyatronun aydınları ve aydınlığı ile "buluşamıyor", tiyatro seyretmiyor, eksikliğini farketmiyor.

Dünya üzerinde ses getirmemesini bir yana koyarak, tiyatromuzun yerel seyircisine ulaşmaktaki kısırlığını ne ile açıklayalım? Neden bu halk tiyatro sevmiyor?

“Bu halk eğitimsiz..” Ortak düşünce bu noktada zirveye ulaşıyor. İyi de bu ‘cahil’ halk çevresinden de görerek (ve bulursa) çocuğunu tiyatroya götürüyor. Aileler çocuklarına yapmaları gereken fedakârlık kapsamında elinden geleni yapıyor. Özellikle de ailenin kadınları bu konuda çok çalışkan ve duyarlı. Zaten genelde kadınlar tiyatroyu daha çok izliyor. Aileler yarışmalarda çocuğunun yanında sıra bekliyor. Yönetimler, çocuk tiyatrosunu hizmet olarak seçmenlerine sunmak için çalışıyorlar. Ana okullarında drama işleniyor, eğitimde dramanın rolü vurgulanıyor. Kurslar, özel dershaneler, okullar, yarışmalar oyuncu yetiştiriyor. ‘İçimiz dışımız’ tiyatro ama çocuk büyüyüp ‘adam’ olunca tiyatroya gitmiyor. Halkın cehaletini yenmede en önemli araç olan tiyatro halkın hayatına giremiyor, cehaletin giderilmesine katkı sağlamıyor. Dede Efendi dinlemeyen Sait Faik okumayan, Taner, Asena, Anday, Dilmen, Buğra seyretmeyen halk çok gelenekçi(?) ve tarihe çok meraklı(?). Mozart’ı dinlemek için yarışanlar (?) bile Shakespeare, Goldoni, Moliere, Brecht seyretmiyor, okumuyor. Neden?

“Entelektüel” cahil de ondan!

Bizde tiyatronun anlatma kaygısı yok , anlaşılmayı bekliyor, oysa esas sorun seyirciye ulaşabilmek. Tiyatrocu yaptığını ve aldığı alkışı yeterli bulmayacak, seyircisini tanımadan önce kendini tanıyacak. Eğitilirken ‘eğilmeyecek’.

Çok yakın bir zamanda kendisiyle yapılan söyleşide yeni şeylerle beslenmek istediğini belirten genç bir oyuncu hedeflerini saymış: ‘İspanyolca öğrenmek, kilo vermek, spor yapmak ve Amerika’ya gitmek.’ Onun seçtiği "beslenme yolu" bu. 30 yıl sonrası için hayali ise şu: ‘çalıştığı tiyatronun dördüncü şubesi açılmış, 12. Filmini yapmış..’ Bir başkası da ‘param olsa oyunculuk yapmam’ demişti. Hayâl hedefi belirler, kişiliği de!

Gençlerimizi bu kadar dar ufuklara hapseden KİM? Onları içinde yaşadıkları, geldikleri kökenlerine uzak yetiştiriyoruz. Farklılığımızdan zenginlik yaratamıyoruz. Gençlerimizi yanlış alkışlarımızla yanıltıyoruz. Ülkemin tarihi zenginliğini kim ne kadar biliyor ne kadar merak ediyor? ‘Dar ufuk’lardan ‘geniş’ şeyler çıkar mı! Her gölün kuşu, kendine benzer.

Tiyatro eleştirileri nesnel değil. Eleştiri, beğeni düzeyini yükseltmiyor. Eleştirmenliğin gelişmesine katkı verilmiyor. Gençler teşvik edilmiyor. Bu konuda uluslar arası kurumsal ilişkiler zayıf.

Çok iyi senaryo yazarları var ama tiyatroda yeni yazar az çıkıyor.

Ödüller ve jürileri ise başka bir âlem. ‘Kolay ve taraflı alkış’ sektöre zarar veriyor.

Festivaller sönük ve işlevsiz.

Sahnelemede ufuk dar, oyunculuk kolaycı, yorum "sınırlı", söylem sığ..

Tiyatro peşine takacağına, yığınların peşine takılmış.

Öte yandan bu mesleği yapanlar, girişim, birlik, dernek, platform vb gibi toplanma konusunda çok gayretliler. Ama birleşmelerin kısa sürede ayrılıkla biteceğini öngörmek için çok şey bilmeye de gerek yok. Zira sosyal çatılar altında yaşayabilme de bir kültür. Oysa tiyatrocunun sosyal güvenlik ihtiyaci, bir araya gelmek için sağlam bir gerekçe değil midir? Kendi sürünmesine ve sömürülmesine son veremeyen başkasınınkine nasıl yetişecek?

Tiyatronun kanatları geniş ama bedenler zayıf. Gövdeyi oluşturan ise entelektüeller. Kanat çırpıntısına dayanacak gövde gerek.

Tiyatro, entelektüelini rehabilite edemezse halk tiyatroya gitmez, “zap”lar!

"Zap"lamaya alıştırılan halk eninde sonunda ZIPLATILIR! "Zıplatılan"lardan oluşan bir havuzdan çıksa çıksa kurbağa çıkar. Bu fasit daireyi tiyatro değilse ve olmazsa kim kıracak?

