| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bugün Yeditepeli Aşk, Yarın... Nedim Saban 1978 yılında Şehir Tiyatroları'nda izlediğim, rahmetli Nüvit Özdoğru'nun yönettiği " Yarın Bütün Dünya" oyunuyla tiyatroya sevdalanmıştım. Oyun, küçük çocukların beyinlerinin nasıl yıkandığını ve küçük faşistlere dönüştüğünü anlatıyor ve "bugün Almanya, yarın bütün dünya" diye bitiyordu. 3 Ocak 2009'da İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yön. Orhan Alkaya'nın "Yedi Tepeli Aşk" adlı oyunu sansürlediğini duyunca, "bugün Yedi Tepeli Aşk, yarın bütün oyunlar" diyesim geldi. Bu sansür, çiçeği burnunda genel sanat yönetmeninin ilk uygulaması değil. Daha önce "Leonce ile Lena"daki ateist göndermelerin tırpanlandığını duymuştum. Geçen yıl kurumda konuk olarak yönettiğim "Geçmişten Gelen Kadın" ın cinsel öğeler içermesinden dolayı, iyi eleştiriler almış olmasına rağmen programa alınmadığı da söyleniyordu. 3 Ocak tarihli Milliyet Gazetesi'nde "Tiyatroda Alevi tartışması " başlığıyla basına taşınan haberin ardında bambaşka şeyler var: Sözümona Aleviler oyundaki bir hikayeye tepki göstermişmiş de, oyun kaldırılmışmış da, Orhan Bey tiyatronun yakılmasından korkmuşmuş! Bir genel sanat yönetmeni, tehdit alsa bile, tiyatrosunun yakılmasından ürktüğünü söylüyorsa, bu davranışıyla, bilerek ya da bilmeyerek adeta tiyatroyu hedef göstermiş olmaz mı? Alevi vatandaşlarımız, yine Alevi kökenli bir yazarımızın yazdığı bir öyküyü tersten okumayacakları gibi, tiyatro yakmayacak kadar bilinçlidirler. Olay tamamen farklı: Bu deneysel öykü tiyatrosunun yenilikçi yönetmeni Ersin Umulu, çalışmalarına yön vermesi açısından fuayeye bir defter koyar. Bu deftere bir izleyici, "Yedi Ağlı Don" adlı oyunu müstehcen bulduğunu yazar, yavaş yavaş oyun üzerinde mahalle baskısı oluşur, Belediye Danışmanı Kenan Işık bir matineyi basar. Herkes şaşkınlık içindedir çünkü belediye danışmanının belediye tiyatrosuna uğraması ve oyun izlemesi olağanüstü hal ilan edildiğinin bir göstergesidir! Oyuncular Kenan Işık'ın doğal olarak kendi yaptığı rejiler dışındaki rejileri beğenmeyeceği için, salondan tttt tttt sesleri duymayı beklemektedirler. Ancak zamanla tttt'lar inlemelere dönüşür. Bu arada Kenan Bey'in bol bol telefon mesajı çektiği, telefonla oynaştığı da gözden kaçmaz. ( Muhsin Ertuğrul tiyatrosu gibi Şehir Tiyatrolarında Muhsin Hocanın ruhu yıkılmamış olsaydı, Belediye Danışmanlarının Muhsin Hoca'nın tiyatroda fındık fıstık yenmemesiyle ilgili duymasını isterdim. Bu sözleri tiyatroda cep telefonu yenmemeli diyerek, 2009 Türkiye'sine uyarlayacak kadar akıllıdırlar nasılsa . ) Kenan Işık, oyun süresince, çevresindekilere de, "bu oyun faşist, değil mi?" diye sorar. (Kadınların yazdığı öykülerin kadınları aşağıladığını söyleyerek yerel seçim propagandası yapar ama o gün yandaş bulamaz. Orhan Alkaya nasıl " tiyatro patlayacak" diyerek birilerinin aklına birşeyler getiriyorsa, Kenan Işık da aynı yöntemi dener. ) O günkü izleyiciler Kenan Işık'a ne kadar "yooooo" dese de, sanırım defterdeki mahalle baskısı sonucu, oyunun yasaklanmasını talep eder ve