YDÜ’deki Yedekçi oyununu dün akşam ön sıralarda izledim. Ön sıralarda olmanın belki en önemli avantajı oyuncuların yüz ifadesinden öte göz ifadesini okuma şansına sahip olmak. Gençlerin gözlerinde öylesi bir pırıltı vardı ki kendi sanat geleceklerinden ötesine ışık veriyordu.
Toplumların çağdaşlık göstergelerinde parasal anlamda zenginliğin özel önemi ve yeri yoktur.
Bilime, sanata katkı, çağdaşlık anlamda yakından ta uzaklara uzanacak kadar güçlüdür ve çağdaşlık kriteridir.
Dün akşam Yakın Doğu Üniversitesi’nde tiyatro adına bir tarih yazıldı.Yakın Doğu Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümü ilk mezuniyet oyununu dün akşam sahneledi.
Osmanlı Devleti’nin batılılaşma sürecinin ilk Türk tiyatro yazarlarından Musahipzade Celal’ın Yedekçi oyununu Türk tiyatro dünyasının en genç mektepli sanatçı adayları sahneledi dün akşam.Daveti aldığım gün “Mutlaka gelip izleyeceğim” dedim ve dün akşam gitti
*Tiyatro yaşamayna tutmaktır.
Tiyatrosu olmayan toplumun aynası yok demektir.Aynası olmayan toplum kendini görüp çekidüzen veremez. Tiyatro tek başına bunu yerine getirmese de rolü önemlidir. Tarihin derinliklerinden oyunlar bugün de sahnelenir. Bir bakarsınız sanki de bugün için yazılmış.Musahipzade Celal’in 1919 yılında yazdığı Yedekçi oyunu o yıllarda Türk toplumunda değişen kurumları ve insan ilişkilerini Türk Tiyatro kalıpları içinde komedi tarzı hicveden örneklerden biridir.Doksan yıl önce yazılan eserde bugünü de çok çağrıştırıyordu.
* * *
Aslında dün akşam YDÜ’de izlediğimiz bir tiyatro oyunundan öteydi.Yıllarca mektepli tiyatro oyuncularımız Türkiye’den geldi.Dün akşam sahnede izlediğimiz genç oyuncuların tümüne yakını öğrenimlerini KKTC’de YDÜ’de aldıktan sonra sanat yaşamlarını Türkiye’de sürdürecek.Bunun anlamı bir zamanlar mektepli sanatçı kazandığımız Türkiye’ye Yakın Doğu Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi’nin ilk mezunlarıyla mektepli sanatçı göndereceğiz.İşte bu ilk mezunlar Tiyatro Bölümü’nün ilk mezuniyet oyununu sahneledi.Oyunun yönetmenliğini Kıbrıs Türk Tiyatrosunda izi olan Hilmi Özen yaptı.Koreografideki imza Deniz Özen’in.
Besteci, Prof. Dr. Cavanşir Guliev.Yakın Doğu Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi’nin ilk hayat bulmasında bugüne önemlinin ötesinde katkı koyan Koordinatör Çetin Özen’le oyun sonrası konuştum... Fark ettim ki meslekten gelen deneyim ve becerisine rağmen duygularını anlatmakta zorlanıyor.
Haksız mı?
Bence değil.
Hiç kuşkusuz tiyatroya yaşam vermek de zor. Ancak gerekli koşullar yaratılırsa en iyi oyuncuları, en iyi öteki kadroları bir araya getirir tiyatroyu yaratırsınız. Tiyatro öncelikle ülke ya da toplum gereksinmesini karşılamayı hedefler.
Ancak sahne sanatlarının her alanına eleman yetiştirecek bir yüksek öğrenim halkası yaratmanın anlamı, değeri çok daha özeldir.Böyle bir kurumda kendi gereksinimlerinizin ötesinde başka ülkeler için de sanatçı yetiştiriyorsunuz.
İşte YDÜ bu tarihi yürüyüşte sanat dünyasına armağan edeceği genç sanatçıları için dün akşam perdesini açtı.
* * *
YDÜ’deki Yedekçi oyununu dün akşam ön sıralarda izledim. Ön sıralarda olmanın belki en önemli avantajı oyuncuların yüz ifadesinden öte göz ifadesini okuma şansına sahip olmak. Gençlerin gözlerinde öylesi bir pırıltı vardı ki kendi sanat geleceklerinden ötesine ışık veriyordu.Kutlamam dün akşamki oyunla sınırlı kalamaz. Yakın Doğu Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi’ne hayat verenleri tek tek kutluyor, ayakta alkışlıyorum.
Günün sözü:
Paranın izi geçici, sanatın izi kalıcıdır
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...