Kocaeli Şehir Tiyatrosu'nun 16.Sezonunda Kral Lear
İhsan Ata
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu geçtiğimiz günlerde 16. sezonunu Kral Lear oyunu ile açtı. Shakespeare’in tüm hayatı boyunca ayakta tuttuğu sistemin adaletsizliğine söverek evlatlarından kötü olanların etkisiyle iyi evlatların haksız yere cezalandıran babaların kendilerini düşürdükleri zor durum ve trajik sonları ele aldığı oyunun yönetmen koltuğunda Malcolm Keith Kay, dekor ve kostüm tasarımında Efter Tunç, müziklerde Çiğdem Erken, ışık tasarımında ise Yaşar Demirkıran yer alıyor.
İngiliz yönetmen Kay, oyunu sahneye koyarken İngiliz geleneğin etkisiyle oyunu görsel bir tasarımla süsleyerek işe başlamış. Uzun uzadıya sürüp giden tiratların birçoğunu kesmeyi yeğlemiş. Böylelikle zaten oldukça uzun süren oyunda seyirciyi yormayan günlük konuşma diline özen gösterdiği, şiirsel dili neredeyse sıfıra indirdiği bir oyun çıkartmış ortaya.
Kay, oyunu sahneye koyarken, dekor, ışık, kostüm ve müzik gibi yan unsurları birer oyuncu gibi kullanmış. Dekorun görselliği içerisinde ışığın işlevselliğine müzikte katkıda bulununca ortaya düzgün bir çıkmış. Sahnelenmesi zor olan bir oyun olmasına karşın seyircinin dimağını da zorlamayacak konunun özünü ortaya çıkaran çok başarılı bir dramaturgi sürecinden geçtiğini de söyleyebiliriz.
Tüm bu başarıların yanı sıra oyunda mikrofon kullanılması yüksek müzikte repliklerin anlaşırlığını sağlamak için düşünülse de bu olgunun teatral yapıdan uzaklaştırarak sinematografik bir yapıya dönüştürmesine neden olmuş ne yazık ki. Başarılı kastın yanı sıra, öpüşme sahnelerinin ise oyun boyunca görülmemesi siyasi bir engele takıldığını gösteriyor.
Canla başla mücadele ettiği Edmund rolüyle muazzam bir performans ortaya koyan Başta Fatih Sevdi olmak üzere Ümit bakış, Engin Benli, Funda İlhan, Koray Onur, Yaşar Özveri, Ozan Şahin, Serhat Güzel, Esra Bezen Bilgin, Pınar Ünsal, Çağrı Mengüç, Utku Oğuz, Ferdi Yıldız, Erdem Irmak, Tekin Ezgütekin, Cemal Aldiç, Volkan Dinç, Çağla Buldak ve Sarper Saydam’dan oluşan kadro başarılı bir takım oyunculuğu sergiliyor.
Ayrıca yönetmenin acıtasyonu biraz daha azaltması ve oyunu arabesk yaklaşımdan uzaklaştırması gerekiyor. Diğer taraftan 2. perdeden itibaren neredeyse her sahnede ağlayan oyuncuları ağlak durumdan çıkarması, Lear yorumunda ziyadesiyle abartıya kaçan Ümit Bakış’ın daha küçük oynaması dahada önemlisi doğallığı araması ve Esra Bezen Bilgin’in yürüyüşündeki sıkıntının bir an önce çözüm bulmasına salık veririm.
Oyunun müziklerini oldukça özgün bestelerle Çiğdem Erken üstlenmiş. Oyun boyunca alt fonda çalan müziklerle gelen yönetmenin bu yorumu işin yükünü iki kat arttırsa da başarıyla üstesinden geldiği su götürmez bir gerçek. Işık tasarımında oldukça zor bir görevi üstlenen Yaşar Demirkıran’ın ışıkları ise dekorla birlikte oldukça işlevseldi.
Şüphesiz özgün tasarımı ve işlevsel dekoruyla gecenin en başarılı ismi Efter Tunç’tu. Olağanüstü yorumuyla oyunu büyük ölçüde rahatlatan ve seyircinin algısını destekleyen Efter Tunç, oyunu küçük objelerle kotarmış. Tüm oyunu ayna, masa, havuz vs gibi malzemelerle ışığında desteğiyle muhteşem bir dekor çıkartmış ortaya. Çığlıklar arasında sahneye çıktığında tüm salonunun ayakta alkışlaması ise görülmeye değerdi.
Özetle oyunculuk performansları ve özellikle dekor tasarımıyla görsel bir şölene dönüşen Kral Lear’i 29-30 Kasım 2012 tarihlerinde 20.30’da SDKM sahnesinde izleyebilirsiniz.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...