| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Yaşam Kaya'nın Keşanlı Ali Destanı ile ilgili yazısına Melih Anık'tan büyük tepki
Melih Anık




Şapkasız Klavyenin Yazarı - Acelesi Var Övmeye!

Abuk subuk bir yazı yazmış, yazdığından bîhaber.. Acelesi var övmeye!

Ayaküstü yazmış. Yoksa bilmez mi(?!!) O her şeyi bilir(?) Ama acelesi var övmeye!
“En birinci olmaya çalışırken övmede” “şapkaları” koyamamış:

“vakıf” deği “vâkıf” , “inkar” değil “inkâr”, “dahi” değil “dâhi” , “aşık” değil “âşık” “harika” değil “hârika”, “mesela” değil “meselâ”

Bir de “küsür” değil “küsur”.. “Dahi” anlamındaki “de”ler ayrı yazılır, ilk okul bilgisi bu! “Dahi” ile “dâhi”yi ayıramadığı için besbelli fark etmiyor ona! Acelesi var övmeye!

Çalakalem yazdığı için sözün gittiği yeri de bilmiyor. Acelesi var acelesi var!

“… dahi kalemi” demiş örneğin dehasını övdüğü yazara. Dizide “kalem” olmuş o yazar, dehası başkalarına "emanet"!

Ama “Tiyatromuzun dahi kalemi Özen Yula tarafından diziye dönüştürülen oyun, şimdide Sadri Alışık Tiyatrosu’ nun birbirinden usta oyuncuları tarafından tiyatro seyircisine sunuluyor.” Onu okuyan, Özen Yula’nın metnini oynuyor sanır SAKM.

“… yazımın ardından dizi olarak çekilmeye başlandı” dersen “ben yazdım onlar etkilendi şunu dizi yapalım dediler” anlamı çıkar. Oysa öyle değil, hiç değil!

“…. diziye dönüştürülmüş”- Ben kentler dönüşür bilirdim meğer piyesler de “dönüşür”müş. Piyesler “dönüşünce” dizi olur “büyüyünce” gösteri olur (!) Acelesi olan da saçmalar!

“…. gösteriyi günümüz dünyasından uzaklaştırmadan güncel biçimde bizlere ulaştırmış”-
“Güncel”, “günümüz dünyası” demek zaten. “Güncel”den uzaklaştırmadan güncel biçimde ulaştırmayı nasıl becermiş? Acelesi var ya, olur!

“Oyunun bundan otuz küsür sene önceki halini buradan sizlere anlatacak değilim.”- Anlatma, zaten bilmiyorsun! Hem kitabı okuyan biliyor. Oyunun otuz küsur seneki hali de aynıydı. Değişen “yorum”u yani “gösteri”..

“Şehir Tiyatroları’nın 2006 senesinde sahneye koyduğu son şekli ile Ahmet Mümtaz Taylan rejisi arasında bir takım benzerlikler olduğunu belirtmeliyim.” - AMT “çalmış” öyle mi! Aceleden aceleden..

“Sadri Alışık Tiyatrosu’ nun işlediği destanda Yönetmen Taylan, oyuna farklı bir giriş yaparak, Sineklidağ’da bir yazlık sinemada Engin Cezzar ile Gülriz Sururi’ nin seneler önce TRT’ ye oynadıkları gösteriden kesitlerle oyuna adım atıyor.” - Nakış değil piyes bu! İşlese işlese oyunu işler, destanı değil. “Destan” denmişse Keşanlı Ali’dir. Hangisi? TRT’ye oynanan değil, “TRT tarafından çekilen”; “gösteri” değil “oyun”.

