| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bir İnsan, Bir Ağaç, Bir Köpek - Adana Devlet Tiyatrosu Mustafa Bal Bir İnsan, Bir Ağaç, Bir Köpek- Adana Devlet Tiyatrosu Adana Devlet Tiyatrosu, bu sezonki yeni oyunu “Bir İnsan, Bir Ağaç, Bir Köpek/ Lazaritsa”yı 21 Ocaktaki prömiyeri ile görücüye çıkardı. Oyun Yordan Radiçkov’un metninden Hüseyin Mevsim’in çevirisi Umut Toprak yönetimindeki Şirin Toprak ve Devrim Evin’in projesiyle sahneleniyor. “İnsanın doğa karşısındaki konumlanışı ve iktidar mücadelesi varoluşunda değişimi de beraberinde getirir.” ana fikrinden yola çıkan metin, oyunun adından da anlaşılacağı üzere üç kahraman (bir insan, sahibi olduğu bir köpek ve kendisini güvende hissettiği tek yer olan bir ağaç) arasındaki ilişkiyi konu ediniyor. Egemen güç olan ve başlangıçta iktidarı elinde bulunduran insan(Lazar), çıkarına uygun olmayan herhangi bir durum karşısında şiddeti kullanmaktan geri durmaz ve güçsüz olanı ezmeye, köpeği (Karabaş)ı öldürmeye niyetlenir. Ancak her şey insanın istediği gibi gitmez ve elinde bulundurduğu tek mermi köpeğin zincirine isabet eder. Böylece güç el değiştirir ve insanın doğa ile çaresizce mücadelesi başlar. El değiştiren güç zamanla insan ve köpek kimliklerini birbirine karıştırır ve belirsiz bir dünya ortaya çıkar. Oyunun olay örgüsü yok denecek kadar az ancak zaman kavramı oyunun bütününe öylesine nüfuz etmiş ki insan, bu süreç içerisinde atalarına (Adem ile Havva’ya) dönüş yapar ve böylece geriye doğru bir dönüş başlar. Dört mevsimin döngüsünde kendi tutsaklığı içinde sayıklamalarla mücadelesini sürdüren insan, doğanın her haliyle mücadele eder ve bu her haline rağmen yaşamını sürdürmeye çalışır. Gücün yeni sahibi köpek, yaşam alanı ağaç, korkuturcasına şiddetli çakan şimşek, yanan orman, bardaktan boşalırcasına yağan yağmur ve tipiye dönüşen kar; insanın hiçbir müdahale imkânı olmayan güçlerdir ve insan buna boyun eğmek zorunda kalır. Yönetmen Umut Toprak ve dramaturg Şirin Toprak’ın oyun metnine verdiği önem ve metni doğru yorumlaması oyunun en büyük başarılarından. Yönetmen, Devrim Evin’in oyunculuğuna serbestlik tanımakla birlikte insanın doğa ile mücadelesinde doğaya karşı aldığı yenilgiyi, psikolojik çöküşü ve kabullenişi kahraman üzerine de yansıtabiliyor. Tek kişilik bu oyunda Lazar’ı canlandıran Devrim Evin, fiziksel ve vokal gücünü de kullanarak insanın korku, hırs, acıma, çaresizlik gibi hallerini anlık durumlara uygun bir şekilde başarıyla yansıtabilmiş. Devrim Evin’in alçalıp yükselen hislerle beraber oraya çıkan vokal gücü seyircinin oyunu takip etmesini de kolaylaştırıyor. Altı metrelik yükselti ve dört metrelik genişliğe sahip ağaç dekor, Ali Cem Köroğlu önderliğinde çok titiz bir çalışmanın sonucu ortaya çıkmış, fon olarak siyah ve beyazın oluşturduğu kontrast ağacın daha da önem kazanmasını vurgulamış. Yetmiş dakika süren ve yoğun bir dikkat isteyen oyunda Lazar, oyun boyunca dekorun her metrekaresini özenle kullanıyor ve böylece boşluk hissinin oluşmaması için gerekli devinim sağlanmış oluyor. Gelelim oyunun en başarılı yanına. Yönetmenle büyük bir uyum içinde çalışan ışık tasarımcısı Halil İbrahim Karahan, bütün bir insan yaşamını dört mevsime, her mevsimi gecesiyle gündüzüyle ayrı bir parça haline getirilmiş oyunu oldukça renkli ve renkleri de birbiriyle uyum içinde aktarmış. Her mevsimde ayrı bir renk alan fon, dekor için kimi zaman bir kontrast kimi zaman da gölge etkisi yaratıyor. Dekor üzerinde yapılan ışıklandırmalar zamanın geçişi hakkında bilgi vermekle birlikte doğanın canlılığını göstermek için de kullanılmış. Işıklandırmaların yanı sıra hareket halindeki görüntüler(kar, şimşek, kuş, yaprak) de sabit ve sınırlayıcı dekorun aksine doğanın hep bir dönüşüm içinde olduğunu gösteriyor. Oyun boyunca vokal eşliğinde tekrarlanan viyolonsel ve piyanonun yanı sıra saksağan, guguk kuşu, sığırcık sesleri Lazar’a meydan okuyan doğanın parçaları görünümünde. Yönetmen Umut Toprak ve dramaturg Şirin Toprak, müzik direktörü Harun Ateş ile birlikte doğanın seslerini de piyano ve viyolonsel ile vermeyi tercih etmiş. Oyun künyesinde adı geçen herkesin emeği ortada. 2014 Adanalı tiyatro severler için oldukça iyi başladı diyebiliriz. KÜNYE Yazan: Yordan Radiçkov Çeviren: Hüseyin Mevsim Proje Ekibi: Umut Toprak,Şirin Toprak, Devrim Evin Yöneten: Umut Toprak Dekor Tasarımı: Ali Cem Köroğlu Giysi Tasarımı: Bengisu Mukiyen Işık Tasarımı: Halil İbrahim Karahan Görüntü Tasarım: Şirin Toprak Müzik: Nuri Harun Ateş Yönetmen Yardımcısı: Devrim Evin Reji Asistanı: Ayhan Demirtaş ROL DAĞILIMI Lazar: Devrim Evin Sahne Amiri:Muhsin Çıtak Kondüvit:Murat Dülger Işık Kumanda:Hamdi Erkan Suflöz:Emek Doğan Demirağ Dekor Sorumlusu:Serkan Çil Fotoğraflar: Ali Mesut Yavuz(Özel teşekkür) ---- Mustafa Bal Paylaş Tweet Aylin - ( 1/28/2014 ) emeklerine sağlık emek verenlerin. oldukça güzel bir oyun vücuda gelmiş. Başak İşür - ( 5/30/2014 ) Metnin ustalığı ve başarısının en azından yarısı keşke oyunculuğa yansıyabilseydi. O zaman seyirci tarafında bu kadar acı çekmeyecektik. Dekorda iskele kalaslar gözü rahatsız ediyordu, oyuncuya alan açmaya, rahatlatmaya çalışırken bu kadar göze batması şart mıydı? Eleştirilecek çok yanı var oyunun sözü uzatmadan kendi adıma hayal kırıklığı diyeyim. |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|