alt makamlara, yani genel sanat yön.'e bunu tebliğ eder. ( Kenan Işık, Devlet Tiyatrolarında mahalle baskısı gördüğü zaman, bir sanatçı olarak onun yanındaydım. Ama ne yazık ki, bugünleri de gördüm. ) Milliyet Gazetesine "Alevi baskısı" diye taşınan olay, belediyenin seçimlerden önce, tiyatro nedeniyle, yandaşlarını kaybetme korkusundan ibarettir. Bugüne kadar tiyatro yakmayı aklından bile geçirmeyen bir kesim, sahnede söylenen sözlerle değil, asıl bu demeçle, aşağılanmıştır. Türkiye'de yakılan, bombalanan, yıkılan tiyatroların çoğu, arazi mafyalarının işidir. Genel Sanat Yön. daha geçen yıl yıkılan Muhsin Ertuğrul tiyatrosunun arkasında durmazken, birdenbire neden binalara sahiplenme gereği duymuştur. Doğrusu, anlamak çok zor! Milliyet Gazetesi'ni okuduktan sonra, "sözlerim çarpıtıldı" diyerek basın bülteni yazan tiyatro yöneticileri, Alevilerin üzerinden, sansürü aklamaya çalışmaktadır. İzleyiciler tarafından çok beğenilen bir oyunu, sadece birkaç izleyicinin seyirci defterine karaladığı birkaç cümle yüzünden yasaklamak, demokrat Orhan Alkaya'ya yaraşmaz! Oyun yasaklarken üzülme taklidi yapmak ise, iyi bir göstermeci tiyatro örneğidir, başka da birşey değildir.( Hem ağlarım hem giderim der gelinler! Ağlıyorsan, gidersin. Ağlayarak, oyun yasaklamazsın. )Kaldı ki, oyunu repertuara alırken demokrat olup, kaldırırken başkalarının arkasına sığınmak ve Şehir Tiyatrosu yönetmenlerini ortak bir karar için siper etmek hiç yakışmaz! "Bugün Yeditepeli Aşk, yarın Hamlet" (Çünkü ensest var.) "Bugün Yeditepeli Aşk, yarın Vişne Bahçesi (Çünkü toplumu sınıflandırıyor ) "Bugün Yeditepeli Aşk, yarın Nora (Çünkü aileyi yıkıyor. ) "Bugün Yeditepeli Aşk, yarın Üç Kuruşluk Opera (Çünkü içinde orospular var. ) "Bugün Yeditepeli Aşk, yarın seçimler, seçimlerden sonra olası kadro değişiklikleri için kendini koruma yöntemleri,hafif demokrat olup, sansürü demokrasinin vazgeçilmez bir parçasıymış gibi göstererek oyunu faşizan ilan etme çabaları, koltuklar, koltuklar, koltuklar."( Bu koltuklar tiyatro koltukları değil tabi! Evdeki koltuk takımları da değil tabi. ) Nedim Saban Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet Deniz Ayman - ( 1/6/2009 ) Yoruma yazılan bir yoruma, yorum yapma ihtiyacı duydum...O Türk kızının başına kötü bir şey gelmemiş, sadece ailesinin ısrarı ile hiç hoşlanmadığı, ilgi duymadığı birisi ile evlenme durumunda bırakıldığı için başına hoş olmayan bir şeyler gelebilir... Oyunun tekrar sahnelenmesini ve tekrar izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum... Ömer KAVRUT - ( 1/4/2009 ) Sayın Nedim Bey size bir çok yerde hak verdim tepkinizide çok normal karşıladım. Olaya bu yönden bakılacaksa sansürlenecek oyun çok fazla. Sayın Orhan Alkayanın bu konuda "ürküyorum" cümlesinden başka söz söyleyememesi çok üzücü. Tiyatro yalanlarla insanları uyutucaksa tv deki klişelerden öteye gidemez. O zaman tiyatro hala ısrarla değiştirilemeyen "güldürü, eğlence, şaklanabanlık" değerini taşımaya devam eder. Ancak bunun büyümesinin en önemli nedeni, alevilerin haklarını aradıkları bir döneme denk gelmesi. Böyle