| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kapıların Dışında - Altıdan Sonra Tiyatro İsmail Can Törtop Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim… Oyun sonundaki sohbetimizde bir izleyici şöyle diyordu : “Bir oyunun kadrosunda Yiğit Sertdemir ismi varsa türü, konusu ne olursa olsun o oyun izlenmelidir”. Çılgın Dünya, Üç Kızkardeş ve 2 kere de Kapıların Dışında oyununu izledikten ve bambaşka karakterlerde Yiğit Bey'i hep başarılı performanslarla gördükten sonra ben de gönül rahatlığıyla bu sözün altına imzamı atarım. Ancak, sanılmasın ki Kapıların Dışında sadece Yiğit Sertdemir’in başarılı performasının izlendiği bir oyundur. Her biri mimar ya da mühendis olan ve saat 6’da işten çıkıp provalara, oyunlara yetişen Altıdan Sonra Tiyatro ekibinin tüm üyeleri de harika bir performans sergiliyorlar. Söze Yazar ile Başlamak Lazım Oyunun yazarı Wolfgang Borchert tıpkı oyunun ana karakteri BECKMANN gibi uzun süre savaştıktan sonra Beckmann’ın topal bacağı gibi bir hatıra ile dönmüştür savaştan; hasta akciğerlerle… Bir hafta içinde yazmış olduğu bu güzel oyunun sahnelenmesinden bir gün önce de 26 yaşında ölmüş. Savaştan dönen bir askerin umutsuzluğunu anlatan harika bir metin… Oyun, savaştan yeni dönmüş ve karısının başka bir adamla birlikte olduğunu görmüş bir askerin, Beckmann’ın (Yiğit Sertdemir) kendini Elbe Nehri’ne atması ile başlıyor. TANRI artık yorulmuş yaşlı bir adamdır, evlatlarının isteklerine cevap verememektedir. ÖLÜM ise son dönemde “işler iyi gittiğinden” hem kilo almış, yağlamıştır hem de keyiflidir. Nehre atlayan Beckmann ise şanslıdır (!), Elbe onun ölmesine izin vermez ve onu suların üzerine geri gönderir. Sadece uyumak isteyen Beckmann bu isteğine de kavuşamamışken ÖTEKİ ile tanışır; hepimizin de içinde olan, biz umutsuzken bir çıkış yolu olduğunu söyleyen, olumlu yanları gören, hep “evet” diyen Öteki ile… “Çevremiz katillerle dolu, hatta bizler de belki birer katiliz” diyen oyunda Beckmann’ın katilleri 3 karakter ile anlatılıyor: Savaş esnasında 20 askerin ve dolayısıyla çatışmada ölen 11 askerin sorumluluğunu Beckmann’a veren Binbaşı (Onur Kahraman), aç ve muhtaç olduğu halde ona şans tanımayan Kabare Müdürü (Yaman Ömer Erzurumlu), duygusuz ve duyarsız kadın Bayan Kramer (Seda Özen Yürük). Zengin Anlatım Oyun söylemek istediğini dolu dolu veriyor; zengin oyunculukla, kuklalarla, simgelerle… Örneğin oyunun başında sudan çıkan Beckmann’ı fark edip evine davet eden KIZ’ın (Ebru Gözdaşoğlu) aslında yıllardır askerden dönmeyen bir kocası olduğu kızın ayağındaki zincir ile anlatılmaya çalışılıyor. Ayrıca, Elbe Nehrindeki Cadı ve Beckmann arasındaki rüya sahnesi-konuşmalar da kuklalar arasında geçiyor. Kuklalar aynı zamanda Elbe nehrindeki ölmüş insanların ruhlarını anlatmak için de kullanılıyor, Tanrı bu ruhları şefkatle topluyor. Elbe Nehri’ndeki Cadı’ya sesiyle can veren Tomris İncer. Beni en çok etkileyen sahne Binbaşı sahnesiydi. Binbaşı askerdeyken Beckmann’a 20 askerin sorumluluğunu vermiş ve keşfe göndermiş. Keşif esnasında açılan ateş sonucu 11 asker ölmüştür. Bu 11 ölmüş askerin sorumluluğu kendisine ağır gelen Beckmann sorumluluğu Binbaşı’na iade etmeye gider. “Sizde kaç kişinin sorululuğu var binbaşım? 500, 1000, 2000? Benim 11 kişinin sorumluluğunu alsanız size bir şey olmaz…”
Beckmann her gece gördüğü kabusu anlatırken Binbaşı onu bir yandan heyecan ile dinliyor bir yandan da resim yapıyordu. Benim yorumum Beckmann’ın ve daha pek çok insanın gördüğü kötü rüyaların ressamlarını bize göstermeye çalıştıkları şeklindeydi. Oyuncular ise daha farklı bir şey söylüyorlar; birisi ülkemize birisi de dünyaya kötü günler yaşatan iki askerin ortak özelliği resim yapmalarıymış. (Birisini ben söyleyeyim : Hitler) Binbaşı’na sorumluluğu veremeyen Beckmann iş aramaya başlar. Anlatacak güzel bir hikayesi olduğundan Kabare’nin kapısını çalar. 2. perdenin dikkat çekici bir şekilde başlamasını sağlayan güzel bir şarkı, güzel bir sahne... Kabare Müdürü genç ve amatör olduğu için Beckmann’a iş vermez. Beckmann da son şansını dener, anne babasının evine gider, yani kendi evine. Anne ve babası evde tüp gazını açarak intihar etmiş ve bu ev Bayan Kramer’in olmuştur. Bayan Kramer için Beckmann’ın umutsuzluğunun, ailesini kaybetmekten dolayı duyduğu üzüntünün bir anlamı yoktur. Şu cümle Bayan Kramer karakterini çok iyi anlatıyor: “Yazık etmişler tüp gaza. O kadar tüp gazla en az bir ay yemek yapılırdı!” Ben oyundan çok keyif aldım. Hem karakterlerin hem de sahnelerin üzerinde gerek masa başında gerekse provalarda bolca çalışıldığı besbelli. Oyunu 2. kez izlememe rağmen bir fırsatını bulup 3. kez izlemek isterim. İkinci Dünya Savaşı sonrasını anlatan oyun bugün için de kuvvetli mesajlar taşıyor. İzlediğim 2 oyunda beni üzen tek durum seyircinin az olan ilgisiydi. Altıdan Sonra Tiyatro ekibi ne kadar tiyatro aşkıyla yanan bir grup ki seyirci sayısına önem vermeden her hafta tiyatro yapmaya devam ediyorlar. Harika oyun performansları bir yana bu özellikleri bile onlara ayakta alkışlanmaya hak ettiriyor. Bu oyun ise bir prestij oyunu olarak yıllarca sahnelenmeyi ve kapalı gişe oynamayı hak ediyor… Grup yılın son oyununu 18 Aralık Salı 20:30’da yine Çevre Tiyatrosu’nda oynayacak. “Tiyatro” izlemeyi seviyorsanız mutlaka bu oyuna gidin derim… İsmail Can Törtop Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|