“Ahmet Mümtaz Taylan oyununu koyarken eserin ilk hallerini sahneye taşıması iyi bir düşünce, ama müzikali günümüz tiyatro seyircisine gösterdiğini bu noktada unutmuş. Yani artık Gülriz Sururi ile Engin Cezzar ikilisinin oynadığı oyunu kimse izlemek istemiyor. Şimdinin teatral algısıyla, o dönemden farklı, çok iyi bir oyun var sahnede.” - “Eser”? Bu iyi! Keşanlı Ali Destanı’nı “eser” olarak kabul etmek iyi bir aşama.. Aferin! “Eserin ilk halleri” ne ola ki? Olsa olsa “ilk oynanan hali” olur. “İlk” dedin mi “haller” olmaz “hali” olur. “Gülriz Sururi ile Engin Cezzar ikilisinin oynadığı oyunu” herkes izlemek istiyor da imkânı yok. Hem “ikilisi” değil, “Tiyatrosu”nun, zira onlar iki kişi oynamadı oyunu! AMT “çalmış”, “unutmuş”; baş oyuncu “pasif” ama “çok iyi bir oyun” olmuş he mi?

“Zilha’ yı oynayan Songül Öden, bugüne dek oynanan tüm gösterilerdeki en iyi Zilha olmayı başarıyor. Sesi, bedeni, sahne duruşu gösteri boyunca muhteşem bir Songül Öden ortaya çıkarmış.”- Kim kimi çıkarmış? Kim ortaya çıkmış? Zilha mı Songül Öden mi? Oynanan tüm gösterileri gördün mü? Kendini dizginle be adam! “Övme” de, acelen bile olsa bu kadar da övme!

“Kendisini tiyatro sahnelerinde bir eleştirmen olarak devamlı izlemek isterim.”- Demek artık “tiyatro sahnelerinde bir eleştirmen” de olacak! Sıra sende, göster kendini!

“Songül Öden, Zilha’yı oynarken, sahnede çok noktada pasif kalan Keşanlı Ali rolündeki Yavuz Bingöl’ün açıklarını kapatıyor. Yavuz Bingöl, böylesi ağır bir rol için çok çalışmalı. Mesela Manyak Cafer, Profesör ve Sarhoş Rasih’i Yavuz Bingöl, Keşanlı Ali’yi Keram Alışık oynamalıydı.” - “Sahnede çok nokta” neresi? Yoksa “pek çok sahnede” mi? Songül Öden’e mi yoksa Zilha’ya mı “pasif” kalıyor? Songül Zilha’dan başka rolü de mi oynuyor? “Yavuz Bingöl çalışırsa olur” ha!

“İzmarit Nuri’de Mustafa Üstündağ, müzikali komediye dönüştüren isim. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi gösteriyi zirveye çıkarıyor. Rolünü mükemmel oynuyor. Ekibin diğer isimleri de başrolleri paylaşan isimler kadar başarılılar.” - Taktım bu “dönüştürme”ye”.. “Müzikali komediye dönüştürme” bir şeyi olmaması gereken hale sokmak demek. Ama rolünü mükemmel oynadığında göre iyi bir iş yapmış. “Tek başına”, Keşanlı Ali Destanı’nı komedi yapmış, hem de “müzikal’den! Hay eline sağlık!

“Çiğdem Erken’ in müzik direktörlüğünde destanın müzikleri canlı bir anlam kazanmış.” - “Canlı anlam kazanan müzik!” Ne anlarsınız bundan? Seçenek ne? “Cansız anlam” mı? “Anlamsızlık” mı?

“Başak Özdoğan’ ın harika kostümleri müzikalin dönemini; Kürt, Türk, Laz, Arnavut, Çerkez... mahallede yaşayan her halkı yerinde biçimlendirmiş.” - Buna bayıldım. “Müzikalin döneminde Kürt, Türk, Laz, Arnavut, Çerkez aynı mahallede yan yana yaşıyormuş. Ama “her halkı” denmez, “halkları” denir.

“Barış Dinçel ise sahne tasarımının gücü sayesinde oyuncuların performansını zirveye taşımış. Kullanışlı, ihtişamdan uzak, çok amaçlı bir sahne tasarımıyla karşı karşıyayız.” - Barış Dinçel “Sahne tasarımcısı” zaten, “terzi” değil! Sahne tasarımının da kendi kendine gücü yok, tasarlayanın gücü olur. Sahne, tasarımcısı ile güçlü olur yani. Aceleden değil mi aceleden?