bir dönemde alınganlık oluşabilmesi çok müsaittir. Güzel bir malzemedir ve bu malzeme elbet kullanılır. Sayın Kenan Işıkın aklı karışık bana kalırsa şahit olmadım ama cep telefonuyla pek muhatap olmayan birinin, biride değil bir sanat adamının, tiyatro adamının oyun sırasında telefonunu kurcalaması düşündürücü. Ve olayı tek pencereden ele alarak yorum yapması da çizdiği portreye yakışır değil. Bence toplum tepkisini alkışıyla vermeli o oyunun salonun dolup dolmamamsıyla bir tepki oluşmalı. Herşeyden önce o kız Türk, başından kötü olay geçen insanlarımızın ırklarını da değiştirerek bir sahnelemeye mi gitmeli Şehir Tiyatroları? Ya da oyunucu oyununu oynarken suflör bazı yerlerde "biiip" mi demeli? Türk örf ve adetlerinde bir kızın sahnede olması, sahneden geçtim sahnede sevişmeye, rol icabıda olsa bir erkekle öpüşmesi, koklaşması hoş karşılanmaz.Acaba bayanların rollerinide eskiden olduğu gibi erkekler mi oynamalı? Ya da koca maskelerle tek düze kalın seslendirmeyle oyunlar mı oynanmalı? Bence "afife jale" akla gelmeli acaba o da halktan, tüm baskılardan ürkmeli miydi? Bunlar benim düşünebildiklerim takdirde sizin düşündüklerinizdir. nil kurt - ( 1/6/2009 ) eleştirinizi dikkatle okuudm ve sizi destekliyorum. ben,son 2 yıldır şehir tiyatrolarındaki tüm oyunları izlemiş biri olarak görüşünüzü sonuna kadar destekliyorum. "yedi tepeli aşk" izlemek istediğim ancak fatih reşat nuri sahnesinde oynuyor olmasından dolayı gidemediğim oyunlardan biri ve inanın ki anadolu yakasına geçmesini dört gözle bekliyordum. bir kaç tane alevi seyircinin tepkisinden dolayı oyunun kaldırılmasını son derece yanlış buluyorum. en kısa zamanda oyunun tekrar sahneye konmasını temenni ediyorum. Aylin - ( 1/19/2009 ) Oyunun,cinsel içerikli sahneler olduğu için kaldırıldığını düşünenler var malesef.Seçim öncesi bir kurban aranıyormuş,kılıfına uydurulmuş,Yedi Tepeli Aşkta karar kılınmış. Yazık ya tiyatro adına da demiyorum insanlık adına yazık... Esra hanım sizce 18 artı olan bir oyun kaldırılmalı mı?Yoksa 18 yaş altı seyirci salona alınmamalı mı?(Ki oyunda +18 sınırı getirecek bir sahne yok) esra yılmazer - ( 1/20/2009 ) aylın hanım ben 23 yasında bır bayanım. oyuna erkek arkadasımı davet ederek gıttım.(tabı konusunun bu sekilde bılmeyınce) ozellıkle 4 oyunu gorunce salondan cıkmak ıstedım.sızı bılmem ama ben arkadasım ıcın cok utandım. tuğçe - ( 1/9/2009 ) bence bu oyun harikaydı esra yılmazlar - ( 1/17/2009 ) oyuna burada yazan yorumlara bakarak gıtmıstım.yanlız burada asırı cınsellık soylendıgını gormemısım. gorememısım.ozellıkle 4.oyun tamamen +18 oldugunu dusunuyorum.kaldırılmasına sevındıgımı soyleyebılırım. Gılman Kahyaoğlu peremeci - ( 1/8/2009 ) Sayın Nedim Saban Yazınızı dikkatle okudum çoklukla yaptığınız gibi bu yazıda da bir ironi seziliyor Sorularınız gayet yerinde YA SONRA ?!.. Tarih isdiptadı mı tekrarlıyor ne Ya da menel para menel ikdidar sen nelere kadirsin mi demek gerek GERÇEK OLAN ÜRKÜTÜCÜ BİR BİÇİMDE GERİ ÇAĞLARA ATLADIĞIMIZA OLAN İNANCIMDIR Esenlik dileklerimle |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|