| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İki Sığıntının Hikâyesi… İhsan Ata 2005 yılında İlker Ayrık ve Aykut Taşkın’ın kurduğu Pervasız Tiyatro geçtiğimiz günlerde Kenter Tiyatrosunda coşkulu bir kalabalıkla “Sığıntılar” adlı oyunun galasını yaptı. Polonyalı yazar Slawomir Mrozek'in kaleme aldığı oyunu, Zihni Küçümen çevirisi ile Sabahattin Mutluer sahneye taşımış. İlker Ayrık ve Aykut Taşkın’ın rol alığı oyunun dekor ve kostüm tasarımını Ferit Özen, müziklerini ise Eser Taşkıran üstlenmiş. Düzene başkaldırdığı için ülkesini terk etmek zorunda kalan bir aydın ile evine dönmek için para kazanmak zorunda kalan mülteci olarak onunla aynı bodrum katını paylaşan arkadaşının fikir çatışmalarını ve yaşam hikâyelerinin anlatıldığı oyunda aydın/yazar karakteriyle İlker Ayrık’ı, mülteci/işçi rolüyle Aykut Taşkın’ı izliyoruz. Roma’da vatandaşlık hakkı verilmeyenler içinde kullanılan bu terimi yazar Polonya’dan Almanya’ya gelmiş iki farklı kimliğin kimlik mücadelesi üzerinden anlatarak evrensel bir dile ulaşıyor. Mrozek’in en çarpıcı yanı olaylara ve durumlara acımasız yaklaşımıyla biliniyor. Polonya gibi siyasi ve kültürel çalkantılar içindeki bir ülkede sağduyulu bir yazardan başka ne beklenebilirdi ki? Düşünce suçlusu bir aydın ile ihtiyaç suçlusu bir tüketici olan işçinin her anlamda ilişki boyutlarının sorgulandığı, sınıf, düşünce farklılıkların tartışıldığı imgenin ve maddenin esiri olması durumuyla birlikte ideolojilerinin çöküşünü karşılaştırıp tüm çıplaklığıyla verilen eser ideolojik/siyasal/felsefi çelişkileri ve ironileriyle bu anlamda Hegel’e göz kırpıyor. Daha açıklayıcı olması bakımından Hegel’in şu satırlarına göz atalım. “İçinde gerçeğin var olduğu gerçek şekil ancak onun bilimsel dizgesi olabilir. Felsefeyi bilim biçimine, onun bilme sevgisi adını bir yana bırakarak edimsel bilme olabileceği hedefe yaklaştırmaya katkıda bulunmak — işte önüme koyduğum amaç budur. Bilginin Bilim olmasının iç zorunluluğu onun doğasında yatar ve bunun doyurucu açıklaması ancak felsefenin dizgesel betimlenişinin kendisidir” Hegel, modern düşüncenin kuramsal çerçevesini çizen en önemli temsilcilerinden biri. Hegel’in sistematik felsefesi, bilgiye odaklı bir çalışma. Gerçekliğin varoluşluğunu kavramsal bir terminolojiye dayandırır. Mrozek’in Sığıntılar’da anlattığı bu gerçek varoluşluğun sadece bir kavram olarak kalmasını iki arkadaşın birbiriyle hesaplaşması üzerinden kendileriyle hesaplaşmasıyla anlatır. Ayrıca metindeki karakterlerin “X” ve “A” olarak verilmesinin ise özel bir anlamı var. İşçi, X ile tanımsızlığa aydın, A ile alfabenin ilk harfi olması özelliğine dikkat çekiyor. Tüm bu anlatımların ışığında yönetmen Sabahattin Mutluer, metni satır aralarıyla birlikte sahneye taşıyarak ideaya ulaşıyor. Birbirinden farklı olsa da kandırılmak isteyen iki kişinin aidiyet duygusunu çözümlüyor. Karakter ve kimlik çözümlemelerinde keskin olarak birbirinden ayrılmasına karşın dogmatik ortak bir yanları olan bu iki sığıntının hikayesini net ve yalın bir şekilde ifade ederek başarıya ulaşıyor. Metnin çözümlenmesini ve dramaturgi sürecini başarıyla kotarmasının yanı sıra oyunun süresinde kısaltmaya giderek seyircideki algıyı devamlı diri tutmalı. Aydın kesmin temsilcisi rolünde izleyiciyle buluşan İlker Ayrık, karakterin psikolojik katmanlarına riayet ederek ani değişen ruh halleri ve bedensel devinimleri sayesinde kurduğu kıl payı dengeyle harika bir performans sergiliyor. Yanı sıra sergilediği karakterin özünü dahada doğallaştırıp büyük oynamaktan kaçınması gerekiyor. İşçi rolüyle Aykut Taşkın, Hegel’in ruhunu adeta sahnede ete kemiğe bürüyor. Gerçeklik kavramının özünü yakalayarak günümüz dünyasına inatla çıldırtan bir saflık ve kabalıkla İlker Ayrık’ı ise sade ve şık bir anlatımla dengeliyor. Oyunun müziklerini tasarlayan Eser Taşkıran’ın seçimleri oyunun demecine hizmet ederken, dekor tasarımında Ferit Özen sahneyi bir bodrum olduğu gerçekliğini ayrıntıları gözden kaçırmayan titiz bir işçilikle veriyor. Aşırıya kaçmayan sade sunumuyla hem oyunculara rahat hareket etme imkanı tanıyor hemde kostüm tasarımıyla karakterlerin seyirciye daha net ve keskin geçmesini sağlıyor. “:http://www.ideayayinevi.com/TGb_Hegel/Metinler_1/hegel_tinin_g%C3%B6r%C3%BCng%C3%BCbilimi_%C3%B6ns%C3%B6z.htm) İhsan Ata (OYUNUN KÜNYESİ): Sığıntılar Yazan: Slawomir Mrozek Çevirmen: Zihni Küçümen Yönetmen: Sabahattin Mutluer Dekor ve kostüm tasarımı: Ferit Özen Müzik: Eser Taşkıran Rol Dağılımı: İlker Ayrık, Aykut Taşkın Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|