“Keşanlı Ali (Kürt Cemali) Destanı, Sadri Alışık Tiyatrosu’ nun muhteşem kadrosunun elinde öylesine güzelleşiyor ki, tiyatro seyircisi tadında bir müzikalle başbaşa kalıyor.”- “Hay Allah yazının sonuna geldik Cemali’yi sokamadık yazıya! Ben de inanmıyorum ama dedik bir kere, yazının içinde Kürt Cemali’yi de analım. Acele gitmeli bu yazı vakit yok düzeltmeye!” “Tiyatro seyircisi tadında”da virgül nerede? Hem “müzikal”, dönüşmemiş miydi “komedi”ye?

“Sezonun en iddialı oyununu mutlaka izleyin.” - “İddia”yı üçüncü kişiler belirlemez, saptamaz. Her oyun sahneleyen bir “iddia” taşır zaten. “En” deyince başkalarını da biliyorsun zannedilir. Galaya mı davet etmişler ne!

“Kürt Cemali”ye mal etmek için yırtındığı oyunu “Keşanlı Ali Destanı” diye yazmayı, anlatmayı Allah kimsenin başına vermesin! Amin!

İyi de "Fakir halk, Keşanlı’nın hapisten çıkarak kendilerini tefecilerin, hırsızların elinden kurtaracağını umut eder. Fakat işler halkın istediği gibi gitmeyecek, Ali’de öncekiler gibi fakirlerden haracını almayı sürdürecektir." Bu mu istediğin yani "fakiri haraca bağlayan, kendisi tefeci, hırsız olan" Cemali?

“Milat”, “.... 'inkar' unsurlarından temizlenme” “demokratik açılıma öncü” gibi boyu aşan "ayaklara”, hadi başka kapıya…

“Haldun Taner’ in tilki kurnazı uyanıklığını” ise tiyatrocularımıza havale edeyim diyorum ama SAKM, oynadığı oyunun yazarına hakaret edeni, yönetmenine “çalmış”, baş rol oyuncusuna “pasif” diyeni, Türkçeye saygısızı almış koymuş baş köşesine! Müstahaklar! Kimi kime havale edeceksin! Al birini vur ötekine!

Keşanlı Ali'yi, Kürt Cemali’yi unutun, bu yazı, bayağı “Şapkasız Klavyeli Övgücünün Destanı” be canım!

