| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Metin Boran'ın Hilmi Zafer Şahin Röportajı
Metin Boran




Tiyatro yapan bir kurum dışarıdan oyun satın alamaz

İstanbul Şehir Tiyatrolarında yeni sezon açılmasına rağmen geçen dönem yapılan yönetmelik değişikliği tartışmaları sürüyor. İstanbul Şehir Tiyatrosu sanatçıları ise yapılan yönetmelik değişikliğine karşı eylemlerine devam ediyor. Son olarak Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde yaptıkları “Rağmen Açılış” etkinliğiyle de tepkilerini dile getiren Şehir Tiyatrosu sanatçıları, yönetmeliğin geri çekilmesini talep ediyor. Yönetmelik değişikliğinin ardından tepki olarak görevinden istifa eden İstanbul Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu’nun yerine gelen Hilmi Zafer Şahin ise bu tartışmaların merkezinde duruyor. Şahin, yönetmelik değişikliği ve muhafazakar sanat tartışmalarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.



Öncelikle görevinizde başarılar dilerim. Şehir Tiyatroları’nda dışarıdaki algısıyla bir darbe oldu ve yönetim değişti. Neler oldu Şehir Tiyatrosu’nda, bunu bir de sizden dinleyebilir miyiz?

13 Nisan 2012 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclisinin aldığı karar doğrultusunda ortaya çıkan yönetmelik, deyim yerindeyse Şehir Tiyatrosu’nun hem Türkiye gündemine girmesine, ardından da tiyatronun Türkiye gündemine girmesine neden oldu. Bu yönetmelik değişikliği aslında Şehir Tiyatroları’nın uzunca bir zamandır üzerinde konuşulan müdürlük yapısının, bütçeyi kullanma biçiminin değişiklikleriyle de bağlantılı yürüyen bir durumdu. Çünkü mahalli idareler yasasının 2006’daki değişikliği, bunları bizim önümüze zaten koymaya başlamıştı. Bu yasa değişikliğine bağlı olarak bizim katma bütçemiz ortadan kalktı, doğrudan belediyeden bütçe alan bir yapıya dönüştürüldük. Örneğin, herkesin birbirine karşı kullandığı “Şube Müdürlüğü” kavramı da 5-6 ay önce gelen bir şey değil, 2006’daki süreçte gündeme gelen resmi bir tanımlama. Daha önce görev yapmış olan Genel Sanat Yönetmenleri de bu yapının içinde, bu yaklaşımın içinde çalışmalarını sürdürdü. Ancak herkes kendince kurumu nitelikli bir yere kavuşturmak için de katkıda bulundu. Şimdi bunların ışığında bakarsak 13 Nisandaki yönetmelik içerik olarak daha çok İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin pek çok üst düzey çalışanının kurumda görevlendirilmesi gibi tanımlamaları gündeme getirse de bu beklenen bir sürecin karşılığıydı. Belki de buradaki en önemli madde, arkadaşlarımın da deyim yerindeyse haklı olarak söyledikleri en önemli şey Genel Sanat Yönetmenliği’nin yetkisi, görevleri ve konumlanışıyla ilgiliydi. Geçmişteki yönetim kurulu başkanlığı bugün Genel Sekreter Yardımcılığına devroldu, bu yeni yönetmelikle gelen yapısal anlamda da bir değişiklik.

Yapılan değişiklikle oluşturulan Yönetim Kurulu’nun size bir usul dayatmasının ya da repertuara alınacak oyunlara ilişkin bir telkinin de önü açılmış olmuyor mu?

Bugüne kadar ben herhangi bir telkin ya da dayatma ile karşılaşmadım. Öyle bir şey olmadı. Bütün bu repertuar düzenini hazırlayanlar, Genel Sanat Yönetmenliği ve ona bağlı çalışma grupları. Yani Dramaturg arkadaşlarım, Genel Sanat Yönetmeni Yardımcılığı, Sahne Direktörlüğü; insan ve sahne, olanaklarımızla oyun ve tiyatro sever ilgisiyle birleşen bir repertuar hazırladık.

Peki, idari yapıda ve repertuar seçiminde bir değişiklik olmadıysa bu yapısal değişikli neden yapıldı öyleyse?

