Human Profit: Bir Manipülasyon Hikayesi
Erdal Yıldırım
Bir tiyatro oyunu hangi dilde olursa olsun evrenseldir, bunu yabancı dilde oyun izleyenler bilir. Ama eğer izlemediyseniz, tiyatronun bu gücüne tanık olmak ve bu sanatın büyüklüğünü görmek için mutlaka bu eylemi gerçekleştirin. Tiyatronun neden bu kadar çok önemsenmesi gerektiğini o zaman göreceksiniz.
8 Mart Cuma Günü saat:20:30’da Human Profit adlı Türkçe Üst yazılı bir oyun izledim. Oyunda 2 Fransız ve 1 Türk oyuncu rol almış. Kartal Sanat Tiyatrosunun sıcak sahnesinde sahnelenen oyun, 2008 yılında Lyon’da aynı konservatuarda okumuş biri Türk 6 arkadaşın kurduğu Lespointik Tiyatrosu bünyesinde oynanıyor. Human Profit, Fransada 4 sezon kapalı gişe oynanmış. 2009 Avignon Tiyatro Festivalinde en çok izlenen 50 tiyatro arasına girerek 10.000 ‘in üzerinde seyirciye ulaşmış. Benim için oyunu ilginç kılan bu bilgiler değil, paylaştım çünkü tiyatroyla, dolayısıyla hayatla derdi olanların üretimlerinin başarısının tesadüf olmadığını ispatlamak istedim.
Oyunda; Fehmi Karaslan Mr. Patin, François Herpeux Fabrice, Charlie Danancher
Donis rolünü canlandırıyor. Oyunu, 3 oyuncu doğaçlamalarla kendileri yazmış.
Oyun, Mr.Patin’in kötü tarikatlardan kurtardığı insanları kendi derneğinde topluma kazandırmak için psikolojik ve fizyolojik çabalarını anlatıyor. Manipülasyon kavramı üzerinden şekillenen temsil, içtenliği, samimiyeti ve seyirciyi de içine alacak şekilde ustaca sahnelenmesi dilinin Fransızca olmasını gölgede bırakıyor. Oyunda konuşulan dilin ne olduğunu unutarak, kendinizi; tanıdık bildik, hayatımızda birileri tarafından manipüle edilmiş insanların hikâyesine kaptırıyorsunuz. Aslında manipüle edilen ‘’ biz ’’in nasıl kendi olmamızdan çıkıp başkasının güdümüne girerek ya da başkasının yaptıklarına inanarak başkalaştığının gerçeğini tüm çıplaklığıyla çarpıcı bir şekilde anlıyorsunuz.
Beni bu oyunda etkileyen hayatımızın her noktasına inmeyi başarmış manipülasyonun, onu ustaca yapan kişi ve kurbanlarının Burlesk Formu denilen, bedene, objelere ve arasındaki absürt ilişkiye dayalı bu tarzla bu kadar etkili ve başarılı anlatılmasıdır. Oyunda rol alan kişilerin beden dili, objeleri kullanımlarındaki ustalığı bir an beni Charlie Chaplin’in sessiz filmlerine götürdü. Şunu çok samimi bir şekilde söyleyeyim; Burlesk Form’un bu kadar ustaca sahnede görebileceğimi çok düşünmüyordum çünkü Charlie Chaplin’in filmlerinde hayranlıkla izlediğim bu tarzı kıyaslamaktan korktum ve ön yargılıydım. Ama gördüm ki tiyatroda istenirse dert edinilirse çok şey başarılabilir. Yeter ki dert edinilsin, çalışılsın, inanılsın… Tekrar arkadaşları yürekten kutluyorum ve bu oyunun seyredilmesini ısrarla tavsiye ediyorum. 11 ve 13 Mart’ta İstanbul Taksimde Fransız Kültür Merkezinde oyun sahnelenecek.
Kaçırmayın! Manipülasyon değil amacım AMA MUTLAKA gidin TİYATRO izleyin.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...