| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Sıkıştığımız Kapanın Kürtçedeki Parçalanma Metaforu: Daf
Üstün Akmen



Aydın Orak ve Cihan Şan öncülüğünde bundan dokuz yıl önce kurulan Tiyatro Avesta’nın yeni yapımı olan “Kapan (Kürtçesi: Daf)’a 18. İstanbul Tiyatro Festivali sırasında gidememiştim, yeni izledim. İzlerken toplumlara dayatılan "ulusalcılık" kavramının ne kadar içi boş ve ne kadar gereksiz ideoloji içerdiğini, dolayısıyla nasıl bir yanılsama olduğunu beynimin içinde bir kez daha irdeledim. İnsanoğlunun ille de kendisine sınırlar çizmesi gerçeğini, çevresindeki her bir şeyi sahiplenme güdüsünü, kendisine ait olana sıkıca sarılması yetmezmiş gibi, etrafında başkalarına ait olanlara da el atışını, politik işgalin anlamsızlığını kendimce yeniden didikledim.

ÖLÜME GEBE KALMAK
“Daf”, militarizm ve emperyalizm eleştirisi yapan, savaş karşıtı bir oyun. Haksız ve gereksiz toprağa çizilen sınırların hem anlamsızlığı, hem de haksızlığı absürt bir anlatımla sahneleniyor. Oyun içinde salgılanan: “Özgürlüğü zapt eden, özgür olamaz” iletisini algılarken Miran ve Abdullah (Apol) adlı iki askerin toprak paylaşımı, toprak işgali, falan derlerken ölüm kapanına an be an nasıl sıkıştıklarına tanıklık ettim. Abdullah’ın: “Siz buraya sonradan geldiniz” vurgusuna Miran’ın: “Toprak dün senindi bugün benim, yarın kim bilir kimin olacak” repliklerinde iletinin çözümüne erdim. Kurtuluş sandıkları plan, esasında vazgeçilmez sonlarını belirleyen “kapan”dı. Sonuç itibariyle, bilinen kısır döngü ölüme gebe kaldı.

İKİ KARAKTER
Yazar Aydın Orak, “Allahın unuttuğu bir yer”de, hatta bir “çöl” ortamında ne beklediklerini bilmeyen/bilemeyen, ancak: "Uzun zamandır buradayız, peki biz neyi ya da kimi koruyoruz" biçiminde çığlık atmakla yetinen iki karakter yaratmış. Olaylar örgüsünü, konuyu tema-tür-karakter öğelerini iyi işleyerek kotarmış. Güzel kurgulamış, konuya biçim verebilmeyi başarmış. Miran ve Abdullah karakterlerini, düşünce yapılarıyla, hayata bakış açılarıyla, içinden yetişerek geldikleri toplumların dayattığı klişeleşmiş ideolojileriyle ve gelenekleriyle birbirlerine tamamen zıt kutuplar olarak çizerken; militarizm eleştirisini, militarizmin yarattığı ruhsal ve fiziksel yıkımı ironiyle bezemiş, Brechtyen epik tarz ve absürt bir tutumla yansıtmış.

ERİŞİR’İN DEKORU
Hatice Kübra Erişir’in kostümlerine ses etmiyorum, ama dikenli telleri salonu tam anlamıyla ikiye bölecek şekilde dekor olarak kullanmasını eleştiriyorum. Bir anlamda iki karakter arasındaki zıtlıkları simgeler dahi olsa; sınırların anlamsızlığını, farklı kıtalardaki, farklı ülkelerde, hatta kentlerdeki toplumların sınırlarla farklılaştırılamayacağını, giderek ayrıştırılamayacağını dahi vurgulasa dikenli teller hemen sahne alanının bitiminde bitmelidir diyorum.

