| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Ismarlama Oyun ya da
Melih Anık



İstanbul Devlet Tiyatrosu, geçen sene Sersemler Evi'nin gördüğü ilgi üzerine, yazarı,Toby Wilsher'e , Kral Dairesi'ni ısmarlamış.

Oyunun hazırlanış hikayesini yönetmen yardımcısı ve çevirmeni Selen Korad Birkiye şu satırlarla anlatıyor:

"Geçtiğimiz yaz,Wilsher ile çeşitli konu alternatifleri üzerinde uzun süre yazıştıktan sonra ,3 Nikah'ın kaba snopsisi geldiğinde bunun üzerinde odaklanmak üzere İDT yönetimi ile antat kalındı.Oyunda konuşabilen üç karakter olacağı için,Wilsher Ağustos ayı boyunca dialoglarla bezeli metin üzerinde çalıştı.Metni gönderdikten ve ben yarısını çevirdikten sonra,ortaya çıkan oyunu İDT sanat yönetmeni Osman Wöber'e gösterdim.Ancak Wöber kafasındaki projede söze yer olmadığını,yeni teatral açılımlar denemekten yana olduğunu söyleyince,ikinci ve üçüncü metinler yazıldı,her seferinde tekrar çevrildi,provaların ilk haftası dördüncü versiyonun yazım ve çevirisi hala sürmekteydi.Sonuçta her iki tarafı da memnun edecek bir ortak noktada buluşuldu.Bu arada toplam dialogların uzunluğu yaklaşık 3-4 sayfaya,metnimiz ise 50 sayfadan 25 sayfaya düşmüştü.Bu demekti ki esas işimiz provalar aşamasında başlayacaktı."

Yönetmen yardımcısı Selen Korad Birkiye, bundan sonra sahnede mask ile yapılan oyunculuk "workshop" sürecinden bahsetmiş  ve "Böylece tiyatroda adı çok geçip, varlığına ise yeterince sık rastlayamadığımız bir ansamble çalışmasına imza atıldı" diye yazmış.

"Kaba snopsis"i  üzerinde "antat" kalınan bir oyunda "workshop" sürecinden geçilerek "sık rastlanmayan bir "ansamble" çalışmasına imza atılmış" olmasına, İDT adına çok sevindik.(!)

İDT sanat yönetmeninin kontrolünde, yazar,çevirmen ve yönetmen işbirliği  ile yaratılan ısmarlama oyun süreci, herhalde değişik bir işbirliği örneği olarak hatırlanacaktır.Umarız ki  İDT, başka oyunlar için de bu yolu denemekte ve yeni "teatral" açılımların ortaya çıkarılması için sabırla uğraşmaktadır.

Ama doğrusunu isterseniz ortaya çıkan gösterinin, İDT sanat yönetmeninin kafasındaki yeni "teatral" açılımlar deneyen bir çalışma olduğundan kuşkuluyuz. Hatta oyunun –gösteri  mi demeliyiz acaba?-Sersemler Evi'ni aşan, yeni  bir açılım getirdiğini söylemek de olanaksız.

Selen Korad Birkiye'nin ifadesiyle "Çağdaş tiyatronun başlıca dertlerinden olan ve tiyatroda evrensel dil arayışlarının temel sorunu olan bu durumu farklı bir "medium" üzerinde tekrar test etmenin " dayanılmaz cazibesinin yansımaları da ortada yok zaten.

Sahnedeki gösteri  için, yazarı "Üç Nikah Üç Cenaze: Kral Dairesi" derken İDT "Kral Dairesi (Üç Nİkah Üç Cenaze)" ismini kullanmış.  Zaten sabun köpüğü bir içeriğin, isimdeki "ihtişam" ile doldurulamayacağını da bu gösteri ile anlamış olduk. Bu anlayış, "Kral Dairesi"nin 4.sınıf otel odası dekoru ile sunulmasıyla "uyum" içinde. Ayni isimde bir filmi de çağrıştırmasının getirdiği yanılsamanın üzerinde durmuyoruz.

Oyunun "Kaba snopsis" ile başlayan ve de provaların ilk haftasında dördüncü versiyonun yazımı  ile  devam eden sürecin sonunda yarı yarıya azalan metni,  "yolda düzülen kervan" örneğini anımsatır şekilde ,anlamını kaybeden  bir sona doğru alelacele "toparlanmış" gibi duruyor.