Bence bu soruyu, daha önce de pek çok gazeteci arkadaşıma yinelediğim gibi; böyle bir yönetmeliğe neden gereksinim duyulduğunu Büyükşehir Belediyesi’ndeki ilgili kurullara, yöneticilere sormak lazım. Niyetler üzerinden yorum yapmak yanlışlığa götürür. Ben bu göreve asla bir arkadaşımın görevden alınması ya da o arkadaşımın bir şekilde dışarıda bırakılmasının karşılığı değil, Ayşenil Şamlıoğlu’nun Genel Sanat Yönetmenliği görevinden istifa etmesi ve emekliliğini istemesi üzerine geldim. Ben bu görevi seçerken hem yönetim boşluğunun olmaması hem de süreçte tartışılan “dışarıdan biri” olgusunun aşılması anlamında görev teklif edildiğinde kabul ettim. Sonuçta bu kurumda 24-25 yıldır Dramaturg, Yönetim Kurulu Üyeliği, Genel Sanat Yönetmeni Yardımcılığı gibi pek çok görevi yürüttüm ve buna bağlı olarak böyle bir görevi yaparken kiminle nasıl çalışacağımı da bildiğim için rahatlıkla bu görevi kabul ettim.

OYUN SATIN ALMA SÜREÇLERİNİ HAZIRLAYANLARA SORMAK LAZIM

Şehir Tiyatroları ile tartışmalarda kamuoyunu meşgul eden bir başka sorun da kurumun dışardan oyun satın alması oldu. Bu yönetmelikle bir anlamda fason üretime de geçmiş oldu bir asırlık Şehir Tiyatrosu. Burada amaç nedir? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?


Tiyatro yapan, oyun üreten bir kurum dışarıdan oyun satın almaz. Zaten yönetmeliğin yorumlanışı bu tartışmayı da gündeme getirdi. Ben o maddeyle ilgili yorumumu, oyunlarla ilgili belediye ve kendi maddi olanaklarımız içinde, sahne için gerekli olanların “satın alınması” üzerinden yapıyorum. Bu yalnızca bir oyuna ilişkin malzeme satın alınması değil, örneğin biz bir yönetmen getiriyoruz, koreograf getiriyoruz, dekoratör getiriyoruz, oyuncu getiriyoruz… Bu da bir çeşit içinde paranın da olduğu bir anlaşma sonucunda gerçekleşiyor. Ben oradaki satın alma olayına ya da ihale tanımlamasına buradan bakıyorum.

Basında da yer alan haberlere göre çok pahalı maliyetlerle üç adet oyun yaptırıldı dışardan ve sonra birtakım şaibeli durumların ortaya çıktığı öğrenildi.

Şehir Tiyatrosu’nun hiçbir şekilde katılmadığı bu oyunlar kentin pek çok yerinde sahnelendi, şu anda da sahnelenmekte. Onu belki de gene bizi ilgilendirmediği için belediyedeki oyun satın alma süreçlerini hazırlayan birimlere sormak lazım.

OYUNU İZLEMEDEN ELEŞTİRMEK ETİK DEĞİLDİR

Sağ ve muhafazakar cepheden Şehir Tiyatroları’na yönelik eleştirilerinden bir tanesi de geçtiğimiz yıl gösterimde olan “Günlük Müstehcen Sırlar” adlı oyunun tartışma konusu yapılmasıydı. Oyun gösterimde olacak mı bu yıl?


Bu tartışmanın içine bile girmek yanlıştı. Aslında şu yapılmalıydı; İskender Pala ve buna müdahil olan herkes oyunun herhangi bir gecesine davet edilmeliydi. Oyun adından ötürü başka bir yere konuldu bence. Böylece tartışma gündemden kalkmış olurdu. Umarım “Günlük Müstehcen Sırlar” oyunundan yola çıkarak yeni tartışmalar olmaz. Ayrıca bir oyunla ilgili olarak izlenmeden yapılan eleştiri önyargılı bir tutumdur ve etik değildir. Çünkü o oyunun yazarına, emek veren rejisöre, sanat yönetmenine, oyuncusuna haksızlık edilir diye düşünüyorum. Bu arada geçen sezondan kalan diğer oyunlar gibi “Günlük Müstehcen Sırlar”ı da repertuardan kaldırmadık.

Metin Boran
(İstanbul/EVRENSEL)


