| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Bernarda Alba'nın Evi Üzerine…
Caner Turan



İspanya İç Savaşı sırasında komünist olduğu gerekçesiyle öldürülen Federico Garcia Lorca tarafından kaleme alınan oyun, toplum ve minimal bir aile yaşamı arasında köprü kurmak suretiyle o zamanki baskıcı düzenin küçük bir temsilini yapmaya çalışan, kocası ölen başkahraman Bernarda’nın ipleri “erkek” edasıyla eline aldığı ve bu anlamda da gelenekçi ve feodal bir düzenin izlerini taşıyan bir ailenin trajedisini anlatır. Bernarda Alba, kocasının ölümünden sonra yas ilan ederek yaşları 20 ile 39 arasında değişen beş kızını ve kendini eve hapseder. 8 sene boyunca tabir-i caizse evden hava bile sızmayacaktır. Çünkü bu, atalarından gördüğü bir gelenektir ve bunu uygulamaya da kararlıdır. Babalarının ölümü adeta onların da sessizce ölümü olmuştur. Eline aldığı baston ve oturduğu ulu koltuk ise zaten kurulan iktidarın iki önemli sembolüdür. Bernarda ailesi köydeki diğerleriyle karşılaştırıldığında daha zengin ve burjuva bir ailedir. Ailenin sahip olduğu sınıfsal farklılıklar ve konum oyunda kendini an be an hissettiriyor. Bernarda ve 5 kızı dışında oyundaki hizmetçi oyundaki sınıf temasına dair ipuçları vermek için tasarlanmış gibidir. Bunu Bernarda ile hizmetçi arasındaki diyaloglardan anlayabiliyoruz. Bernarda’nın herhangi bir diyalogun orta yerinde, hizmetçinin tavsiyeler noktasında daha ileri gitmesini engellemek için ait olduğu sınıfı hatırlatıcı şeyler sözler söylemesi ve hizmetçinin kıskançlığı, bunun yanında hizmetçinin eve gelen bir dilenci ile benzer bir edayla yukarıdan konuşması ve içinde bulunduğu ortamda ne kadar ezilse de o dilenciden daha iyi bir konumda olduğunu düşünmesi oyunun sınıf çelişkisine parmak bastığı yerlerdir kanımca. Oyun boyunca şunu çok açıkça görebiliyoruz ki tıpkı baskıcı yönetim şekilleri gibi Bernarda kızlarını eve kapatarak aslında onların en temel dürtülerini yani onların en insani doğalarını da baskı altına almaya çalışıyor. Bunların başında da cinsellik teması geliyor. Hatta evlilik dışı bir cinsel birlikteliğin köyde zulüm ve işkencelerle noktalanması ve bu durumun yarattığı etki, aynen evin içine de kopyalanmış hatta oyunda sonun başlangıcı olacak kadar dramatik bir unsur olarak kullanılmıştır. Yaşlı, çirkin ve en çok parası olan kız Agustias’ın sevgilisi Pepe el Romano ile en küçük kardeş Adele arasındaki gizli birliktelik ve bu birliktelikten Adele’nin hamile kalması, baktığımız zaman toplumun göreneklerine tamamen aykırı bir eylemdir. Ama bu aykırılık yaşı ve karakteri itibariyle en isyankâr kız olan Adele’yi durduramamıştır. O içinden geldiği gibi yaşamak istemekte, duygularına ket vurmak