Bilgisayar sistemindeki bir arıza nedeniyle , üç ayrı personel tarafından,  İstanbul'da bir otelin kral dairesi için üç ayrı çift adına yapılan rezervasyon,çiftlerin otele gelmeleri  ile fars türü bir oyuna dönüşüyor. Gösteriye, çok bilindik bir fars hikayesinin  maske ile oynanan biçimi demek daha doğru olacak. Bu şekli ile de "mask kullanan tiyatronun" hem konusu hem de uygulanışı yönünden yeni bir "teatral" biçim olmadığı da kesin.  Sanki her oyun "maske"lenerek yeni bir şey ortaya çıkarılabilirmiş gibi bir yanlış bir izlenim veriliyor.

Oysa,mask kullanan oyunların gerek içerik gerekse biçim açılarından, "bütünsel" olarak farklı olması gerekir.

Görünen odur ki , Sersemler Evi'ni yaratmış bir yazar, İstanbul seyircisi için bir şeyler ortaya çıkarırken,  kafasındaki ülke algılamasını da ifşa etmiş . Bu açıdan da Kral Dairesi , şematik ve özensiz bir gösteri haline dönüşmüş , seyirciye de haksızlık(saygısızlık  mı?) edilmiş. Ama bunda yerli yönlendiricilerin de katkısı olsa gerek. 

Oyunun sonunda terörü çağrıştıran sahneler, provalarda " toparlanan" gösterinin sonunu getirmek için bulunan "ilginçlik" olarak kalmış. Hoşça geçirilmesi amaçlanan 90 dakikalık gösteride bu durum,  salon dışına konulmuş anı defteri  (bizde az görülür bir uygulama)  kadar önemsenmemiş olmalı.

İlginç sayılamayacak "trük"lerle doldurulan ve de daha bir sezon önce benzeri yapılmış bir  gösterinin yeni bir isimle sahnelenmesinden, İDT'nin ne amaçladığı  anlaşılamıyor. Gösterinin yaratılış süreci, gösterinin kendisinden çok daha ilginç.Bu nedenle de gösterinin kendisinden bahsetmek yerine süreçten bahsetmek zorunda kalıyoruz.

Bu gösterinin oyuncuları ,ciddiyet,samimiyet ve de fedakarlıkla  ellerinden geleni yapıyorlar. Ama gösteri onların gayreti ile kurtulacak gibi değil,zaman zaman seyircinin cılız gülüşleri ve de sahnedekine , o her zamanki hoşgörü ve saygısı ile bağışladığı alkışlara rağmen.

6 YTL'lik fiyat ile ucuz tiyatro sunma olanağının, dikkatle seçilmiş ve de kendini tekrar etmeyen eserlerin sunumunda kullanılmasını  tercih ederiz.Bunun, sorumluları için zorunlu bir görev olduğuna inanıyoruz.

Bu tür gösterilerin ,bu olanaklara sahip olamadan, olağanüstü gayretle tiyatrolarının kapılarını açık,sahne ışıklarını yanık tutmaya çalışan nice ödeneksiz tiyatroya ve sanatçıya haksızlık; tiyatro dünyamız için umut kırıcı olduğunu düşünüyoruz.
Melih Anık