REJİ
Oyun Kürtçe sahnelendiği için, Kürtçenin diksiyon ve fonetik özelliklerinin en üst seviyede kullanılmasına dikkat edilip edilmediğini ve Kürtçenin konuşma kurallarına dayalı teknik ve estetik çalışmaların uygulanıp uygulanmadığını doğal olarak bilemiyorum. Bilemiyorum, ama her iki oyuncunun da zaman zaman salonda yankılanma nedeni olan yüksek sesli repliklerinin hiç mi hiç anlaşılamadığını sanıyorum. Ekibin Dengbêj geleneğinden de yararlanarak fare gölgesini salonda döndürerek sağladığı eğretilemeyi pek beğendiğimi açık yüreklilikle söylüyorum. Keza Miran’ın, süpürge sopasının üzerine taktığı miğferiyle taklitlerini, Komutanı ile konuşur gibi yapmasını, Kürt tiyatrosunun kaynaklarından birini oluşturan Çîrokbêj (Masalcı)’i çağrıştırdığı için son derece yerinde buluyorum. Oyun yer yer yavaş akıyor diyorum. “Babanın düşmanı, oğlunun dostu olmaz” sözlerini de içeren Rap şarkısı içinse, oyunun müziklerini yapan Murat Hasarı’yı kutlamam gerektiğini biliyorum. Ekibin ışık tasarımı için kötü değil, ama iyi hiç değil deyip geçiyorum.

REJİ EKİBİNE SORU
Diğer taraftan, Reji Ekibi’ne final için sormak istiyorum. Oyunda duyulan ilk ses, transistorlu radyoda istasyon arayışı efekti ve o evrede istasyon bulunamıyor. Oyunun sonunda Kadın, aynı radyoda aradığı istasyonu buluyor ve salonu müzik dolduruyor. İyi de Ekip oyunu bu kurguyla kesmeyip uzuuun mu uzun black-out sonrası oyunu neden başa döndürüyor? Anlatmak istediği militarist-emperyalist oyunun bitmediği, yenileneceğiyse acaba neden başka bir anlatım aracı bulmuyor?

OYUNCULUKLAR
Oyunculuklarda, Kadın’a can veren Dilan Güçer ritmik düzeni iyi duyumsuyor. Remzi Pamukçu, dış biçimini ve çatısını oluşturan noktalar dizisinden destek almış ve yönünü doğru bulmuş. Oyunun zaman zaman çekici gücünü dahi oluşturuyor. Doğalcı bir biçem içinde Apol’ün karmaşık kişi yanılsamasını oyun sonuna kadar bozmuyor. Bu arada, Aydın Orak’ın Miran ile arasında kurduğu duygusal iletişimi doya doya alkışladığımı burada itiraf etmeliyim. Orak, Miran’ın düşüncelerinin dışa vurma işlemini pek güzel sıraya koyuyor.

İN-YER-FACE DE NEDEN ÇIKTI
“Daf” ya da Türkçe karşılığıyla “Kapan”, bana sorarsanız (ki sorun, zararlı çıkmazsınız) Kürt tiyatrosunun başarılı bir örneği olarak 2012-2013 sezonunda yerini alıyor.

Haaa…

Sahi bir de…

Kimi eleştirmen ablalarım, bacılarım, ağabeylerim, kardeşlerim oyunun “in-yer-face” türünde olduğunu ya da oyunda Türk ve Kürt askerinin klişe ayrımlarla tanımlandığını söylüyor ya, işte bana işin bu tarafını hiç sormayın, ben de bilemiyorum bu bilgiçliğin suyu nereden geliyor!