istememekte ve şu şekilde kendisini ifade etmektedir: “…Sizler gibi vücudumun bu evde çürümesini istemiyorum. Dışarı çıkmak istiyorum ben…” Adele’nin vücuttan kastettiği şey en doğal güdülerimizdir. Öte yandan oyundaki beden teması, iktidar-beden politikaları arasındaki keskin ilişkinin de altını çizmektedir. Ayrıca Adele’nin başkaldırısı bize Foucault’nun şu sözünü hatırlatmaktadır: “Baskının olduğu yerde direniş de vardır.” Adele, ailesinin ve toplumun ona biçtiği yazgıyı sonuna kadar reddederek bir yandan da trajik bir biçimde kendi sonunu hazırlar. Çevresini kuşatan sistemin çıkış kodu ona göre Pepe el Romano’dur. Bu yüzden de Pepe’nin öldüğünü zannettikten sonra artık çıkış yolu kalmamıştır ve sonrasında da intihar eder. Bernarda’nın insanın en doğal yaşam noktalarını dahi reddederek kurduğu totaliter sistem ve o sistemin inkâr politikaları, kızının intiharından sonra bile devam eder ve kızının “kızoğlankız” olarak öldüğünü söyleyerek sistemin kendi içine kendisini nasıl hapsederek gerçeklikten uzaklaştığına işaret eder. Oyunun ölümle başlayıp ölümle biterek çizdiği daire, ölüm temasının aslında merkezi bir noktada olduğunu gösteriyor olabilir. Trajedinin başlangıç ve bitiş noktası ölümle çevrelenmişse, o zaman bu iki noktanın arasında kalan yaşamın nasıl olduğu ve nasıl yaşanması gerektiği sorusunun sorulması gerekir. Ama ne olursa olsun sanki Lorca yaşamın öteki isminin trajedi olduğunu söylemeye çalışıyor. Bunu sembolize etmek için de arada geçen süreyi iki ölümün ortasına yerleştirmiştir. Bu Adele’nin trajedisiyken öte yandan Bernarda’nın da trajedisidir çünkü hem böyle bir trajediye sebebiyet veren kişi hem de bunları en yakından yaşayan yine kendisidir. Bu sorumlulukla beraber gelen şeyse kocaman bir acı ve saf bir gerçekliktir her ne kadar inkâr etmeye çalışsa da. Lorca’nın arka fonda çaldığı feodal düzen, kadınları ruhsuzlaştıran, onları sevgiden, tutkudan uzaklaştıran, onları çöle çeviren sevincin olmadığı bir düzendir. Karşı çıkanların ölümleri pahasına karşı çıktıkları ve tabi ki en büyük cezalara çarptırıldığı ve her şeyin hakikatmiş gibi sunulup insanlara dayatıldığı bir düzendir. Lorca, bu oyunda bu düzeni kadınlar üzerinden tanımlayarak yapıyor. Çünkü böyle bir toplum yapısında en çok acıyı çeken, en çok eve kapatılan, ve tabir-i caizse toplumun paryası kadınlardır. Bu sosyolojik zeminlerinden dolayı okuyucu / izleyici oyunun kahramanlarıyla özdeşlik kurabilir, onların yaşadıklarını kendi içlerinde de sonuna kadar hissedebilir. Bu hissediş şüphesiz ancak gündeliğin ötesine gidip “nasıl bir toplumda yaşıyoruz”, “nasıl bir toplum istiyoruz”, “nasıl yaşanmalı” gibi sorulara kafa yorulduğu takdirde anlam kazanacaktır.