Melih Anık
http://melihanik.blogcu.com/

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 724
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Konservatuvar giriş sınavları (Tuncer Cücenoğlu) - 7/15/2011
  • Hasat Dansı (Metin Boran) - 7/15/2011
  • Artık Yeter! (Haluk Işık) - 7/15/2011
  • Doğum Günü(m) Kutlu Olsun (Üstün Akmen) - 7/15/2011
  • Şike Operasyonu Aziz Yıldırım Operasyonu Değildir, Olmamalıdır (Üstün Akmen) - 7/13/2011
  • Hülya Karakaş'a Dair... (Üstün Akmen) - 7/13/2011
  • Ordu'da Seçim Sonrası Gündem Tiyatro Üzerinde Odaklanmıştı (Üstün Akmen) - 6/30/2011
  • Aydın'dan Geçen Aydınlık (Serkan Fırtına) - 6/30/2011
  • BÜO'da Kadınlar Meclisi (Yoksa -Kadınların Barışı- mı?) (Melih Anık) - 6/28/2011
  • Adem, Shakespeare ve Biz (M. Erkul Eğilmez) - 6/28/2011
  • Tiyatroda -Entelektüelleri Rehabilite Etmek- (Melih Anık) - 6/22/2011
  • Kemal Başar'dan Tuncer Cücenoğlu'na 40. Yıl Armağanı: Çığ (Üstün Akmen) - 6/21/2011
  • Kız Hande, Bu Öfke Bu Kin Niye (Üstün Akmen) - 6/21/2011
  • Anlaşıldı, Bu Limana Başka Balık Vurmuyor (Üstün Akmen) - 6/21/2011
  • Onlara Öcü Ama Sana Cici (M. Erkul Eğilmez) - 6/20/2011
  • Kabare Ortamında Oynanması Gereken Bir Oyun: Ayışığı Tarifesi - Tiyatroadam'ın Yeni Oyunu: Generaller, Savaş ve Barbekü (Üstün Akmen) - 6/14/2011
  • Vermeyince Başbakan, Ne Etsin Suat Arıkan: Senfonik Minyatür (Üstün Akmen) - 6/14/2011
  • Uluslararası 27. Denizli Amatör Tiyatro Festivali'nin Ardından (Hakan Yozcu) - 6/14/2011
  • KOÜ GSF ya Beraber Gitmelidir ya da Beraber Kalmalıdır!!! (İhsan Ata) - 6/14/2011
  • Ölüm İstiyordu MEDEA (Pınar Çekirge - Mehmet Serhat Akın) - 6/14/2011
  • Ünver Çağdaş Hiçyılmaz'a Veda Konuşması (Melih Anık) - 6/13/2011
  • Bir İnsanlık Tragedyası… Kadın Sığınağı (İhsan Ata) - 6/13/2011
  • %100lere Rağmen Sıfırnoktaiki (Şahin Adıgüzel) - 6/13/2011
  • Bedensiz Kadın ya da Vicdan ya da İlahi Adalet! (Savaş Aykılıç) - 6/13/2011
  • Küçük Harfler Büyük Düşler (Savaş Aykılıç) - 6/13/2011
  • Adı Afife (Yurdagül Yurtseven) - 6/13/2011
  • Baba ve iki oğlunun kara komedisi: Annem Yokken Çok Güleriz (Üstün Akmen) - 6/10/2011
  • Hepimizin İçindeki -Vahşet Tanrısı- (Savaş Aykılıç) - 6/10/2011
  • Oyunlar Kaça Ayrılır? (Melih Anık) - 6/10/2011
  • 20. Yılında Tiyatro Stüdyosu’ndan Dört Dörtlük bir Çehov yorumu; Vanya Dayı (İhsan Ata) - 6/10/2011
  • Farklı Yaşantı ile Kadınlar (Metin Boran) - 6/8/2011
  • Sözüm Sahneden Dışarı Meclisten İçeri (Nejdet Erdem) - 6/8/2011
  • Tiyatro Gaga, Tiyatromuza Fırtına Gibi Girdi, Hoşgeldi: Cam (Üstün Akmen) - 6/8/2011
  • Allahüekber! Gel Buraya -Ucube- (Metin Boran) - 6/8/2011
  • Hayali Gözlükler Gerçek Olup Takıldı (M. Erkul Eğilmez) - 6/8/2011
  • Hıfzı Topuz'dan Nazım Hikmet Romanı (Üstün Akmen) - 6/8/2011
  • Bir Oyun Üzerine 4000 Karakterlik Eleştiri (Melih Anık) - 6/4/2011
  • Bir şeyi anlatmanın kaç yolu var? (Fatma Babuşçu) - 6/4/2011
  • Bir Sahnedir Trabzon (Fatma Babuşçu) - 6/4/2011
  • Trabzon Şenlenecek (Fatma Babuşçu) - 6/4/2011
  • Talimhane Tiyatrosu - Mehmet Ergen ve Yastık Adam (Savaş Aykılıç) - 6/1/2011


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..