Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe bu sezon Şehir tiyatrolarının kalabalık kadroya sahip oyunlarından birisidir.
Orhan Asena’nın kaleme aldığı bu eserde, Kanuni Sultan Süleyman(Mazlum Kiper) zamanında oğullarının tahta geçmek için yaşadıkları süreç çarpıcı bir şekilde dile getirilmiş. Hürrem Sultan’ın(Berrin Koper) oyunlarına gelen Kanuni’nin ilk eşinden (Gülbahar) olma oğlu Şehzade Mustafa’nın (Doğan Altınel) öldürülmesinden sonra diğer oğulları arasında yaşanan taht kavgası gözler önüne seriliyor.
Ya devlet, ya evlat!
En küçük oğul Şehzade Bayazıt(Kemal Kocatürk) daha hırslı, daha sabırsızdır, Şehzade Selim’e(Ergün Üğlü) göre, bir de 15 ay küçüktür. Şehzade Bayazıt’ın hırsı, öfkesi ve aceleciği onu adım adım tahttan uzaklaştırır, o farkında olmadan. Kanuni Sultan Süleyman “ya devlet, ya evlat” seçimlerini başlarda evlattan yana kullansa da, (Bayazıt’ın eski Selim’in yeni lalası) Lala Mustafa Paşa’nın (Ersin Sanver) oyununa gelen Şehzade Bayazıt’ın yaptıklarına tahammülü kalmaz sonunda. Hürrem Sultan evlatlarının hepsini sevse de Şehzade Baaezıt’ı ayrı tutar Şehzade Selim’den, onu daha bir ayrı sever, daha çok tahta yakıştırır.
Kemal Kocatürk göz dolduruyor.
Kemal Kocatürk tüm benliğiyle Şehzade Bayazıt’a can veriyor. Kusur bulmak ne mümkün oyunculuğuna, tam anlamıyla oyunculuğunun zirvesinde. Oyunu izleyenler ne düşünür bilmem ama ayakta alkışı gerçekten hak ediyor. Kanuni Sultan Süleyman’ı canlandıran Mazlum Kiper'i daha önce de Hürrem Sultan oyunun da Kanuni rolünde izlemiştim. O zamandan bu zamana farklı oyunlarda bile olsa tecrübeli oyuncuyu tekrar sahnede izlemiş olmak keyifliydi.
Salona girer girmez oyun hakkında bir fikriniz yoksa dekoru görünce yapacağınız tahminler büyük ölçüde tutacaktır. Gözü çok yormayan, Osmanlıya uygun bir dekor olmuş diyebilirim. Bunu belirtmeden de geçemeyeceğim dekor tasarımı; Nehir Sarıosmanoğlu ve Gökhan Usanmaza ait. Kostümler Hacer Duran’ın elinden çıkmış. Kostümler Osmanlı ihtişamını üzerinde barındırıyor. Herkesin mevkisine göre özenle hazırlanıldığı apaçık ortada. Oyunun müzikleri oyunda Hekimbaşı olarak izlediğimiz Bora Ayanoğlu tarafından bestelenmiş. Özellikle sahneler arası geçişte oyunun en can alıcı sahnelerinin çok iyi vurgulandığı bu oyunda, ses ve ışık efektleriyle durum daha iyi betimleniyor. Oyunun temposu ikinci perdede daha da artmakta. Tempo arttıkça oyun seyirciyi daha çok kendisine çekmekte.
Oyunu ilk izleyenler arasında olmak keyif verici. Oyun sırasında seyirciler konusunda rahatsız olduğum bir kaç nokta var. Söylemek istediğim şey sadece bu oyun için değil her oyun için geçerli. Eğer uyumak istiyorsanız neden tiyatroya geliyorsunuz. Bir diğeri de o kadar önemli telefon görüşmeleriniz varsa, ya oyundan önce yapın ya da sizi arayabilecek insanları uyarın. Telefondan hiç vazgeçemiyorsanız eğer geçici olarak sesini kapatın. Oyun sırasında duyulan arama, mesaj sesi gibi çeşitli sesler hem sanata hem de oyuncunun emeğine saygısızlıktır.
Tüm bu olumsuzlukların geride bırakacak olursak, bir tarihin nasıl yazıldığına göreceksiniz, bu oyunda. Tüm bu entrikalar olmasaydı belki tarih daha farklı olabilir, belki daha iyi bir konumda, belki bundan daha kötü bir durumda olabilirdik, kim bilir? Gelin birlikte tarihte yaşan bu olaya tanıklık edelim.
İyi seyirler hepinize…
Yasemin Aktaş
yasemin@tiyatrodunyasi.com