Daha önce Ankara Devlet Tiyatrosu ve başka gruplar tarafından da sahnelenen oyun, Abdullah Cabaluz yönetmenliğinde Tiyatro Oyunbaz ile en özgün yorumlarından birine kavuştu. Başarılı oyunculukları ve oyunun doğasına hakim psikolojik gerilimi dekor, makyaj ve kostüm gibi unsurlarla besleyen Tiyatro Oyunbaz’ın tiyatroseverlere sundukları eşsiz deneyimi tatmak isteyenlerin 16 Ocak’ta İkincika Karaköy’de yerlerini almalarını tavsiye ederim.

Caner Turan

Oyun tanıtım sayfası:  Bernarda Alba'nın Evi
 
Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 482
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Teneke Adana'da (Mustafa Bal) - 2/15/2014
  • Ankara Devlet Tiyatrosu Kostüm Tasarımcısı 'İnci Kangal' Röportajı (Ulya Altıntaş) - 2/15/2014
  • Dünden Bugüne 'Hırcar'ın Öyküsü… (İhsan Ata) - 2/2/2014
  • D22 Röportajı (Ulya Altıntaş) - 1/30/2014
  • Shakespeare, Ankara'da Üç Yıldır Kapalı Gişe: Venedik Taciri (Üstün Akmen) - 1/30/2014
  • Devlet Tiyatrolarında Atama Sorunu (Yurdagül Yurtseven) - 1/30/2014
  • Bir İnsan, Bir Ağaç, Bir Köpek - Adana Devlet Tiyatrosu (Mustafa Bal) - 1/27/2014
  • Dünden Bugüne Hayata Yansıyan 'İZ'ler (Rengin Uz) - 1/14/2014
  • Piyon (Sözsüz Oyun) (Serkan Fırtına) - 1/10/2014
  • Ankara Devlet Tiyatrosu ; Kaldığımız Yerden Devam Edersek….. (Murat Örem) - 1/7/2014
  • Bernarda Alba'nın Evi Üzerine… (Caner Turan) - 1/7/2014
  • Böğürtlenden Sirke Olur Mu: Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli (Üstün Akmen) - 1/6/2014
  • Ankara'da Fıkır Fıkır, Şıkır Şıkır Bir Operet: Yarasa (Üstün Akmen) - 1/1/2014
  • Tiyatro Cansın - Kocamın Nişanlısı (Cüneyt İngiz) - 12/30/2013
  • Toprak İşleyenin mi, Belirli Güçlerin mi: Kafkas Tebeşir Dairesi (Üstün Akmen) - 12/27/2013
  • Bu Hamlet Başka! (İhsan Ata) - 12/23/2013
  • Su Konçertosu'nda Fazıl Say Ne Anlatmış (Üstün Akmen) - 12/23/2013
  • Tiyatro Seyirlik'in Göçebelikten Kurtuluşu: Ya Başaramazsak (Üstün Akmen) - 12/18/2013
  • Boşa Atılan Oltalar; NEHİR (Rengin Uz) - 12/16/2013
  • Ezberletilmiş aşklar ve kadınlar üzerine bir oyun… Nehir (İhsan Ata) - 12/16/2013
  • bu soru 'patlar' kenan bey... ben afyon sucuğumu alıp gidiyorum... (Murat Örem) - 12/16/2013
  • Şahmeran'ın Bacakları Sahnede… (İhsan Ata) - 12/12/2013
  • Gelin Canlar Bir Olalım, Münkire Kılıç Çalalım: Kızılırmak - Karakoyun (Üstün Akmen) - 12/11/2013
  • Varsa Söyle Çetin Akcan… (Kaan Erkam) - 12/4/2013
  • Çetin Akcan Taziye Sayfası - Başsağlığı Mesajınızı Yazın (Moderatör) - 12/4/2013
  • Hık Deyici Padişah Efendimiz(!)in Pık Deyicisi Aslan Bakanım (Üstün Akmen) - 12/4/2013
  • Şehir Tiyatroları'ndan Önemli Mesaj: Para (Cüneyt İngiz) - 12/3/2013
  • Neler Oluyor Orada? Mutlu Yıllar Sevgili Yalgın ve Sevgili Yelda… Tiyatro'da Adab-ı Muaşeret… (Can Murat Yaşar Şengel) - 12/3/2013
  • S. Günay Akarsu'nun Son Yazısı: Özel Tiyatrolara Devlet Yardımı Üzerine Kurumsal Düşünceler (Dündar İncesu) - 11/29/2013
  • Sevgili Anneciğime Mektup, Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun, Sezonun İlk Yazısı 'Para' (Can Murat Yaşar Şengel) - 11/26/2013
  • Er Meydanı Boş Kaldı (Cüneyt İngiz) - 11/26/2013
  • Tuncay Özinel Taziye Sayfası - Başsağlığı Mesajınızı Yazın (Taziye Sayfası) - 11/26/2013
  • Uygur'un ölümü çocukluğumuzun da ölümü aslında... (Nedim Saban) - 11/26/2013
  • Nejat Uygur ve Öğretisi (Kaan Erkam) - 11/26/2013
  • Nejat Uygur Taziye Sayfası - Başsağlığı Mesajınızı Yazın (Taziye Sayfası) - 11/26/2013
  • RAİN MAİN oyunu Türkiye'de ilk kez sahneleniyor (Rengin Uz) - 11/26/2013
  • Şans kader midir? (Yurdagül Yurtseven) - 11/26/2013
  • İzmir Devlet Opera ve Balesi Sezonu Çeşme'de Açtı: Zorba (Üstün Akmen) - 11/26/2013
  • Hayvan Çiftliği/Animal Farm; Tüyap Kitap Fuarı'nda Geçen Hafta George Orwell'la İçtiğim Acı Kahvenin 40 Yıllık Hatırı (Murat Örem) - 11/26/2013
  • Bir Yaz Masalı (Cüneyt İngiz) - 11/26/2013
  • Özel Tiyatrolar ve Devlet Yardımı (Cüneyt İngiz) - 11/10/2013


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..