Üstün Akmen
Evrensel


Yazarın Tüm Yazıları

Oyun tanıtım sayfası:  Daf/Kapan
 
Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 337
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Kırk Yıl Öncesinin Hiç Eskimemiş Oyunu: Zengin Mutfağı (Üstün Akmen) - 1/30/2013
  • Orada Bir 'SİTE' Var Uzakta... (Özge Ökten) - 1/29/2013
  • Çirkin Oyunu Eleştirisi (Erdal Yıldırım) - 1/29/2013
  • Sitedekiler… (İhsan Ata) - 1/29/2013
  • Sinan Mordağ Röportajı (Ulya Altıntaş) - 1/29/2013
  • Sıradaki Şiddet Konusu, Çocuklar… Şiddet Üçlemesi 2- Şeker (İhsan Ata) - 1/29/2013
  • Estetiği Bulunan, Artistliği Olmayan Bir Oyun: Barselo (Üstün Akmen) - 1/29/2013
  • Sevgili Doktor (Cüneyt İngiz) - 1/28/2013
  • Sahnede Üç Asi Kuş Uçuyor - Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu (Üstün Akmen) - 1/25/2013
  • Bir Çöküşün Tragedyası; Kral Lear (Metin Boran) - 1/24/2013
  • Sıkıştığımız Kapanın Kürtçedeki Parçalanma Metaforu: Daf (Üstün Akmen) - 1/24/2013
  • Efe Ünal Röportajı (Ulya Altıntaş) - 1/24/2013
  • Mutfakta Neler Oluyor? (Nedim Saban) - 1/23/2013
  • Tiyatroyu ve Edebiyatı Birlikte Sevenler İçin: Toplu Hikayeler (Üstün Akmen) - 1/23/2013
  • Berksoy'dan Nâzım'a Doğum Günü Armağanı: Jokond İle Si-Ya-U (Üstün Akmen) - 1/21/2013
  • Taş Plak Sesli Sema, CRR'de Ninni Söyledi (Üstün Akmen) - 1/21/2013
  • Ayıp Ettik! - İstanbul Komedi Tiyatrosu (Yurdagül Yurtseven) - 1/21/2013
  • Kendinden Laik Ülke Pinima'da Yaşananlar: Mi Minör (Üstün Akmen) - 1/18/2013
  • Vasıf Öngören'e saygı duruşu: Ne gör ne işit ne söyle! (Zengin Mutfağı) (Rengin Uz) - 1/18/2013
  • Arda Aydın, Yaşam Kaya'nın Hamlet Eleştirisini Eleştirdi (Arda Aydın) - 1/16/2013
  • İzleyicide Stendal Sendromu yaratan bir dram: Anne ve Babalar İçin Cinsel Bozukluklar Rehberi (İhsan Ata) - 1/9/2013
  • Ekonomi Tıkırında. O Halde?: Küçük Adam Ne Oldu Sana? (Üstün Akmen) - 1/9/2013
  • Roma Operası'nda Politika ve Aşk: Simon Boccanegra (Üstün Akmen) - 1/7/2013
  • Bırak Da Resim İşini Görsün (Kırmızı Oyunu Eleştirisi) (Arıza Baykuşlar) - 1/2/2013
  • Anlatacak bir hikayen varsa… (Toplu Hikayeler - Kent Oyuncuları) (Rengin Uz) - 1/2/2013
  • Antigone2012 Güzellemesi (İhsan Ata) - 1/2/2013
  • Sumru Yavrucuk Resitali: Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi (Üstün Akmen) - 1/2/2013
  • Samsun Düşevi Oyuncuları 15. Yılını Tamamladı: Sarı Köpek (Üstün Akmen) - 12/26/2012
  • Bir Ailenin Hesaplaşma Dolu Vedası: Babamın Cesetleri (Simge İçen) - 12/22/2012
  • Akdeniz'de Astral Seyahat: Ruhlar Gelirse (Merve Ateş) - 12/22/2012
  • Aristophanes Hakkında Uluslar Arası Sahne Projesi (İlkay Sevgi) - 12/21/2012
  • İki Sığıntının Hikâyesi… (İhsan Ata) - 12/21/2012
  • Birlikte Yaşatılmamanın Sonu: Ah Smyrna'm, Güzel İzmir'im (Üstün Akmen) - 12/20/2012
  • Aşk: Suç, Cezası: Sonsuz Ayrılık (Mı Olmalı?) (Deniz Zengin) - 12/20/2012
  • Güzelim, güzelsin, güzel! (Çirkin Oyunu Eleştirisi) (Rengin Uz) - 12/19/2012
  • Kırbacını Kendine Doğrultan Bir Kadın: Matmazel Julie (Cansu Karagül) - 12/17/2012
  • -Aşkın Sıradanlığı- ve Kiraya Vermek İçin Dükkan Almak İsteyen Kibar Hanımlar (Murat Örem) - 12/13/2012
  • Mücap Ofluoğlu Taziye Sayfası - Başsağlığı Mesajınızı Yazın (Taziye Sayfası) - 12/11/2012
  • Kitap İncelemesi: Sanat ve Propaganda (Toby Clark) (Serkan Fırtına) - 12/10/2012
  • Kurnazlar, fevriler, akıl yoksunu ve zalimler (Nevzat Süs) - 12/10/2012
  • Kapana Sıkışan Hayatlar (Daf / Kapan) (İhsan Ata) - 12/10/2012


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..