Hayalarımızla midemizin arasındaki o alana
hapsetmiş bizi hayat.
yiyip,
içip,
sevişip,
tepişip,
tüketip,
tükenip,
ölüyoruz
büyük bir hazla
Oysa bir alanı daha var bünyemizin
ömür içinde seyrek uğradığımız
Kalbimizle aklımızın arasındaki alan
Yok mu alan?
*
Kafan var bilirim,
peki aklında ne taşırsın?
Göğsün var bilirim,
peki kalbinde ne taşırsın ?
Ağzın var bilirim,
peki dilinde ne taşırsın ?
Fikrin,
ruhun,
sözün yok,
boş gövdeyi ne taşırsın ?
Figüran rolü veriyorlar bize
kendi hayatımızın filminde
Durmadan senaryo yazıyor birileri.
Patır patır düşüyor acılarımızın üstüne
gülme efektleri.
*
Karanlığın içinden billurdan bir damla gibi süzülüp
tam damlayacakken adam daha koyu bir karanlığa,
çöktü asırlık bir çınarın gölgesine,
baktı hayatının gelir gider cetveline.
Ömür hesabı yapan adam,
ne çökmüş omuzlarına bakmalı,
ne iki büklüm olmuş beline,
ne feri sönmüş gözlerine,
ne çizgilerinin derinine.
Ellerine bakmalı adam
Umursamaz dururken
telaşlanan ellerine
Ne tutmuş elleriyle,
Ne kaçırmış ellerinden,
Ne kalmış ellerinde.
*
İpotekli kanatlarla uçuyor kuşlar.
Göğüs kafesinde hacizli nefes
Aya ışığından
Denize dalgasından
Göze bebeğinden
Hayır yok şimdi
Görüp göreceğimiz, yorgansız rüya
Göbek atacağımız, davulsuz zurna.
*
İstanbul yedi tepe
Kullandı tepe tepe
Bize doğruluk sattı
Hileli terazide.
Ali Erdoğan
Ali Erdoğan'ın Kabare Dev Aynası Yayınları'ndan çıkan Lütfen Fark Etmeyiniz kitabından alınmıştır.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...