Bu sabah yatağımdan uyandığım gibi kalkmadım. Bütün tiyatro oyuncularının kendilerine sorduğu o altın soruyu ben de kendimi sorup uzun uzun düşündüm. Tiyatrolar neden dolmuyor? Bilet fiyatları mı çok yüksek? Tiyatroya teşvik edici çalışmalar mı yapılmıyor? Yoksa ülkemizi teğet geçen krizden dolayı mı!? Peki kriz öncesinde bu durum çok mu farklıydı?
Batı ülkelerinden birkaçında bazı araştırmalar yapmaya çalıştım ve gerçekten ilgimi çeken tek bir konu oldu. İnsanların neredeyse tamamı teknolojiyi takip etmeyi seviyor. Özellikle boş zamanı olan insanların en çok zaman ayırdığı şeyin televizyon olduğunu ülkemiz insanlarından çok iyi biliyoruz. Bir çok batı ülkesindeki şifresiz televizyon kanalı sayısı bir elin parmak sayısını geçmiyor. Haliyle bazı uyduları satın almayan insanlar birkaç kanaldan fazla kanalı takip edemiyor. Ülkemizde ise birkaç insanın elinin parmakları kadar kanal bulunmakta. Hatta buna ayak parmaklarını da katabiliriz. Acaba insanları eve kitleyen, teknolojinin içine kapatan bu ve buna benzer durumlar mıdır? Evde oturan insanlar kendilerini televizyondan alamadıkları için ve ayaklarını uzatıp evinde rahatça istediğini izleyebildiği için mi tiyatrolar dolmuyor? Batı ülkelerindeki insanlar teknolojiyi filitreleyerek kullandığı için ve vakitlerini saatlerce televizyona ayırmadıkları için mi sanatla daha fazla ilgilenebiliyorlar? İyice düşündüm de, bu televizyon kanallarının çokluğu, sanki insanları günden güne eritiyor. İletişim gücünü zayıflatıyor. İnsan yüzüne çıkmayı azaltıyor. İnsanlığın özünden uzaklaştırıyor.
Krizden dolayı bazı kanallar batıyor ve insanlar işten çıkartılıyor. İnsanların işsiz kalması beni üzüyor. Fakat mutluluğu yakalayabilmek için çoğu zaman geniş açıdan bakmak lazım geldiğini biliyorum. Bir kanalın kapatılmasıyla, koltuğu başında oturup saatlerce televizyon izleyen insan sayısı azalıyor. Kendini kaybetmesine ramak kalan yada kendini kaybetmiş insanların, oturduğu koltuktan kalkarak kendine gelebilmeleri için özel ve güzel bir fırsat oluşturuyor.
Tiyatro koltuklarının boş kalma sebebleri arasında, sizce de televizyon kanallarının çokluğu yer alıyor mu?
ayşe türkyılmaz - ( 1/16/2010 )
Öğrenciyken de tiyatro benim için eğlencelerin en eğlencelisiydi.Şimdi de öyle.Son üç yıldır daha sıkı takip etmeye çalışıyorum oyunları.Ama söylediklerinize maalesef katılamayacağım.Gittiğim tüm sahneler hınca hınç dolu.Ve ben bundan müthiş keyif alıyorum.Medyadaki -tiyatro sahneleri boş- söyleminin de kasıtlı olduğunu düşünüyorum.Sürü psikolojisinin tıkır tıkır işlediği ülkemizde zekice düşünenlerinin kurduğu bu tuzağa siz neden düşüyorsunuz?Adamların yapmak istediği şeyleri, bu tavrınızla aslında istemeden de olsa kolaylaştırıyorsunuz.Vermek istedikleri mesaj -tiyatroya gidin,tiyatrolar boş kalmasın- DEĞİL!Tam tersine -bakın kimse tiyatroya gitmiyor,iyi bir eğlence olsa,insanlar gerçekten bundan zevk alsa tiyatrolar dolmaz mı?-mesajıdır.Delinin biri bir kuyuya taş atıyor,kırk akıllı o taşı çıkaramıyor!
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...