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

OĞUZHAN BAŞ - ( 3/28/2008 )
ÇOK GÜZEL OLMUŞ.ÇOK BEĞENDİM.İYİ BAŞARILAR


Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 531
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Dalga geçerek başlayan soykırım çılgınlığı: ‘Dalga’ (Üstün Akmen) - 3/22/2008
  • Sansür (İbrahim Tül) - 3/22/2008
  • Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım (İsmail Can Törtop) - 3/21/2008
  • Sevgiyi Ararken (Arif KOÇİNALI) - 3/21/2008
  • Kazmaları Beklerken (Metin Boran) - 3/19/2008
  • 27 Mart Yerel Yönetimler Bayramınız Kutlu Olsun (Nedim Saban) - 3/18/2008
  • Bernarda Alba’nın Evi (Üstün Akmen) - 3/18/2008
  • Tiyatrom.com'un kapatılmasına dair (İhsan Ata) - 3/18/2008
  • Seyirci Olmak (İbrahim Tül) - 3/17/2008
  • Klasik bir vodvil türü. Tipik bir evlilik öncesi oyunu. '' Şahane Düğün '' (İhsan Ata) - 3/17/2008
  • Ismarlama Oyun ya da (Melih Anık) - 3/16/2008
  • Tiyatronun katı kurallarına gençlerin indirdiği şamar: Martı (Üstün Akmen) - 3/14/2008
  • Size hatırlatmamı istediğiniz başka bir şey var mı?: ‘444’ (Üstün Akmen) - 3/11/2008
  • Oyun içinde oyun kurgusuyla klasik tiyatro anlayışına başarısız bir güncelleme : ''Tartuffe'' (İhsan Ata) - 3/10/2008
  • Muhsin Ertuğrul Sahnesi Yıkılıyor ! (Hülya Karakaş) - 3/9/2008
  • Harcanmış Gelecek (Arif KOÇİNALI) - 3/9/2008
  • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun (Kenan Yoleri) - 3/7/2008
  • Bartu ve Esra’nın yükselişi; Deniz’in gelişi: ‘Şeylerin şekli’ (Üstün Akmen) - 3/7/2008
  • Tekrar Çal Sam – İstanbul Şehir Tiyatroları (İsmail Can Törtop) - 3/4/2008
  • Kent Oyuncuları’ndan korku, gerilim ve kahkaha: ‘39. Basamak’ (Üstün Akmen) - 3/4/2008
  • Bir al, üç seyret, tiyatroya şükret: ‘Kent Oyuncuları 45 yaşında’ (Üstün Akmen) - 3/1/2008
  • Bir özgürlük oyunu… Bu can benim kime ne (İhsan Ata) - 3/1/2008
  • Inishmaan’ın Sakatı – İstanbul Devlet Tiyatrosu (İsmail Can Törtop) - 2/26/2008
  • ŞEHİR TİYATROLARINDAN YENİ OYUN : YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE (Yasemin Aktaş) - 2/26/2008
  • Düşüncesiz Düşünce Adamları, Köşeli Köşe Yazarları ve Garıgötürüstlere Dair... (Ali Erdoğan) - 2/16/2008
  • RENKAHENK (Erdinç Yapan) - 2/16/2008
  • Röprezant Oyun Yazarları Derneği (Boran Doğan) - 2/11/2008
  • Asuman Dabak’tan: Bu Oyun Baska Oyun (Ahmet Kara) - 2/11/2008
  • Kahkaha ve hüznün buluştuğu çarpıcı bir oyun; ''Misafir'' (İhsan Ata) - 2/10/2008
  • Taşlama yağmuru: Zamazingo (Fatma Babuşçu) - 2/9/2008
  • NE BİÇİM OYUNSA, NASIL BİR OYUNSA BU OYUN: “BU OYUN BAŞKA OYUN” (Üstün Akmen) - 2/9/2008
  • Çok Tesettür Ederim... Pardon Çok Teşekkür Ederim (Ali Erdoğan) - 2/7/2008
  • İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Metin Belgin resitali: ‘Kontrabas’ (Üstün Akmen) - 2/6/2008
  • Tiyatro Patlamış… Duyan var mı? (Serkan Fırtına ) - 2/6/2008
  • Fırıldak Eleştirmenliği Kolay Değil (Can Doğan) - 2/5/2008
  • Venedik Taciri ya da "Güncel"(?) Shakespeare (Melih Anık) - 2/4/2008
  • Ölümsüz Öykü - İstanbul Şehir Tiyatroları (Ayşe Müge Gerdan) - 2/4/2008
  • Kaybolan Değerlerinizden Müessesemiz Sorumlu Değildir (Ali Erdoğan) - 2/3/2008
  • SARAN İLE YÖNTEM, AYAKTA ALKIŞLANMALI: “KOCA BİR AŞK ÇIĞLIĞI” (Üstün Akmen) - 2/1/2008
  • ONLAR BUNLARI YAPARKEN, SEN NE YAPTIN?: “MİKADONUN ÇÖPLERİ” (Üstün Akmen) - 2/1/2008


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..