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 145
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Huzur Sokağı'nın Emine Erdoğanlı Galasından İzlenimler (Nedim Saban) (Nedim Saban) - 11/15/2012
  • Nedim Saban, Huzur Sokağı Oyununu Değerlendirdi (Nedim Saban) - 11/15/2012
  • Tiyatronun Sorunu, Sadece Tiyatrocunun Sorunu Mu (Özer Arslanpay) - 11/12/2012
  • Antigone; Tiyatroda Bir Doruk, Dorukta Bir Tiyatro! (Savaş Aykılıç) - 11/9/2012
  • Tiyatromuza yeni bir yıldız mı doğuyor ne: Aşkın Sıradanlığı (Üstün Akmen) - 11/7/2012
  • Nora'nın Öyküsü İzmir Devlet Tiyatrosu'nda: Bir Bebek Evi (Üstün Akmen) - 10/31/2012
  • Özelleştirmeyi ve grevi anlatan oyun Dar Ayakkabı İle Yaşamak (Hayati Asılyazıcı) - 10/29/2012
  • İzmir Devlet Tiyatrosu'nda İzleyemediğim Oyun: Bağdat Hatun (Üstün Akmen) - 10/25/2012
  • Ödipus Şehre İndi! (İhsan Ata) - 10/23/2012
  • Yıldırım Önal'la Oğuz Atay Yakın Akrabaysa Bay Feuerbach Kimlerden? (Murat Örem) - 10/18/2012
  • Metin Boran'ın Hilmi Zafer Şahin Röportajı (Metin Boran) - 10/16/2012
  • Erol Günaydın Taziye Sayfası - Başsağlığı Mesajınızı Yazın (Taziye Sayfası) - 10/15/2012
  • İktidarların tiyatro korkusu (Metin Boran) - 10/12/2012
  • Yeniden Bertolt Brecht (Hayati Asılyazıcı) - 10/12/2012
  • Sidikli Kasabası Burası / Dünyaya Kendi Gözüyle Bakar (Murat Örem) - 10/10/2012
  • Lulabay: Bir Cihangir ya da Yer Değiştirmenin Hikâyesi (Cansu Karagül) - 10/10/2012
  • Bozkurt Kuruç Hoca Dedi Ki: Sırça Kümes değil, Sırça Küme'dir (Üstün Akmen) - 10/10/2012
  • Bey Oğullarının Yokolduğu Beyoğlu'nda Çarpışmalar: Kazaen (Üstün Akmen) - 10/10/2012
  • Mutsuzluk Komedisi: Anita'nın Aşkı ya da Antigone New York'ta (Üstün Akmen) - 10/8/2012
  • Tarık Günersel'den Hiciv Yüklü Şiirsel Trajedi: Zırhlı Kurt (Üstün Akmen) - 10/8/2012
  • 74 ve 76 kişilik Tiyatro Üzerine (Nedim Saban) - 10/8/2012
  • Buruk Olmayan Ezgi - Largo Desolato (Gülin Dede Tekin) - 10/5/2012
  • Gözü Matematikten Yılmış -Tuhaf Tabiatlı Çocuk-, Bedri Rahmi EYÜBOĞLU ve Tek Kişilik Yaşam Oyunu (Murat Örem) - 10/4/2012
  • Çirkin - Devlet Tiyatroları (Gönenç Kaytaz) - 10/4/2012
  • Perdeler açılırken İstanbul Şehir Tiyatroları (Hayati Asılyazıcı) - 10/2/2012
  • Ankara Devlet Tiyatrosu'nda Tennesse Williams: Sırça Kümes (Üstün Akmen) - 10/2/2012
  • Dertsiz Oyun'un Derdi - Yiğit Sertdemir - Altıdan Sonra Tiyatro (Melih Anık) - 9/25/2012
  • Sanat Dünyamızın Ördek Tecavüzcüler (Nedim Saban) - 9/24/2012
  • Benim de Babaannemin Başı Bağlıydı (Nedim Saban) - 9/24/2012
  • 10. Kıbrıs Tiyatro Festivali İNADINA Sürmekte... (Üstün Akmen) - 9/19/2012
  • Türk tiyatrosu ve Münir Özkul (4) (Hayati Asılyazıcı) - 9/15/2012
  • Türk tiyatrosu ve Münir Özkul (3) (Hayati Asılyazıcı) - 9/15/2012
  • Türk tiyatrosu ve Münir Özkul (2) (Hayati Asılyazıcı) - 9/15/2012
  • Türk Tiyatrosu ve Münir Özkul (1) (Hayati Asılyazıcı) - 9/15/2012
  • Ay Işığı Manastırı'ndan Çıktık Yola, Şimdi Gelelim AKM-SA'ya… (Üstün Akmen) - 9/12/2012
  • Merhamet, Hava Gibi Gereksinimimizdir'in Öyküsü: Reis Bey (Üstün Akmen) - 9/12/2012
  • Bale akşamlarından izlenimler (Rengin Uz) - 9/3/2012
  • NELER OLUYOR? YİNE NELER OLUYOR? (Cüneyt İngiz) - 9/2/2012
  • AKPaketiyatrosu (Ne Paketmiş!) (Yurdagül Yurtseven) - 8/29/2012
  • Ne Şam'ın Şekeri, Ne Arabın Yüzü: Kargaşa (Üstün Akmen) - 8/29/2012
  • Tiyatro Yanetki'den Doğrudan Etkili Bir Oyun: Yalnız Batı (Üstün Akmen) - 8/29/2012


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..