| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İstanbul'a Taşınan AST'a Hoşgeldin ve Başarılar... Savaş Aykılıç Bugün ( 28 . 05 . 2009 ) Cumhuriyet Gazetesi’nin Kültür-Sanat sayfasını açanlar Ankara Sanat Tiyatrosu’nun İstanbul’a taşınma kararı aldığı haberi ile karşılaştılar. Ankara için buruk bir hüzünle sarmalanmış bu haber- ne garip -İstanbul için ise , umutlu bir sevinci içinde gizliyordu. Gazetedeki yazıda , Sanat Yönetmeni Rutkay Aziz’in , “AST’ın misyonunu Ankara’da tamamladığı , ayrıca 450 bin civarındaki vergi borcunun ödenememesi yüzünden salonlarının kapanmasının bu ‘taşınma ve göç’ kararı almalarındaki en önemli nedenler olduğunu” söylediği yazıyordu. Haberde ayrıca AST Salonunun DT’ye verilmesi için umutlu görüşmeler yapıldığı yazılı. AST adı şimdiki tiyatrocu gençler için ne anlam ifade ediyor bilemiyorum ama yaşı kırk ve üstü olan bizler için bu isim “Türk Tiyatrosu’nda Yaşayan Bir Efsane”nin adıdır. İstanbul’dan Ankara’ya (DTCF) tiyatro sınavlarına giderken aklımda DT’den çok AST vardı. Bilsak Tiyatro Kursları’ndan itibaren yakın dostlarımızla aramızda hep bu “AST Efsanesi”ni konuşurduk. Arena Tiyatrosu…Ergun Köknarlar , Genco Erkallar , Asaf Çiyiltepeler …Kral Übü…Sonra Arena’nın içinden “Dost”(lar) ve “Ast” tiyatrolarının doğumu… Devrimci Tiyatro…Bertold Brect oyunları…Star sistemine karşı Kollektif Oyunculuk…Politik Tiyatro…Sol Tiyatro…Sözü olan , toplumcu tiyatro… Gençtik…Coşkuluyduk…Heyecanlıydık…AST bizim için bir hedef,bir idol,erişilmez bir doruktu… Ankara’da AST’ın salonunu ilk gördüğümde yaşadığım şaşkınlığı ve şoku hiçbir zaman unutamam. Logosu bile Doğu Almanyadaki Berliner Ansamble benzeri olan AST hayallerimde öyle büyümüş, öyle büyümüştü ki İstanbul’daki AKM benzeri kocaman , dev bir sahne bekliyordum ben. AKM Oda Tiyatrosu büyüklüğünde (aşağı yukarı ; ya da ondan biraz fazla) bir salonla karşılaştığımda küçük dilimi yutuyordum! Koskoca AST bu minicik salona nasıl sığardı ?... Sonra oyunu izleyince anladım ki , iş salonun büyüklüğünde değil ; yüreğin büyüklüğünde ! “Bir Halk Düşmanı” ,“Sacco ile Vanzetti” , “Yusuf ile Menofis” , “Bir Ceza Avukatının Anıları”… Dostlar Tiyatrosu’ndan “Asiye Nasıl Kurtulur” , “Yalınayak Sokrates” , “Üzbik Baba” oyunlarını izlemiş ve bayılmıştım. Ama AST oyunları Dostlar’a benzemekle birlikte –bence- daha ileri , daha kolektif daha “sosyalist”ti… Sonra…Sonra ne yazık ki yollarımız AST ile çakışmadı…Benim okuduğum (1989-1993 arası) yıllarda , dört yıl boyunca AST Kursları ya açılmadı , ya az açıldı ya da ben bunları kaçırdım…DT’de figüranlık kolayıma mı geldi , basiretim mi bağlandı anlayamadım,mezun olup İstanbul’a dönüverdim. Dostlar son yıllarda sadece Genco Erkal ile ayakta kalırken AST ise her zaman yeni tiyatrocular yetiştiren bir tiyatro fabrikası olarak çalıştı ve hala da çalışıyor… Yanılıyor olabilirim , AST ve DT ilişkisine gelince AST her zaman DT’nin hem rakibi, hem alternatifi , hem akrabası hem de bir anlamda “arka bahçesi” olmuş gibi görünüyor bana. Özellikle Cüneyt Gökçer zamanında , yönetim ile anlaşamayan sanatçılar DT’den istifa ederek zaman zaman AST’a sığınmışlar (Kerim Afşar,Ergun Uçucu vb.) bazıları temelli orada kalmış : (-son yıllar hariç- Altan Erkekli), bazıları da AST’tan DT’ye geçmiş (Altan Gördüm). Geleceğin Lemi Bilgin’inin ise AST’ta –aynı zamanda akrabası da olan-Eşber Yağmurdereli’nin “Akrep” oyununda başrol (Eşber Yağmurdereli’yi) oynaması daha sonra bu iki kurumu birbirine daha da yakınlaştıracak olan dostluk ve işbirliği temellerini atılmasına vesile olmuş. Meral Nironlar,Erol Demirözler…Benim gençliğimin genç AST’lıları : (Uzaktan tanıdığım) Altan Gördüm,Altan Akın, (Tanış ve arkadaşlardan) Dersu,Nilbanu ,Deniz, (En genç) Hakan…ve niceleri… İşte bugün gazetedeki AST haberini okuyunca bu düşünceler bir film şeridi gibi geçti aklımdan… Genco’suz bir “Dostlar” , Ferhan’sız bir “Ortaoyuncular”, Kenter Kardeşlersiz bir “Kenterler” , Haldun Dormensiz bir “Dormen” tiyatrosu , Ali Poyrazoğlusuz bir “Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu” vb. (örnekler çoğaltılabilir) görmek zor, belki de imkansızdır. İngiltere’de iki yüz yıl önce biten (Yıldız Oyuncuların sahibi oldukları özel tiyatrolar) sistemi bizde daha ne kadar sürer bilinmez ama AST’ın “Özel Tiyatrolar Dünyamızı” ilkeleri, duruşu, politikası ve dünya görüşü ile olumlu anlamda etkileyebileceğini düşünebiliriz. AST’ın İstanbul ve genel olarak tiyatro dünyamıza çok şey katacağına dair pek çok ipucu var elimizde. Hoş geldin AST ! Doğduğun yuvana! İstanbul’da daha da bir çoğalarak toğumlarını bütün Türkiye’ye ve tiyatro dünyamıza saçman ve tiyatromuzu yeni ve taze enerjilerle yeniden canlandırman için ! Savaş Aykılıç Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet Berna Tuna (GSM) - ( 5/30/2009 ) Hocam,umut dolu yazınız beni çok etkiledi.Sizi de sahnelerde izlemek istiyoruz. |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|