Melih Anık
http://hayatinnabzi.blogspot.com

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 101
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Melih Anık'ın Çağrısıyla Yaşam Kaya'nın Yazısı Kaldırıldı: SAKM Ucuz Eleştiriye Hayır Dedi (Melih Anık) - 1/12/2012
  • Çolpan İlhan'a Açık Mektup (Melih Anık) - 1/12/2012
  • Tiyatro Boğaziçi ile Tarihsel Bir -Seyir- : Eleni'den Mektuplar (Melih Anık) - 1/12/2012
  • Karanlığa Karşı Sanat Cephesi Çağrıma Yanıt Verdi (Üstün Akmen) - 1/12/2012
  • Bir Tiyatro Resitali: Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince, Ama Şimdi İyi (Üstün Akmen) - 1/12/2012
  • Vahşetten Can Acıtıcı, Can Alıcı Doğru Bir Kesit: DİSKO 5NO'LU (Üstün Akmen) - 1/12/2012
  • Yücel Erten -Barış- adlı oyun ile Ankara'da (Füsun Balkaya) - 1/12/2012
  • Üstün Akmen Söyleşisi - Egemen Kültüre Karşı Yeni Bir Tiyatro Anlayışına Gereksinim Var (Gamze Akdemir) - 1/12/2012
  • Stanislavski ile Yapılan Kurgusal Bir Röportaj - 2 (Erkan Küçük) - 1/11/2012
  • Şakayla Söyler (ama doğruyu söyler) Haldun Taner (Rengin Uz) - 1/11/2012
  • Yaşam Kaya'nın Keşanlı Ali Destanı ile ilgili yazısına Melih Anık'tan büyük tepki (Melih Anık) - 1/10/2012
  • Haldun Taner'den Çeşitlemeler (Hayati Asılyazıcı) - 1/4/2012
  • Repliğini Seç,Oyunu Seyret,Kendini Bul (Rosenbergler Ölmemeli) (Melih Anık) - 1/4/2012
  • Tiyatromuzda, tek seyircili yeni bir kavram ürünü: ÜçKişi (Üstün Akmen) - 1/4/2012
  • WC Giriş Hakkının Elde Ediliş Öyküsü: Sidikli Kasabası Müzikali (Üstün Akmen) - 1/2/2012
  • Üstün Akmen Söyleşisi - Anlattıklarım önemsiz ama iyi yazarım (Özlem Özdemir) - 1/2/2012
  • -Sidikli- mi? Orası da Neresi? (Aycan Akçamete) - 1/2/2012
  • Tiyatroda Eleştiri -Seçmek-le Başlar - İstemem Eksik Olsun (Melih Anık) - 12/30/2011
  • Tiyatro Artı'dan Sıra Dışı bir Gösteri… üçKİŞİ (İhsan Ata) - 12/28/2011
  • Kaderciliğin yadsınmasının öyküsü Bursa'da: Macbeth (Üstün Akmen) - 12/28/2011
  • Hüzün Kokulu LİMONATA (Rengin Uz) - 12/24/2011
  • Değişen ve gelişen Eskişehir (Hayati Asılyazıcı) - 12/24/2011
  • Ölümünden sonra değeri anlaşılan Oğuz Atay (Hayati Asılyazıcı) - 12/24/2011
  • Yönetmen Günersel Yazar Günersel'e Karşı:Bok Sosyolojisi (T.Su) (Melih Anık) - 12/24/2011
  • Stanislavski ile Yapılan Kurgusal Bir Röportaj 1 (Erkan Küçük) - 12/24/2011
  • İBBŞT Genç Günler ve Ufak Bir Hata (İBBŞT) (Melih Anık) - 12/23/2011
  • Bir Raftan – Bir Sahaftan: Yaşam-Oyun / İnsanda Tiyatro-Tiyatroda İnsan (Kadir Yüksel) - 12/23/2011
  • Stephens bu kere ne anlatıyor ya da neyi anlatamıyor: Bulanık (Üstün Akmen) - 12/21/2011
  • Yazın ve sahne sanatı arasındaki ince çizgide… - Ve Hep Birlikte Soldan Çıkarlar (Aycan Akçamete) - 12/19/2011
  • İktidar Hırsı ve Kösem Sultan (İhsan Ata) - 12/19/2011
  • Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda Beni Unutma (Üstün Akmen) - 12/16/2011
  • Yıldızlar sönmesin diye... (Tufan Taştan) - 12/16/2011
  • Sönmez Atasoy - Taziye Sayfası - Başsağlığı Mesajları (Taziye Sayfası) - 12/15/2011
  • Tiyatro ve onun geleceği üzerine bir analiz: Tiyatrounun Tarihsel Yolculuğunda Tiyatrocunun Rolü (Zafer Kılıç) - 12/12/2011
  • Şakayla Söyler Haldun Taner ve -Son Vicdani- Ali Erdoğan (Melih Anık) - 12/11/2011
  • İstanbul Devlet Tiyatrosu Yapımı -Ne Dersin Azizim- Oyununun İsveç Turnesi İzlenimleri (Savaş Aykılıç) - 12/9/2011
  • Tiyatro Ödülü Nasıl Olmalı? (Melih Anık) - 12/8/2011
  • War Horse'dan Myanmar Kukla Tiyatrosu'na (Melih Anık) - 12/8/2011
  • Bir Satge Projesi: BULUŞMAHAMLET (Üstün Akmen) - 12/7/2011
  • İnançlarını kendi seçen birinin dogmatik bataklığına gömülüşü: Alevli Günler (Üstün Akmen) - 12/7/2011


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..